'O çocuklar geri gelmek için senin adım atmanı bekliyor'

Tuncel, konuşmasına bütün darbeleri kınayarak başlarken, darbe ile demokrasinin gelemeyeceğini ve Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki engelin de darbeci zihniyet olduğunu kaydetti. Tuncel, Başbakan Erdoğan'ı hayretler içinde dinlediklerini, Erdoğan'ın darbeler konusundaki bütün sorumluluğu CHP'ye attığına işaret ederek, "Devlette devamlılık vardır. Bugün kendi iktidarlarını 12 Eylül yasaları ile yapıyorlar. Gerçekten darbe ile yüzleşmek isteseydi öncelikle 12 Eylül anayasasının ortadan kalkması için etkin çalışma yürütürdü" ifadesini kullandı. Tuncel, AK Parti'nin darbeler üzerinden de çıkar elde etmeye çalıştığını söyledi. Tuncel, HDP'nin darbeci zihniyetlere son vereceğini ve bunun hesabını soracağını kaydetti.

Çorum katliamının yıl dönümü olduğunu hatırlatan Tuncel, katliamcıların hiçbir zaman yargılanmadığını ve gerçeğin ortaya çıkarılmadığını söyledi. Tuncel, "Halen Çorum'da aşağı ve yukarı mahalle var. Hiç birbirleri ile etkileşim yapamadılar. Halen anıları çok tazedir. Bu katliam olmadan önce hazırlıkları yapıldı. Alevilerin yaşadığı mahalleye yönelik müdahale sonucu onlarca insan yaşamını yitirdi. Çorum katliamının sorumlularının ortaya çıkarılması bir yüzleşme ile mümkün olur" dedi.

Tuncel, konuşmasında aldığı ödülden dolayı Nuri Bilge Ceylan'ı da tebrik ederken, Ceylan'ın ödülünü Gezi'de yaşamını yitirenlere adamasını da çok önemsediklerini kaydetti. Tuncel, o anın Yılmaz Güney'i hatırlattığını ve onun da büyük bedeller ödediğini söyledi. 30 Mart'ta Türkiye'nin en şaibeli yerel seçiminin yaşandığını vurgulayan Tuncel, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Birçok yerde itirazlar oldu. 2 il ve 5 ilçede yenileme kararı alındı. Ağrı ve Norşin'de BDP kazanmış olmasına rağmen hilelerden sonuç alamayanlar seçimi iptal ettiler. Biz inanıyoruz ki hem Norşin'de hem de Ağrı'da seçimler yeniden kazanılacak. Sürekli bakanlarını yolluyorlar. Buradan onlara korkunun ecele faydası yok Ağrı ve Norşin bizimdir bizim kalacak diyoruz. Yurttaşlarda oylarını kullanmak için Ağrı'ya gitmelidirler."

TÜM MADENLERDEKİ ÇALIŞMA DURMALI

Soma'da yaşanan facianın halen gündemde oluduğunu ve bunun katliam olduğunu belirten Tuncel, hükümetin "kader" adı altında herkesin sessiz olmasını istediğini kaydetti. Tuncel, Soma'nın siyasi sorumluluğunun AK Parti hükümetinde olduğunu hatırlatarak, faciadan sonra ortaya denetimsizliğin ve kuralsızlığın çıktığını belirtti. Tuncel, işçilerin direnişini de tebrik ederek selamladı. "HDP olarak Soma'nın peşini bırakmayacağız" diyen Tuncel, AK Parti hükümetinin 882 gündür Roboski katliamını unutturmaya çalışmasını anımsattı. Tuncel, "Mahkemeler İsrail'in eski genelkurmay başkanı ve 4 generali hakkında tutuklama kararı çıkarıyorlar ama bu katliamın sorumlusu için bir şey yapmıyorlar. Her halde yakında İsrail, Roboski'nin sorumlusu hakkında yakalama kararı çıkartır. Hatırlayın sele kapılan kadın işçiler kamyonette boğuldu, hesabı soruldu mu? Hayır. Başbakan tek kişilik bir tiyatro oynuyor. Kendisi söylüyor kendisi oynuyor. Artık bu olmayacak" dedi. Tuncel, bütün madenlerdeki çalışmaların durdurulması ve iş sağlığı açısından tüm tedbirlerin alınması ile işçilerin maaşlarının da fondan karşılanması gerektiğini söylerken, siyasi sorumluların da hesap vermesi gerektiğini kaydetti.

Okmeydanı'nda yaşananların ülkenin polis devletine dönüşmesinin göstegesi olduğunu söyleyen Tuncel,"AKP hükümeti çılgınca sağ-sola ateş ederek bundan kurtulmaya çalışıyor. Asıl hedefin Zeynel Şahin olduğu da iddia ediliyor. Uğur Kurt'un yanında o varmış. Başbakan'ı dinledim dili ayrımcıdır. 'Alisiz Aliler' diyor. Ne demek bu. Sen Başbakansın insanlar kendini nasıl tanımlıyorsa saygı duymak zorundasın. 'İyi Kürt kötü Kürt' ayrımının aynısıdır. Açılım yapacaklarmış. Sayın başbakan sakın açılım yapmayın. Sizin açılımlarınızın getirdiği ölüm, zulüm ve tutuklamadır" dedi. Tuncel, AK Parti'nin Okmeydanı'nı "terörize" ederek orada yaşayanları zorunlu göçe tabi tutmaya çalıştığını kaydetti. Tuncel, Erdoğan'ın sürekli "Berkin Elvan'ın elinde sapan vardı" ifadesini kullandığını hatırlatarak, "Eğer bu ülkede insanlar taş atıyorsa biraz kendinizdeki suçu düşünün. Bu halk neden devlete karşı isyan ediyor. Kaldı ki bunlar haktır. İstanbul Valiliği her gün bütün alanları kapatıyor ve orada müdahale ediyor. Başbakan çıkıyor Almanya örneğini veriyor. Örnek alın hiç gaz veya jop kullanıldı mı? Demokrasiyi örnek alacaksanız böyle alın" ifadesini kullandı.

'BU ÜLKEDE BARIŞ İSTEYEN HERKESİN GBT'Sİ VARDIR'

Tuncel, Gezi direnişinin yıl dönümünün yaklaştığını Başbakan Erdoğan'ın talepleri görmezden gelerek sürekli "faiz lobisi", "dış güçler" gibi kavramların arkasına sığındığını kaydetti. Gezi'de yaşamını yitirenlerin isimlerini okuyan Tuncel şunları kaydetti: "Bunların hepsinin Alevi olması tesadüf mü? İşte Alevi yurttaşlar bunun bir katliam olduğunu ifade ediyorlar. Okmeydanı'ndaki iddialar ciddidir. AK Parti bunlara ilişkin açıklama yapmalıdır. Uğur Kurt için 'GBT'si yoktur' diyor. Ne yani olsa haketmiş mi olacak? Bu ülkede barış isteyen herkesin GBT'si vardır. Bu ülkeyi karıştırmak isteyen birisi varsa o da Sayın Başbakan'ın dili ve tarzıdır."

Tuncel, AK Parti döneminde PSVK'da yapılan değişiklikleri hatırlattı ve o düzenleme ile "vur" emrinin verildiğini söyledi. Tuncel, PSVK düzenlemesi çıktığından bu yana 2013'te 20 kişi, 2014'te 5 kişinin öldürüldüğünü söyledi. Tuncel, cezasızlık politikalarına örnek olarak ise Ethem Sarısülük davasını örnek gösterdi. Tuncel, PSVK'nın kaldırılmasına ilişkin HDP'nin kanun teklifinin olduğunu söylerken, buna ilişkin talepleri de desteklediklerini belirtti.

Tuncel, Kürt halkının tüm baskılara rağmen "ben varım" dediğini ve halklar ile birlikte mücadele yürüttüğünü belirterek, diyalog sürecine değindi. Tuncel, "Bu süreci başlatan Başbakan değildir Kürt halk önderi Sayın Öcalan'dır. Biz bir kez daha bu süreci başlattığı için kendisine teşekkür ediyoruz. AK Parti hükümetinin sürece ilişkin bilgilendirme dahi yapmadığını sadece Öcalan'ın heyetler aracılığı ile bilgilendirme yaptığını hatırlatan Tuncel, "Devlet ne yaptı? 4 tane paket çıkarttı. Bunların hiçbirinin süreç ile ilgisi yok. Boş durmadı. Kalekol yapmaya devam etti. Cezaevlerini doldurmaya devam etti. Hatip Dicle halk iradesi ile seçildi halen cezaevindedir. Çözüm sürecini zora sokacak etkinlikler yapıyorlar. Halk Lice'de direniştedir. Asker ile gerilla karşı karşıya gelmesin diye çadır kurup yolları kapatmıştır. Madem barışacaksak niye kalekol yapıyorsunuz. Yapmanız gereken bu değil yasaları çıkarmaktır" dedi.

ERDOĞAN'A YANIT

Erdoğan'ın HDP'li vekilleri tehdit etmesine değinen Tuncel, "Sayın Başbakan siz söz vermediniz mi barış olacak savaş olmayacak diye. Kürt halkı o çocuklar gelsin demokratik siyasete katılsın diye bekliyor. Biz diyoruz ki insanlar dağa gitmesin gelsin siyaset yapsın. Ama hiçbir adım atmıyorsun. Halen insanlar cezaevindedir. Hiçbir yasal güvence yok. Şimdi bu sorumluluk HDP'de mi? Biz barış sürecini geliştirme konusunda ne yapmamız gerekiyorsa buna hazırız. Artık gençler ölmesin istiyoruz. Başbakan bir hatırlasın. 4 ay önce Başbakan'a 'barış olusun' diyen genç şimdi asker. Yarın savaş çıksa belki yaşamını yitirecek. Cumartesi Annelerine atıfta bulunuyor. Yine anlamamışsın. O insanlar orada barış olsun asker ve gerilla ölmesin diye orada oturuyorlar" dedi.

Paris katliamına ilişkin ses kaydının Ömer Güney'e ait olduğu yönünde mahkemenin görüş belirttiğini hatırlatan Tuncel, Başbakan Erdoğan'ın Paris katliamına ilişkin konuşmasını okuyarak, "Katliamı Başbakan biliyor. Öyleyse niye hesabını sormuyorsunuz. Bunun hesabını vermeden demokratik barış süreci gelişebilir mi? AK Parti'nin bu konuda hiçbir adım atmaması bizim açımızdan sürece yönelik yaklaşımını gösteriyor" dedi. Tuncel, sürecin oyalama ile gitmeyeceğini söylerken, "Samimi iseniz adımları atın. Aksi taktirde biz sizin samimiyetinizi sorgulayacağız" ifadesini kullandı. Tuncel, Türkiye'nin Rojava politikasının da sorunlu olduğunu söyledi. Tuncel, "Kabul etseniz de etmeseniz de artık sınırınız Kürdistan'dır. Oralar ile iyi ilişkiler geliştirmelisiniz" ifadesini kullandı.

'O çocuklar geri gelmek için senin adım atmanı bekliyor'

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel partisinin grup toplantısında konuştu.