'PKK çocukları iade etsin!'
Acılı ailelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki bekleyişi sürüyor. Çocuğunu isteyen ailelerin sayısı artıyor. PKK'ye bir çağrı da Altan Tan'dan geldi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-26 17:14:04
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, PKK'nin dağa götürdüğü iddia edilen ve reşit olmayan çocukların ailelerine gönderilmesini isteyerek, "Reşit olmayan ve eğer iddia edildiği gibi 15- 16- 17 yaşlarındaki gençler şu veya bu şekilde dağa gitmişlerse, PKK'ye düşen bunları ailelerine iade etmektir. Veya bu şekilde gelenlerin önünü kesmektir" dedi.
Ailelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki oturma eylemi sürerken, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, reşitliğin kanunen sınırları olduğunu, reşit olan insanların yaptıklarının kendilerini bağladığını ifade ederek, şöyle dedi: "Doğru veya yanlış. Şunu söylüyorum; Genç erkek veya kız, kendi iradesi ile dağa mı gider, bağa mı gider, gezmeye mi gider bu kendi bileceği iştir. Bu doğru mudur, yanlış mıdır bu da ayrı bir tartışma konusudur. Ama, reşit olmayan ve eğer iddia edildiği gibi 15- 16- 17 yaşlarındaki gençler şu veya bu şekilde dağa gitmişlerse, PKK'ye düşen bunları ailelerine iade etmektir. veya bu şekilde gelenlerin önünü kesmektir."
EYLEMCİLER 10’A YÜKSELDİ
Öte yandan çocuklarının PKK tarafından götürüldüğünü iddia eden ailelerin, seslerini duyurmak için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde başlattığı oturma eylemi sürüyor.
Çocuklarının dağa götürüldüğü iddiasıyla 19 Mayıs'ta iki ailenin başlattığı oturma eylemine katılan ailelerin sayısı 10'a yükseldi. Ellerinde çocuklarına ait fotoğraflar ve pankartlarla belediye önünde bekleyişlerini sürdüren aileler, onca zaman geçmesine rağmen çocuklarının PKK tarafından bırakılmamalarına tepki gösterdi.
Çocuklarına kavuşacakları günü özlemle bekleyen aileler, dua edip gözyaşı döküyor. Annelerden kimi hiç uyumadan çocuğunu izlemeyi kimi hiç bırakmadan sarılmayı düşlüyor, bazı anneler ise mevlit ve kurban adıyor.
"Analar ağlamasın" diye başlatılan çözüm sürecinde, evlatlarından ayrı kalan gözü yaşlı anneler, çocuklarına kavuşmak için yetkililere sesleniyor.
"15 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN İRADESİ OLAMAZ"
Oğlu Fırat Aydın Eren'den 33 gündür haber alamadığını belirten anne Mahfuze Eren, 23 Nisan'da piknik amacıyla Lice'ye giden oğlunun kadın örgüt mensuplarınca ikna edilerek-kandırılarak götürüldüğünü iddi etti.
Eren, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer devlet yetkililerine çağrıda bulunduğunu ifade ederek, çocuğuna kavuşmak için destek istediğini söyledi.
"Barış bir an önce gelsin. Hiçbir anne ağlamasın" diyen Eren, 15 yaşındaki çocuğun iradesinin olamayacağını dile getirdi.
"TÜM ANNELER GELSİN"
Ağlayan çok anneler olduğunu ifade eden Eren, çocuğu gidip de gelmeyen anneler olduğunu, bu eylem ile onların sesi olduklarını vurguladı.
"Tüm anneler gelsin. Bu sadece dağa giden annelerin sorunu değil. Asker annesi, polis annesi de gelsin. Hepimizin ciğeri yanıyor. Sadece oğlu dağda olan annelerin değil. Bu Türkiye'nin kanayan bir yarası. Barışın bir an önce gelmesi lazım" ifadelerini kullanan Eren, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın kendilerini ziyaret etmediğini belirtti.
"BU DAĞ KIZI MIDIR?"
Kızı Halime Gündüz'e kavuşmak için oturma eylemini sürdüren Safiye Gündüz, kızına kavuşana kadar oturma eylemini sürdüreceğini söyledi.
Gündüz, kızının 15 yaşında olduğunu ifade ederek, "Anne çocuğundan ayrılır mı? O benim bebeğimdi. Onu getirmeye kadar buradan gitmiyorum. Onu okulundan ettiler. Bu vicdan, merhamet midir? Başbakandan, Cumhurbaşkanından destek istiyoruz" dedi.
Röportaj sırasında duygulanarak ağıt yakan Gündüz, "Belediyenin düzenlediği piknikte çocuklarımızı kandırıp götürdüler. Herkes anadır. Halimizden anlasınlar. Bu zulümdür. Bu halka zulümdür. Allar bırakır mı bu zulmü yapanı" diye konuştu.
Kızının resmini gösteren Gündüz, "Bu dağ kızı mıdır? diye sordu.
TV’DE GÖRDÜ, EYLEME KATILDI
Fatma Türk, Kürtçe yaptığı konuşmada, oğlu Ahmet Barış'ın kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi.
Eylemi televizyondan gördükten sonra belediye önüne gelerek bugün eyleme katıldığını ifade eden Türk, oğlunun 15 yaşında olduğunu söyledi.
Oğlunun okuldan geldikten sonra bilyeleriyle oynadığını anlatan Türk, "Oğlum okul çantasını bırakıp bilyelerini, topacını alır oynamaya giderdi. Oğlum oyuncak oynuyordu. Bunlar dağ çocuğu değil. Bir oğlum daha dağa gitmişti. Çocuklarımın dağa gitmesini kabul etmiyorum. Oğlum geldiği zaman kurban kesip, mevlit vereceğim" diye konuştu.
"YETER CİĞERİMİZİN YANDIĞI"
Saliha Tokay ise oğlu Mehmet Tokay'ın 3 yıl önce 14 yaşındayken dağa gittiğini-götürüldüğünü ifade ederek, oğlunun 17 yaşında olduğunu söyledi.
Tokay, ağlamaktan psikolojilerinin bozulduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Halkın çocuklarını kandırıp götürüyorlar. Sesimizi yükseltmez, başkaldırmazsak kalan çocuklarımızı da götürecekler. Asla kabul etmiyoruz. Çocuklarımızı getirsinler. Yeter ciğerimizin yandığı. Ciğeri yanan anneleri buraya çağırıyorum. Bize destek olsunlar."
OĞLUNA KAVUŞMAK İÇİN KURBAN ADADI
Oğlundan 3 aydır haber alamadığını anlatan anne Kevi Kan, komşusundan eylem yapıldığı bilgisini aldıktan sonra 2 gündür eyleme katıldığını söyledi.
Zeynep Baytok, oğlu Osman'dan 18 Nisan'dan bu yana haber alamadığını anlatarak, çocuğuna kavuşmak istediğini söyledi. Baytok, Allah için çocuklarının gönderilmesini isteyerek, oğluna kavuştuğu gün kurban keseceğini dile getirdi.
islahhaber.com
SON VİDEO HABER
Haber Ara