Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Davutoğlu Mavi Marmara kararını değerlendirdi

Mavi Marmara davasında İsrailli 4 komutan hakkında çıkarılan yakalama kararını değerlendiren Bakan Davutoğlu, ortaya çıkan sonucun hukuki taraflarını değerlendireceklerini söyledi. Moskova'ya yolculuğunda uçakta Yeni Şafak'ın sorularını cevaplayan Davutoğlu, 'İsraille ilişkilerin normalleşmesi için gerekli olan şartlar bellidir ve bu süreç devam etmektedir' diye konuştu.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-27 11:05:54

Davutoğlu Mavi Marmara kararını değerlendirdi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkmenistan ve Azerbaycan ile Bakü'de yapılan üçlü görüşmelerden sonra Moskova'ya geçişinde uçakta Yeni Şafak'ın sorularını yanıtladı.

Bakan Davutoğlu, Mavi Marmara davasında verilen karar, Erdoğan'ın Köln mitingi ve AP seçim sonuçlarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yapıldı. Toplantıya Türkiye adına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu katılırken, Azerbaycan adına Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ve Türkmenistan adına Dışişleri Bakanı ve Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Raşid Meredov katıldı.

"Şartlarımız belli"

Mavi Marmara davası: Bu dava sonuçta yürütmeden bağımsız devam eden bir süreçtir. Biz şu anda ortaya çıkan sonucun hukuki taraflarını değerlendireceğiz. İsrail'le ilişkilerin normalleşmesi için gerekli olan şartlar bellidir ve bu süreç devam etmektedir. Bu talepler yerine geldiği takdirde; aynı sürecin işlemeye devam edeceği açıktır.

"TC Başbakanı Türklerin yaşadığı her yere gider"

Erdoğan'ın Köln mitingi: Bu ziyaretin bizim için üç önemli dinamiği var. Birincisi; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Türklerin yaşadığı her yere gider. Kimseden asla icazet almaz. Ve kendi vatandaşlarıyla bütün dış etkilerden bağımsız bir ilişki kurar. İkincisi; Türkiye dışında siyasilerin propaganda yapamayacağına dair algı yıkıldı. Bu sadece hükümet için değil, bütün partiler için olumlu bir gelişme. Yaklaşan bir Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Artık bütün siyasiler yurt dışındaki vatandaşlarımıza istedikleri gibi kendi seçim çalışmalarını yapabilecekler. Üçüncüsü ise Türkiye-Almanya arasındaki ilişkilerin konjönktüre bağlı olmayan sağlam omurgasının altı çizilmiş oldu. Almanya Cumhurbaşkanı, Türkiye'ye gelip hakkaniyetsiz eleştiriler dile getirirse; biz buna doğal olarak tepki gösteririz. Ancak bu asla kalıcı bir kriz sebebi değildir. Gördüğünüz üzere, Şansölye Merkel Başbakanımızı Almanya ziyaretinden önce aradı ve orada Almanlar saygılı bir tutum gösterdiler. Başbakanımız da onbinlerce insanın önünde Merkel'e teşekkür etti ve yuhalayanları eliyle susturdu.'

"Avrupa'nın oturup düşünme vakti geldi"

AP seçimleri: Irkçı partilerin yükselen trendini 1929 Büyük Buhran dönemine benzetiyorum. O ekonomik kriz yaşanmasaydı belki faşist rejimler o gücü bulmayacaklardı. 2010 sonrasında; Avrupa Birliği çok ciddi işsizlik ve ekonomik sıkıntılarla yüzleşti. Bu da kitleleri milliyetçiliğe yöneltti. Avrupa'nın bu kadar ırkçı ve sağ eğilimlere girmesi sadece Türkiye için değil; tüm Avrupa Birliği için bir tehlike sinyalidir. Eğer üç sene önce marjinal olarak algılanan düşünceler; artık toplum nezdinde karşılık buluyorsa ve bir dip dalga haline geldiyse oturup düşünme vakti gelmiştir.

ABDURRAHİM BOYNUKALIN / YENİ ŞAFAK

Haber Ara