Milletimizin şiddet tutkunlarına tahammülü kalmadı
Başbakan Erdoğan, 'Devletimizin de milletimizin de her hadiseyi istismar edip sokakları ateşe vermek isteyen şiddet tutkunlarına tahammülü kalmamıştır' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-31 23:57:27
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan "Millete Hizmet Yolunda" konuşmasında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mayıs ayının Soma'da meydana gelen kaza ve o kazada Hakk'a uğurlanan 301 şehit nedeniyle büyük elem yaşanan bir ay olduğunu belirten Erdoğan, elim kazada hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan rahmet diledi; acılı ailelerine, millete başsağlığı ve sabır temenni etti.
Soma'daki facianın, sadece oradaki madencileri, şehit olan madencilerin yakınlarını ve Soma halkını değil 77 milyonu çok derinden etkilediğini, herkesin yüreğini acıttığını ifade eden Erdoğan, "Soma'ya düşen ateş, milletimizin yüreğine düştü. Soma'ya düşen ateş, Türkiye'nin kalbine düştü. Tarifi mümkün olmayan, tarihimizde eşine nadir rastlanan bir acı yaşadık. Hepimiz, bu acı hadiseden dolayı büyük bir üzüntü duyduk" dedi.
Soma'daki elim kazayı haber alır almaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a hızla Soma'ya ulaşması, çalışmalara nezaret etmesi talimatını verdiğini, ilgili tüm birimleri, tüm imkanları, tüm gücü işçilerin, insanların hayatını kurtarmak için seferber ettiklerini anlatan Erdoğan, derhal harekete geçirilen AFAD'ın 156 personel ve 45 araçla bölgede görev yaptığını, Genelkurmay Başkanlığının 1 uçak ve 2 helikopterle çalışmalara katıldığını ve Kızılay'ın bütün imkanlarıyla seferber olduğunu bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, Zonguldak, Çayıralan ve Tunçbilek'ten 226 personelle çalışmalara katıldığına işaret eden Erdoğan, Sağlık Bakanlığının da 405 personelini, doktor ve hemşireleri, 6 hava aracını, 62 ambulansını bölgeye sevk ettiğini vurguladı. Soma'da çalışmalar devam ederken an ve an sıkıntıları gidermenin gayreti içinde olduklarına dikkati çeken Erdoğan, Kızılay'ın da 100 personel ve 12 araçla Soma'daki çalışmalara katıldığını belirtti.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, Ankara, İstanbul, Balıkesir, Denizli, İzmir, Manisa Büyükşehir Belediyelerimiz, Uşak ve Kütahya Belediyelerimiz, personel ve araçlarıyla Soma'ya koştular. Aynı şekilde sivil toplum örgütlerimiz hemen Soma'ya intikal ettiler. Kazanın ertesi günü ben de Başbakan Yardımcılarım ve Sağlık Bakanımla birlikte, arkadaşlarımla Soma'ya giderek, çalışmaları bizzat yerinde inceledim, talimatları verdim, vatandaşlarımızla bir araya gelerek acılarını paylaştım. Ayrıca, İzmir'in Kınık ilçesini de ziyaret ederek, orada şehit madencilerimizin aileleriyle bir araya geldim, Bergama'dan gelen şehit aileleri de bu toplantıda bizimle birlikte oldular. Taziyelerimizi bir kez daha ilettim, yaraları sarmak için yaptıklarımızı yapacaklarımızı kendileriyle bizzat paylaştım. Onlar sordu ben de cevap verdim ve şu anda hazırlanmakta olan madenlerle ilgili, özellikle kömür ocaklarıyla ilgili yasal düzenleme hakkında kendilerini bilgilendirdim."
Soma'da 2 bin 743 personel, 258 kara aracı ve 9 hava aracının arama kurtarma çalışmaları, tedavi ve defin işlemleri, rehabilitasyon çalışmalarında görev üstlendiğini bildiren Erdoğan, arama kurtarma çalışmalarının 4 gün sürdüğünü, bunun sonunda 17 Mayıs itibarıyla toplamda 486 işçinin madenden sağ çıkarıldığını, 301 işçinin ise elim kazada hayatını kaybettiğini söyledi.
"Yeryüzünde ne kadar çok kardeşimiz olduğunu bir kez daha yakından hissettik"
Erdoğan, Türkiye'nin büyük bir devlet, milletin de büyük bir millet olduğunu belirterek, "Bizler, bugüne kadar birçok badire yaşadık, birçok zorluk, birçok güçlük yaşadık ve her seferinde birbirimize kenetlenerek, birbirimizle dayanışma içinde olarak, bu badireleri, bu güçlükleri, bu sıkıntıları aşmayı başardık. Soma'da yaşanan facia da bize millet olma şuurunu bir kez daha hatırlatmış, birliğimizi ve kardeşliğimizi daha da güçlendirmiştir" diye konuştu.
Kaza anından itibaren, Türkiye'nin her yerinde Soma'dakiler için, oradaki şehitler için Fatiha ve Yasin'ler okunduğunu, hatimler indirildiğini belirten Erdoğan, şu anda hala Türkiye'de ve Türkiye dışında, Soma'da yaraları sarmak için seferber olunduğunu ifade etti.
"Hepimizi derinden yaralayan bu acı hadise esnasında, 77 milyon tek yürek olduğumuzu bir kez daha gördüğümüz gibi, yeryüzünde ne kadar çok dostumuz, ne kadar çok kardeşimiz olduğunu da bir kez daha yakından hissettik" diyen Erdoğan, birçok ülke ve halkın Türkiye'nin acısını paylaştığını, taziyelerini ilettiğini, yardım teklifleri gönderdiğini dile getirdi.
Pakistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin milli yas ilan ederek ve bayraklarını yarıya indirdiğini, iyi günde olduğu gibi kötü günlerde Türkiye ile olduklarını hissettirdiğini anlatan Erdoğan, Katar'ın "Biz ne gerekiyorsa yapmaya hazırız, bize düşen görev neyse biz varız", ABD, Rusya ve Almanya'nın da "Acaba bize ne düşüyor ve biz teknolojik birikimimizi sizinle paylaşmaya hazırız" dediğini, bütün ülkelerin Türkiye'nin yanında olduğunu ifade ettiğini belirtti.
"Bu acı hadisenin üzerini hiç kimse örtemez, örtemeyecek"
Türkiye Soma'nın acısını yaşarken Bosna Hersek ve Sırbistan'da büyük bir sel felaketi yaşadığını, kayıplar verildiğini hatırlatan Erdoğan, Soma'ya bütün imkanlarla ulaşılırken Bosna Hersek ve Sırbistan'ın da ihmal edilmediğini, onlara da yardım eli uzatıldığını vurguladı.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Bosna Hersek'te, evinin içindeki çamuru temizlerken, kapısına gelen Türk yardım kuruluşlarına, kendi derdini unutup Soma'yı soran kardeşlerimiz, bizi hassaten duygulandırdı. Bu vesileyle, bir kez de sizlerin huzurunda hem içeride hem dışarıda, bu büyük acı karşısında dayanışma sergileyen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Şunu biliyoruz ki ne yaparsak yapalım, giden 301 can geri gelmeyecek. Ne yaparsak yapalım, eşini, evladını, babasını, kardeşini yitiren yüreklerin feryadı dinmeyecek ancak Soma'ya, kazanın ertesi günü yaptığım ziyarette de ifade ettiğim şu hususun çok iyi anlaşılmasını, çok iyi bilinmesini istiyorum. Bu acı hadisenin üzerini hiç kimse örtemez, örtemeyecek. En ince detayına kadar, bu kazanın, bu facianın takipçisi olacağız. İhmaller, tedbirsizlikler, kusurlar ortaya çıkarılacak ve gereken mutlaka yapılacak. Bu tür acıların tekrar yaşanmaması için de her türlü tedbiri artırıyor, hem yasalarımızı hem denetimlerimizi daha da güçlendiriyoruz. Soma'da ve civar ilçelerde, madencilerimizin bizlere emaneti olan yakınlarını da asla yalnız bırakmayacağız. Yasalarda değişiklik hazırlıklarını başlattık. Şehit yakınlarımızın ve çalışanların mağduriyetlerini gidermek adına, her türlü düzenlemeyi yapacak, inşallah oradaki acıları bir nebze olsun hafifletecek, yaraları saracağız."
"Kimileri her felaketten maalesef sevinç duyuyor"
Soma'nın bir kez daha millet olma şuurunu hatırlattığını, ortak bir acıyı paylaşmaya sevk ettiğini belirten Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı:
"İçeride 77 milyon, dışarıda dost ve kardeşlerimiz, bu acıyı aşmak için tek yürek oldu, tüm imkanlarıyla seferber oldu ancak Türkiye böyle büyük bir acıyı yaşarken, bu acıdan kendisi için, kendi çıkarları, kendi hırsları, kendi örgütleri için rant devşirmeye çalışanlar da çıktı. Acılardan rant devşirmeye kalkanlar, bilsinler ki, aziz milletimiz, bu tür vicdansızlıkları, bu tür insafsızlıkları, asla unutmayacak, asla affetmeyecektir. Kimileri, bu ülkenin başına gelen her felaketten, bu ülkenin, bu milletin yaşadığı her acıdan maalesef sevinç duyuyorlar ama Allah'a hamdolsun ki milletimiz bunlara itibar etmiyor. Aziz milletimiz, bunları ciddiyle dahi almıyor. Biz, Soma'da, 301 şehidimiz için yas tutarken, onları madenden çıkarıp defnetmenin çırpınışı içindeyken, daha ilk andan itibaren bunu bir tahrik ve istismar vasıtası olarak kullanmak isteyenleri de milletimiz çok iyi görüyor ve onları çok iyi tanıyor."
"Milletimiz tahriklere asla itibar etmeyecek"
İstanbul'da, Okmeydanı'nda, Soma için eylem yaptığını söyleyen, yüzü maskeli, eli molotofkokteyli, silahlı, taşlı militanlar yüzünden bir gencin hayatını kaybettiğini, ardından bir başka gencin öldürüldüğünü, çok sayıda polisin de yaralandığını belirten Erdoğan, hayatını kaybeden gençlere Allah'tan rahmet, polislere de geçmiş olsun dileğinde bulundu. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Burada, şu hususun da altını çizmek istiyorum: Devletimizin de aziz milletimizin de her hadiseyi istismar edip sokakları ateşe vermek isteyen bu şiddet tutkunlarına artık tahammülü kalmamıştır. Malumunuz, önce Gezi eylemleri dediler, ardından 17 Aralık operasyonu dediler. Şimdilerde, İstanbul sokaklarına şiddeti egemen kılmak arzusuyla, bayat senaryoyu bir kez daha uygulamak istiyorlar. Bu sokakları terörize etme adımıdır. Huzurumuzu, barışımızı bozmak istiyorlar. Eğer siz samimi iseniz, eğer siz dürüstseniz o zaman yüzünüzü poşularla neden örtüyorsunuz? Açıkça ortada olun. Eğer samimiyseniz düşüncelerinizi ortaya koyacaksanız molotoflarla niçin saldırıyorsunuz? Niçin bilyelerle saldırıyorsunuz? Demek ki samimi değilsiniz. Sokakları terörize etme gayreti içindesiniz. Ne yaparsanız yapın, şunu iyi biliniz ki milletimiz bu girişimlerin hiçbirine pirim vermeyecektir. Bundan bizim hiç şüphemiz yok. Ancak hamdolsun ki milletimiz bu girişimlerin hiçbirine itibar etmedi. 1 yıl boyunca milletimiz, sabrını, sağduyusunu, vakarını muhafaza etti. 30 Mart'ta millet, söyleyeceğini sandıkta gür bir sesle söyledi. Hiç kuşkusuz, bugün de yarın da milletimiz vakarını koruyacak, bu tahriklere asla itibar etmeyecektir."
Erdoğan, "Olayların faturasını Türkiye, aziz milletimiz, yani sizler maalesef ağır ödediniz. Hamdolsun, sizlerin desteği sayesinde, Hükümet olarak dik durduk, o badireyi atlattık" ifadesini kullandı.
"Aynı manzarayı 17 ve 25 Aralık saldırılarında da gördük"
"17 ve 25 Aralık’ta bir kez daha Türkiye'ye hücum ettiler, onu da durdurduk" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şu anda, ekonomimiz, 1 yıl önceki gibi çok sağlam bir zeminde ilerliyor. Borsa İstanbul yeniden güvenle yükseliyor. Merkez Bankası rezervimiz yeniden 130 milyar dolar seviyesini aştı. Yüksek faizle, enflasyonla mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Türkiye, umutla, güvenle, huzur ve kardeşlikle geleceğe ilerliyor. Türkiye düşmanlarının sokaklara saldıkları maşaların, bu huzuru, bu istikrarı bir kez daha zedelemelerine izin vermeyeceğiz. Milletimin şunu çok net olarak görmesini isterim. Gezi olaylarında, gençler, içerdeki ve dışardaki hainlerin maşası olarak kullanılmıştı. Aynı manzarayı 17 ve 25 Aralık saldırılarında da gördük. İçerde ve dışarda, bir takım hainler, kendi ülkelerine karşı taarruza geçtiler. Biz bunlara geçit vermedik, sizler bunlara geçit vermediniz. 30 Mart’ta, bu hainlerle, bu maşalarla mücadele için sizler bize sorumluluk yüklediniz, yetki verdiniz."
Kendilerinin de bu mücadeleyi sarsılmaz bir şekilde sürdürdüklerini belirten Erdoğan, ne bu mücadelenin sekteye uğratılmasına ne de Türkiye'de huzurun bozulmasına izin vermeyeceklerini bildirdi.
Başbakan Erdoğan, "Bir takım hain örgütlerin, yalanla, iftirayla, en kutsal değerlerimizi istismar ederek Türkiye’nin kalkınmasını zedelemesi emin olun mümkün olmayacak. Paralel yapılanmayı, çeteleri, mafyatik örgütlenmeleri, bunların yanında dışardan beslenen eli kanlı terör örgütlerini tasfiye edecek; güçlü bir demokrasi, güçlü bir ekonomi, aktif bir dış politikayla hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz" diye konuştu.
"20 bin vatandaşımızla bir araya geldik"
Bu ay ilk yurt dışı ziyaretini Arnavutluk'a gerçekleştirmeyi planladıklarını ancak Soma’da gerçekleşen elim kaza nedeniyle bu ziyareti ertelemek durumunda kaldıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, Almanya'ya 24 Mayıs'ta yaptığı ziyarette ise Avrupalı Türk Demokratlar Birliği adlı sivil toplum kuruluşunun 10'uncu kuruluş yılı etkinliklerine katıldıklarını anımsattı.
Etkinlikler çerçevesinde, Köln Arena'da toplanan yaklaşık 20 bin vatandaşla bir araya gelerek hasret giderdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Oradaki vatandaşlarımızla da Soma’daki yitirdiğimiz 301 şehidimizin acısını paylaştık. Aşr-ı Şerif’ler okundu, kasideler, ilahiler söylendi; ezan okundu, dualar edildi" dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Ardından, orada bizi karşılayan 20 bin kardeşimize hitap ettim. Alman medyasının önemli bir kısmı, ziyaretimizi provoke etmek amacıyla, çok aleni şekilde ırkçı ifadelere başvurmaktan dahi kaçınmadı. Türkiye'deki bazı medya kuruluşlarıyla iş birliği içinde, ortak bir üslup içinde davranan Alman medyasının yaptığı bu saldırıları elbette umursamadık. Vakarımızı, sükunetimizi muhafaza ettik ancak, Avrupa içinde bilhassa Müslümanlara, Türklere, göçmenlere yönelik ırkçı saldırılara da dikkat çekmiş olduk. Umuyorum ki, Avrupa, yükselmekte olan bu yabancı düşmanlığı ve ırkçı saldırılara karşı, yükselmekte olan bu tehdide karşı önlem alacak; hoşgörüyü, çok kültürlülüğü öne çıkaracaktır."
Bu ay içinde dış politika açısından çok önemli olan kabulleri de gerçekleştirdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, dünyanın dört bir yanından gelen devlet adamlarını ağırladıklarını bildirdi.
Bu kapsamda, ABD Temsilciler Meclisi Ülke Güvenliği Komitesi Başkanı Michael McCaul başkanlığındaki ABD Kongre Heyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil ile Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç ile görüşmeler yaptıklarını belirten Erdoğan, ayrıca BP Üstyöneticisi (CEO) Bob Dudley, Kırgızistan Başbakanı Cömert Otorbayev, Tanzanya Dışişleri ve Uluslarası İş Birliği Bakanı Bernard Membe ve Umman Dışişlerinden Sorumlu Bakanı Yusuf Bin Alawi ile de görüşmeler gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Erdoğan, tüm bu temasların Türkiye için hayırlara vesile olmasını diledi.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nda, Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın, (TİKA) tamamladığı 5 ülkedeki 5 projeyi hizmete aldıklarını da bildiren Başbakan Erdoğan, "TİKA'nın tamamladığı eserler arasında, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in babası Ali Rıza Efendi’nin, Makedonya’nın Jupa Belediyesine bağlı Kocacık köyündeki evinin aslına uygun şekilde inşası var" dedi.
Erdoğan aynı şekilde, Filistin'de 14 sınıftan oluşan 4 katlı, son derece modern bir kız ortaokulu ile Gürcistan'da bir engelli merkezi ve Somali'nin başkenti Mogadişu'ya kazandırdıkları 23 kilometre uzunluğundaki çift yönlü bir yolu hizmete aldıklarını söyledi. Erdoğan Tunus'ta da önemli bir tarım projesinin açılışını yaptıklarını söyledi.
"Ordumuzun caydırıcı gücünü orada bir kez daha iftiharla müşahede ettik"
29 Mayıs'ta, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Efes Tatbikatına katılarak, tatbikatı komutanlarla izlediğini hatırlatan Erdoğan, "Ordumuzun caydırıcı gücünü orada bir kez daha iftiharla müşahede ettik" dedi.
Erdoğan, 30 Mayıs'ta ise İstanbul'da Şah Deniz Üretim Sahası ve TANAP Projesi’ne Türkiye’nin ortaklığına ilişkin anlaşmaların imza törenine ev sahipliği yaptıklarını bildirdi.
"Birilerinin Türkiye üzerine, milletimiz üzerine hesapları varsa, biliniz ki Allah’ın da bir hesabı vardır, milletin de bir hesabı vardır" diyen Erdoğan, "Milletçe dik duruşumuz, birlik içinde oluşumuz, özellikle de dualarımız, işte son 1 yıl içindeki tuzakları bozdu, hesapları alt üst etti" değerlendirmesini yaptı.
Bütün engelleme girişimlerine rağmen Türkiye'nin büyümeye devam ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ekonomiye yönelik ağır saldırılara rağmen, hamdolsun Türkiye ekonomisi başarılarını katlamaya devam ediyor. Huzurumuza, kardeşliğimize, Çözüm Sürecine yönelik sabotajlara rağmen, Türkiye istikrarını, büyük hedeflerini muhafaza ediyor. Türkiye üzerine hesap yapanlar, tuzak kuranlar, başarılı olamayacaklarını anladılar. Allah'ın izniyle, sizlerin desteğiyle, özellikle de hayır dualarınızla, Türkiye’yi büyütme mücadelemizi hiç sarsılmadan sürdüreceğiz."
27 Mayıs askeri darbesi
Bundan 54 yıl önce, yine bir Mayıs ayında, milletin seçtiği hükümetin silah zoruyla devrildiğini, milletin Başbakanı Merhum Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edildiklerini hatırlatan Erdoğan, millet olarak asla umutsuz olmadıklarını, boyun eğmediklerini söyledi.
Erdoğan, 54 yıl boyunca, benzeri badireleri de atlatmayı başardıklarını vurgulayarak, "Demokrasimizi daha da güçlendirdik, darbenin izlerini sildik, 27 Mayıs’ın kalıntılarından büyük oranda kurtulduk. En son, önce Gezi olayları, ardından 17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla bu ülkeye bir kez daha 27 Mayıs'ı yaşatmak istediler, biz onu da aştık" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri
Türkiye’nin ufku alabildiğine açık olduğunu ve daha da açıldığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin umudu hiç olmadığı kadar çoğalmış, Türkiye'nin morali tarihte görülmemiş derecede yükselmiştir. Şimdi, Ağustos ayında, demokrasimiz adına bir başka önemli başarıya adım adım yaklaşıyoruz. Tarihimizde ilk kez, cumhurbaşkanımızı halkın oylarıyla, sizlerin oylarıyla iş başına getirecek, demokrasimizin gücüne inşallah güç katacağız. Türkiye, devletiyle, milletiyle, her zamankinden daha güçlü, daha kararlı, daha umutlu şekilde geleceğe yürüyecek. Ne cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ne de sorasındaki süreç, Türkiye için bir zaaf, bir belirsizlik teşkil etmeyecek, tam tersine Türkiye'yi daha da güçlendirecek. 10 Ağustos, inşallah, Türkiye için bir milat olacak."
10 Ağustos seçimleri öncesinde, birilerinin tekrar kirli hesapların içine girebileceğini, siyasetin de bu kirli hesaplardan medet ummak isteyebileceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Sizler, eminim ki bu tahriklere aldırış etmeyecek, sandığa gidecek, hür iradenizle Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını belirleyeceksiniz. Artık cumhurbaşkanı seçme konusunda da karar doğrudan doğruya sizin, yetki sizin ve mühür sizin elinizde. Siz ne derseniz, o olacak. Ben inanıyorum ki siz ne derseniz o, Türkiye'nin hayrına olacak" diye konuştu.
Adaylar kim olursa olsun, siyasette nasıl bir değişim olursa olsun, Türkiye'nin ilkeleri doğrultusunda 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla ilerleyeceğini ifade eden Erdoğan, "30 Mart seçimleri öncesinde yaptığımız gibi, 10 Ağustos öncesinde de Türkiye’de huzuru en güçlü şekilde muhafaza edecek, ülkemizi sağduyu içinde, vakar içinde sandığa götüreceğiz" görüşünü dile getirdi.
Erdoğan, 561'inci yıl dönümünün kutlandığı İstanbul'un fethinin de hayırlı olmasını temenni ederken, "Fatih Sultan Mehmet'i, onun övülmüş ordusunu ve kahraman neferlerini" bir kez daha rahmetle yadettiğini bildirdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara