Diyarbakırlı anneler onu da cesaretlendirdi

İzmir'de, 20 yaşındaki oğlu Adem Tekik'in PKK tarafından kandırılarak dağ kadrosuna katılmak üzere götürüldüğünü iddia eden baba Dursun Tekik, Diyarbakır'daki annelerin başlattığı mücadelenin kendilerini cesaretlendirdiğini söyledi.

Benzer bir eylemi, İzmir'de başlatacaklarını ifade eden Tekik, oğlunun "Kürtçe dil eğitimi" bahanesiyle gittiği yerde PKK'nın sempatizanı haline getirildiğini, çeşitli izinsiz gösterilerde kullanıldığını anlattı. Tekik, oğlunun, örgüt üyelerince "artık sen aranıyorsun, hapislerde çürürsün" şeklinde korkutularak PKK'ya katılmak üzere kırsal alana götürüldüğünü iddia etti.

Polise müracaatta bulunduklarını ifade eden Tekik, iyiliksever, uysal, sempatik olararak tanımladığı oğlunun ''arkadaş kurbanı" olduğunu söyledi.

- Askerlik öncesinde nişanlanacaktı

Müteahhitlik yapan baba Dursun Tekik, yanında çalışan ve yakında askere gidecek oğlunu neden evlendirmekten vazgeçtiklerini de anlattı. Müstakbel gelininin "asker yolu gözlememesi için" nişan ve düğün merasimlerini askerlik sonrasına ertelediklerini ifade eden baba, "Ben 'evlendirelim, belki bu kötü arkadaş çevresine gitmeyi bırakır' diyordum. Ama işte böyle oldu" dedi.

- "İki dedem de gazi"

Vatansever bir aile olduklarını belirten Tekik, şöyle konuştu:

"Benim 2 dedem de gazidir. Ben dedemi hiç görmedim ama Bayram dedemin Sarıkamış'ta soğuktan kangren olan 2 ayağının kesildiğini babam bize hep ağlayarak anlatırdı. Benim ceddim bu topraklarda yoğrulmuş. Nasıl olur benim çocuğumu kandırıp götürebiliyorlar. Ben çocuğumun bunların elinde alet olmasını istemiyorum. Oğlum geri gelsin, cezası da varsa yine çeksin. Ben yeter ki çocuğumun bunların ellerinden kurtarılmasını istiyorum."

- "Annelerin mücadelesi cesaretlendirdi"

Diyarbakır'daki annelerin başlattığı oturma eyleminin "çok önemli" olduğunu belirten Tekik, şunları söyledi:

"Diyarbakır'daki aileleri görünce çok duygulandım, o kadar duygulandım ki "işte vatandaş, millet hep böyle olmalı" dedim. Türk-Kürt hep birbirimizle kardeşiz. Bizim ayrımız gayrımız yok. Bize bizden başkası dost olmaz. Biz, bir ve beraber olarak bu vatanımıza milletimize sahip olmalıyız. Giden çocukların hepsi de bizimdir. Onlar, kandırılıp oraya götürüldüler. Diyarbakır'daki aileler için de üzgünüm. Bunlara bir çare bulunması gerekiyor. Sayın Başbakanımızdan şunu rica ediyorum; O da sonuçta bir babadır. Onun için sağduyu içinde bu mücadeleyi hep birlikte vermeliyiz. Ben Başbakanımızı çok seviyorum. Hep de destek verdim. Allah, kötülere fırsat vermesin. Bu ülke bizim, sahip çıkmalıyız.

Annelerin Diyarbakır'daki mücadelesi beni cesaretlendirdi. Ordaki annelerin feryadını duydukça ben babalar ne kadar pasif diyorum. Bir söz var, "Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar" diye. Bu, gerçekmiş. Orada annelerin mücadelesi kadar biz de babalar olarak mücadele etsek bu sorun çözülür."

Türkiye'de herkesin kardeşçe yaşayabileceğini vurgulayan Tekik, "Yani siz ne istiyorsunuz? Her yere gidiyoruz, Allah'a şükürler olsun bu devlet bize her türlü imkanı vermiş. Bir sıkıntımız derdimiz yok, herkes özgürce yaşıyor" dedi.

Diyarbakırlı anneler onu da cesaretlendirdi

Diyarbakır'da çocuklarının terör örgütünce kaçırıldığını iddia eden annelerin, seslerini duyurmak için başlattığı oturma eylemi, İzmir'de aynı durumda olan aileleri de umutlandırdı.