TİMETURK / Furkan Azeri
Akrep ile kurbağanın hikâyesini bilirsiniz;
Bir gün akrep suyun kenarına gelir; karşı kıyıya geçmek ister. fakat akrep yüzmesini bilmiyor olduğundan kurbağaya rica eder: ”kurbağa kardeş seninle biz dostuz beni karşıya geçirir misin?” Kurbağa ilk önce kabul etmez ve “Sen bir akrepsin ve zalim bir iğnen var, çekinirim senden”der. Akrep bunun üzerine ”sen beni sırtına alıp karşıya geçirirken seni sokabilir miyim hiç? Bunu ancak bir aptal yapar. Ben yüzme bilmem ki, seni sokarsam ben de boğulur ölürüm” der.Kurbağa ikna olmuştur bu mantıklı cümleyi duyunca kabul eder. Akrep yaklaşır ve kurbağanın sırtına biner. Suyu geçmeye başlamışlardır yavaş yavaş.
Derken, tam da suyun ortasında, kurbağa sırtında bir yanma hisseder. Akrep sokmuştur. Acı içerisinde başını çevirir:
Neden? Neden yaptın bunu, bak şimdi sen de boğulup öleceksin...
Akrep üzgün bir şekilde şöyle der:
Elimde değil.
İŞTE BENİM TABİATIM BU...
Evet, maalesef bu tabiata sahip insanlar ve kitleler de vardır.
En son Suriye’de müthiş bir söylenti, iddia dolaşıyor, üstelik de IŞİD örgütünün bizzat içinden.
İddia şu: IŞİD, en meşhur emirlerinden ve genel askeri sorumlularından Ömer Şişani’yi ( Ömer Çeçeni ) esir almış.
Hatırlayalım ki, Ömer Şişani IŞİD kurulmadan 1 sene önce Suriye’ye gitmiş ve oradaki konjonktürün de oluşması sebebi ile bir grup muhacirin emiri olmuştu. Kısa bir zaman içinde muhacirlerin öne atılması sayesinde Suriye’de büyük kazanımlar elde edilmiş ve sayıları kısa bir zamanda 2-3 bine ulaşmıştı. Ketibetül-muhacirin ( muhacirlerin cemaati) ismindeki bu gurubun adını bütün dünyaya duyurmuştu.
(İSİD kurulmadan önce muhacirin cemaati)
Ne var ki başta Ömer Şişani olmak üzere bu cemaatin şura kadrosundaki liderlerin yaşları, hayat tecrübeleri ve eğitim seviyeleri oldukça düşüktü. Ön Cephede savaşmaktan başka hiçbir konudan genel manada anlamıyorlardı. Suriye direnişini bitirmek için çalışan IŞİD örgütünün yararlandığı yer de burası oldu.
Keskin tırnaklarını (hile politikalarını) buradan batırdı bunlara. Onları İslam devleti, Şeriat mahkemesi vb. sloganik laflarla ve bir takım vaadlerle kandırdılar, kendi saflarına kattılar. Suriye’de IŞİD örgütüne ciddi desteklerden biri de bu cemaatin genel emiri yani Ömer Şişani’nin Bağdati ile Halep’in Anadan bölgesinde görüşüp biat etmesi oldu.
(Ömer şişenin bağdadiye biyeti)
O günden sonra yıkım projesi yavaş yavaş başladı. Harp ve psikolojik etki yöntemlerini çok iyi bilen bu örgütün eğitmenleri ve taktikleri sayesinde kendilerine katılanları adeta zombileştirdiler ve bu güne kadar da bu tabiiyette olupta hiçbir toplumda kendilerine yer bulamayan harici zihniyetteki insanlarda İSİD örgütü için bulunmaz fırsat oldu ama yaptıkları fiiller, işledikleri cinayetler o kadar ayyuka çıkmış ki artık kapatamıyorlar. kendilerinden kopmalar başladı. En son olarak da dillerinden düşürmedikleri, en güvendikleri kumandanları olan Ömer Şişani’nin IŞİD’in yaptığı bu katliamlara itiraz etmesinden midir, nedendir tam olarak bilinmeden, tutuklandığı hatta infaz edildiği söylentileri dilden dile dolaşıyor. Akrep bu; yapar mı yapar. Zaten öldürdükleri infaz ettikleri bu kadar Müslümanı düşününce insan şaşırmıyor, zaten onlar için önemli olan kendi yapılarının korunmasıdır. Yarın kendi içlerinde tepki çekmemek için çıkıp kahraman kumandanımız sehvecilerle girdiği bir operasyonda şehit oldu yalanını da uydursalar hiç şaşırmamak lazımdır.
(İSİD’in öldürdüğü direnişçi liderler)
Son olarak vurgulayalım ki bu bir iddia eğer yanlış ise Ömer Şişani'nin bizzat kendisi çıkıp yalanlasın. Ama tabanda olanlara unutmasın ki; İSİD dün kardeş dediklerine bu gün hain diyor. Yakın zamana kadar peygamber gibi savundukları tüm âlimleri ve liderleri şimdi mürtet ilan ediyor. Bu gün değilse de yarın kendilerine azda olsa itiraz edenleri katletmesi normaldir çünkü tabiatı budur.
(IŞİD tarafından kafası kesilen Ahraruş Şam komutanı El Mukaddem Ebu el Mikda ve halid el-suri)
https://twitter.com/furkan_azeri
