Arınç: 'Adayımızı sağır sultan bile duydu'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi çıkaracakları adayla ilgili olarak, 'Biz henüz bir ismi telaffuz etmiyoruz ama bu istişareler sonucunda parlamentoda, teşkilatlarımızda kimin isminin hemen hemen yüzde 90'larda çıktığını bütün cihan ve alem biliyor' dedi.

Arınç, partisinin Manisa'daki İl Danışma ve Meclis Toplantısı'na katıldı. Manisa Belediyesi Kültür Sitesi Lale Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda Arınç, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gösterilen ilgiden dolayı herkese teşekkürlerini sunarak konuşmasına başlayan Arınç, Soma'da yaşanan maden faciasına değindi. Arınç, "Olayın yaşandığı yerin değerli evladı olarak Recai Berber arkadaşımız Soma'da yaşanan olayı anlattı. Hepimizin başı sağolsun. Maden faciasında hayatını kaybeden 301 kardeşimizin şehit olduğuna inanıyoruz. Toprağın derinliklerinde rızık peşinde koşarken, toprakta her an tehlike ile karşı karşıya gelebileceğini bilerek, bir kaza sonucu hayatını kaybettiler. Çok üzgünüz, bu üzüntümüz hala devam ediyor. Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Bu hikaye roman olacak kadar bizim için çok önemli. Yaşları çok genç. Çok zor şartlar altında çalışan bu kardeşlerimizin tehlikelerle karşı karşıya olduğunu biliyorum. Sadece Soma'da değil, Zonguldak'ta da, ülkemizin başka bölgelerinde bu ocaklar var. Ne kadar tedbir alırsanız alın mutlaka bir eksik olabiliyor. Bir iş kazası, bir tedbirsizlik var mıdır, bir yanlış iş var mıdır? Bunu mutlaka araştırmak, sorumlularını bulmak mecburiyetindeyiz. Bir taraftan idari soruşturma yapıyoruz. Yargı adli soruşturma yapıyor. İşveren ve orada sorumlu olan kişiler karşısında davalar açılıyor. Tutuklamalar var, gözaltılar var. En kısa sürede ölenleri geri getirmek mümkün değil, onların çocuklarını, eşlerini, anne babalarını en iyi geçim şartlarını sağlamalıyız" dedi.

SOMA'DA BAŞBAKAN'A YAPILAN PROTESTOYU DEĞERLENDİRDİ

Maden ocakları ile ilgili Meclis'te yapılan çalışmalar hakkında konuşan Başbakan Yardımcısı Arınç, "Yeni bir takım tedbirleri de süratli Meclis'e sevk edeceğiz. Bundan sonra yaşanması muhtemel olaylara karşı en iyi tedbirleri almak noktasında kanun ve bütün eksikler yerine getirilecek. Ekmek parası için madenin altına inen ve hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Olayın yaşandığı gün görevli bütün sorumlular olay mahalline gittiler. Sabaha kadar çalışmaları takip ettiler. Bizde Başbakanımız ile birlikte olay yerine gittik. Madenin kapısına kadar gittik. Anlatılanları dinledik. Hükümetimiz elindeki bütün imkanları Soma'ya tahsis etti. Bütün teknolojik imkanları kullandık. Sayın Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, CHP ve MHP genel başkanları ve tüm siyasi partilerimiz de maden alanına gitti. Hepsine teşekkür ediyorum. Bu çok güzel bir şey. Her ne kadar cadde üzerinde önceden bir takım insanların konuşlandığını belki ileri geri hareketler yaparak Sayın Başbakanımıza, hükümetimize karşı bir protesto gösterisi hazırlığında olduğunu sonradan fark ettik. 301 işçimizin hayatını kaybettiği yerde elbette protesto olabilir, bir infial olabilir. Hükümeti bundan sorumlu tutmak isteyen herkes olabilir, bunları anlayışla karşılarız. Kolay bir şey değil ama olayla hiçbir endişesi olmayan bir takım kişilerin dışarıdan gelerek hükümeti vurmak, hükümeti düşürmek için bu olayı istismar etmek gibi arzuları hepimizin dikkatini çekmiştir. Üzüldük, bundan dolayı fevkalade sıkıldık. Biz hem ölenlerimize hem de geride bıraktığı insanlara sahip çıkmak istikametinde çalışmalarımızı sürdürdük. Soma konusunda Plan Bütçe Komisyonu Başkanımız Recai Berber yapılacakları tek tek sıraladı. İnşallah esasen Meclis'in Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak çalışmalarını bitirmesi, en azından 15 Haziran'a kadar söz konusudur. Ama biz elimizdeki bu acil işi yapmadan Meclis'i tatile sokmayacağız. Bu işler bir an evvel bitecek. Ondan sonra Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla herhalde Haziran'ın 20'si itibari ile tatile girebilir" ifadelerini kullandı.

"ONLARI AFFETMİYORUM"

30 Mart yerel seçimlerinde AK Parti'ye karşı gizli-açık ittifaklar kurulduğunu belirten Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"30 Mart seçimlerinin üzerinden 2 ay geçti. Bir kısım yerlerde bu seçimler tekrarlanıyor. İnşallah akşam saatlerinde sonuçları almaya başlayacağız. Bütün gönlümle istiyorum ki Ağrı ve Yalova'da il belediye başkanlığı seçimlerini kazanalım. Bende Bitlis Güroymak'ta Norşin olarak bilinen yerde görevliydim. En son mitingimizi orada yaptık. Unutmayın 30 Mart seçimleri öncesinde bizde geldik Manisa'ya. Maalesef ben çok az fırsat bulabildim. Bir bucuk gün gelebildim. Planıma göre 4-5 gün gelmeliydim. Ama genel merkezin emirlerine bağlıydım. 22 ilde görev verdiler, 25'de ilçe vardı. Pek çok yere gittim. Maalesef kendi evime, yuvama birkaç ziyaretle katılabildim. Türkiye'de tek başımıza seçime girdik. Karşımızdaki partiler gizli açık ittifak kurdular. Yeter ki AK Parti kazanmasın. 2009'da aynı şeyi yapmışlardı, muvaffak olmuşlardı. 2013'te bunu çok açık yaptılar. Herkesin hissettiği kadar ciddi boyutlara ulaştı. Bu seçimler öncesinde siyasi partiler arasında oy gelip gitmelerini herkes izledi. Ama geçen seçimlerde olmayan bir başka bir şey karşımıza çıktı. Kendilerine dini bir hizmet grubu adıyla Türkiye'de belki on binlerce insanın da teveccühünü kazanmış, onların da desteğiyle hizmet ettiklerini zannettiğimiz bir kısım insanlar açıkça AK Parti'nin karşısında yerine göre MHP'li, yerine göre CHP'yi çok açık şekilde desteklediler. MHP'ye, CHP'ye oy vermek, AK Parti'ye oy vermemek için kapı kapı dolaşmak, belki bir şekilde affedilebilir ama aynı kişiler Güneydoğu Anadolu'da her gün tokat yedikleri, her gün yurtlarının basıldığı, her gün tehlike olarak görüldükleri bölgede de BDP'yi desteklediler. BDP'ye oy verdiler. Çok enteresandır. Önce inanamamıştım. Sonra sandık sonuçlarını karşıma getirdiler. Kulaklarıma inanamamıştım, şimdi gözlerime inanamadım. CHP, MHP onlar da Türkiye'nin partisi, peki BDP onlar da Türkiye'nin partisi ama neler yaptıklarını bilmiyor muyuz. Niçin çalıştıklarını bilmiyor muyuz, niçin siyaseti kimlerin talimatıyla yerine getirdiklerini bilmiyor muyuz? Kaçırılan çocuklar, düne kadar işlenen cinayetler, terör örgütü ile içli dışlı olmalar, kulaklar Öcalan ve İmralı'daysa, gözü de Kandil'de olanlar nasıl desteklenebilir. Bunlara nasıl dine hizmet ettiğini iddia eden insanlar oy kullanabilir. Kanım dondu. Bu camianın içerisinde bugüne kadar çok sevildiğimi bildiğim halde, bütün hizmetlerine açıkça destek olduğum halde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da verdikleri bu oylar sebebiyle onları affetmiyorum. Milletimiz ferasetini kullandı. Gözünü açtı. Bu memlekete yapılan hizmetleri gördü. AK Parti'ye karşı yapılan tuzakları gördü. 21 milyon oy yüzde 45 buçukla AK Parti'yi seçti hamdolsun. Öbürleri düştüler. Tutunamadılar karşımızda. Birkaç tanesi bir miktar düştü. 30 büyükşehirden 18 tanesini AK Parti aldı. Hamdolsun hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yok."

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYI

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında konuşan Arınç, "Artık 2 ay sonra neredeyse Cumhurbaşkanlığı seçimimiz var. Hep imtihandayız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de AK Parti'nin göstereceği aday inşallah seçimleri kazanacak. Peki AK Parti'nin adayı kim? E biliyorsunuz bana söyletmeyin. Çok şükür bu işi fazlasıyla hak eden çok değerli aday ve adaylarımız var. Biz henüz bir ismi telaffuz etmiyoruz ama bu istişareler sonucunda parlamentoda, teşkilatlarımızda kimin isminin hemen hemen yüzde 90'larda çıktığını bütün cihan ve alem biliyor. Hatta geçen konuştular, 'sağır sultan bile duymuş' dediler. Yani bunu duymayanlar şimdi kapı kapı dolaşıp çatıda bir aday bulmaya çalışıyorlar" dedi.

"BİLİYORSUNUZ KEDİLER ÇATIYA ÇIKMAYI SEVİYOR"

Arınç'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çatı aday konusunda yaptığı ziyaretlere esprili bir dille değinmesi salonda gülüşmelere neden oldu. Arınç, şöyle konuştu:

"Güzel bir karikatür var. Gazetedeki karikatürde birisi yanındakini gösteriyor, çatının başında bir kedi var. İşte çatı adayımız bu diyor. Biliyorsunuz kediler çatıya çıkmayı seviyor. Kapı kapı dolaşır Bahçeli. Çok da yoruluyor, hiç böyle yapmazdı. Ne hikmetse 'sen aday ol' dedik. 'Olmam' dedi. Arıyor şimdi kapı kapı dolaşıyor. Demirel'e gitmiş. Sayın Demirel'de ona birkaç isim vermiş. Bildiğimiz isimler. Niye zahmet edip gittin madem. Oradan çıkıp bizim Cumhurbaşkanımıza gidiyor. Çok enteresan. Halen görevde bulunan Cumhurbaşkanına AK Parti'mizin ilk başbakanına, kardeşimiz sevgili Sayın Cumhurbaşkanımıza 'nasıl yapalım bu işi' diyor. Aman yarabbim gitmediği yer kalmadı. Gündeme gelebilmenin yolu bu olmalı. Parlamentoda yoktun. Anadolu'da yoktun. Kapı kapı dolaş. Gazeteciler de iş arıyorlar. O kapıdan çıktı bu kapıya girdi. Ama Bursa'da söyledim. Böyle dolaşmaya devam ederseniz, farkında olmadan biz Cumhurbaşkanlığı seçimini yaparız. Siz göremezsiniz."

"BİZ ESASEN GÖNLÜMÜZDEKİ ADAYIN KİM OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

Arınç, "Kılıçdaroğlu 4-5 ay önce bir televizyonda 'Abdullah Gül aday olursa oy verir misiniz?' sorusu üzerine hemen atladı 'Veririm' dedi. Şimdi fikir değiştirmiş. Şimdi 'vermem' diyor. Kime verecek. Belli değil. Aman yarabbim öyle isimler geçiyor ki bu isimler aday olursa inanın ki 10 tane oy alamazlar. Bunların isimleri birilerine güçlü gelebilir. Ama halkta bunların karşılığı yoktur. Sokağa çıksa selam verecek adam bulamazsınız. O yüzden en kolayı bu işi bırakın AK Parti adayını ilan etsin, sizde tıpış tıpış gidin oyunuzu verin. En iyisi bu. Bir şey söyledim oralı olmadılar. Her parti adayını çıkarsın. Bakın biz geçmişte böyle yaptık. Bir parti kendi partisi içerisinden birisini bulup gösteremezse bu partinin partiliği tartışılır. En azından birinci tura çıkarırsın adayını, Cumhurbaşkanlığı iki turlu bir seçim, ikinci turda değiştirirsin. Veya kendine en yakın olana oy verirsin. Daha baştan teslim olursanız. Bizim adaylarımız sıfır çeker en iyisi her taraftan oy alabilecek birisini bulmalıyım diyorsanız, o zaman kapı kapı dolaşırsınız. Seçimlerden önce biliyorsunuz Bahçeli kurt işareti yapmıştı. Bu ona ne kadar oy getirdi bilmem. Şimdi çatı adayı bir milliyetçi olacak diyorlar, ikincisi sosyalist olacak diyorlar. Allah'ım yarrabbim öyle bir tarif var ki ben bu tarife uyan adam Türkiye'de bilmiyorum. Hem CHP'nin hoşuna gidecek, hem MHP'nin hoşuna gidecek hem de Türkiye'de ne kadar marjinal gruplar varsa onların da hoşuna gidecek. Onlardan da oy olacak. Biz esasen gönlümüzdeki adayın kim olduğunu biliyoruz. İnşallah Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanacağız. Kıskananlar da çatlamasın, onlar da bizim kardeşlerimiz. Bu iş böyle. Ama turpun büyüğü 2015'te. 2015'te bir dört yıllık AK Parti iktidarına herkes hazır olsun. Kimse 17Aralık komplolarıyla bu hükümeti deviririz diye ellerini ovuşturmasın. Millet AK Parti'yi istiyor. Seviyor, güveniyor. Elimizden gelen çalışmayı yapalım" diye konuştu.