Çocuklara yönelik suçların cezasını artıran tasarı TBMM'de
Çocuklara yönelik işlenen suçlarda verilecek cezalara dair düzenlemeleri de içeren ve cezaları artıran kanun tasarısı TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-13 10:01:19
Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
Tasarıyla, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nun 108. maddesinde değişiklik yapılarak, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkum olanlara uygulanacak koşullu salıverilme süreleri yeniden düzenleniyor.
Cezanın infazı tamamlandıktan sonra devam eden denetim süresi içinde, kendilerine yüklenen yükümlülüklere ve yasaklara aykırı hareket eden mükerrirler, infaz hakimi kararı ile disiplin hapsine tabi tutulacak. Disiplin hapsinin süresi 15 günden az ve 3 aydan fazla olamayacak.
Çocuğa karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 39 yılının, müebbet hapis cezasının 33 yılının, süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilecek.
Koşullu salıverme süreleri, TCK'nın 102. maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan cinsel saldın suçundan, 103. maddesinde tanımlanan çocukların cinsel istismar suçundan, 104. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 188. maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan dolayı hapis cezasına mahkum olanlar hakkında da uygulanacak.
Bu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkum olanlar hakkında, cezanın infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde "Tıbbi tedaviye tabi tutulmak", "Tedavi amaçlı programlara katılmak", "Suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten yasaklanmak", "Mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak", "Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak", "Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak" tedavi ve yükümlülüklere karar verilebilecek.
"Dosyalar bir ay içinde devredilecek"
Kanun yürürlüğe girdiği tarihte sulh ceza mahkemeleri kaldırılmış olacak; 20 yirmi gün içinde sulh ceza hakimlikleri kurulacak.
Kanunlarda sulh ceza mahkemesi veya sulh ceza hakimine yapılan atıflardan, idari yaptırım kararlarına karşı yapılan başvurulara, yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli karar ve işlemlere ve kanunlarda sulh ceza mahkemesince veya hakimince verilmesi öngörülen karar veya işlemlere ilişkin olanlar sulh ceza hakimine; yargılamaya ilişkin olanlar asliye ceza mahkemesine veya hakimine yapılmış sayılacak.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, sulh ceza mahkemelerinde görülmekte olan dava dosyaları bir ay içinde yetkili asliye ceza mahkemelerine devredilecek.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kaldırılan sulh ceza mahkemelerinde görülmekte olan işlerden, sulh ceza hakimliğince bakılması gerekenler, sulh ceza hakimliklerinin kurulmasından itibaren 15 gün içinde yetkili sulh ceza hakimliğine devredilecek.
Kaldırılan sulh ceza mahkemelerinde görev yapan hakimler, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca, sulh ceza hakimliklerinin kurulmasından itibaren 15 gün içinde müktesepleri dikkate alınarak uygun görülecek bir göreve atanacak veya yetkilendirilecekler.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, sulh ceza mahkemelerince verilen kararlardan Yargıtay incelemesinde olanlar hakkında sadece görev nedeniyle bozma kararı verilemeyecek.
Sulh ceza hakimlikleri faaliyete geçirilinceye kadar, sulh ceza mahkemelerinin görev alanına giren her türlü karan vermeye kaldırılan sulh ceza mahkemeleri yetkili olacak.
Kaldırılan mahkemelerde bulunan ve kesinleşen dosyalara ait arşiv ve emanetler ile diğer evrak ve dokümanlar Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenecek mahkeme veya mahkemelere ya da hakimliklere devredilecek ve müteakip işlem ve talepler bu mahkemelerce veya hakimliklerce yerine getirilecek veya karara bağlanacak.
Tasarıya eklenen geçici maddeyle, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, TCK'nın 191. maddesine göre kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da kullanma suçu nedeniyle hakkında kovuşturma yapılan kişilerle ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilecek.
Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ile Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanması kapsamında yapılacak tebligatlar, elektronik ortamda yapılabilecek ve tebligata elektronik ortamda cevap verilmesi istenebilecek.
Elektronik tebligata ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilen kişi, kurum veya kuruluşlara her bir tespit için 10 bin TL idari para cezası uygulanacak. Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para cezasının toplamı tutarı 500 yüz bin TL'yi geçemeyecek.
Sulh ceza hakimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hakimliğinin bulunması halinde, numara olarak kendisini izleyen hakimliğe, o yerde tek sulh ceza hakimliği varsa en yakın sulh ceza hakimliğine ait olacak. En yakın sulh ceza hakimliğinin belirlenmesine HSYK 3. Dairesi yetkili olacak.
Tasarıyla, Adalet Bakanlığı'na 588 kadro ihdas ediliyor.
İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinde görev değişikliği
Tasarı, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin görev ve yetkilerine ilişkin kanunda değişiklik yapıyor. Kanunda, bölge adliye mahkemesi başkan ve üyeleri ile Cumhuriyet başsavcısı ve Cumhuriyet savcılarının şahsi suçları ile ilgili yapılacak soruşturma ve kovuşturma işlemlerini düzenleyen fıkraya, hükmün daire başkanlarını da kapsayıp kapsamadığı tartışmalarına yol açmaması amacıyla "daire başkanları" ifadesi de ekleniyor.
Tasarıya göre, bölge adliye mahkemesi dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara karşı temyiz yolunu açık olacak.
Bölge adliye mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri Cumhuriyet başsavcılıkları ile bölge adliye mahkemeleri adalet komisyonlarının denetimlerini, ilgisine göre Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başmüfettişleri de yapabilecek.
İade, soruşturma aşamasında da yapılabilecek
Yabancı ülkede bir yabancının Türk kamu görevlisine rüşvet vermesi durumunda, yabancı bakımından Türkiye'de resen soruşturma ve kovuşturma yapılabilecek. Rüşvet ve nüfuz ticareti suçlarından dolayı yargılama yapılması Adalet Bakanı'nın istemine bağlı olmayacak.
Yabancı bir ülkede işlenen ya da işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle ülkede bulunan bir yabancının iadesi, soruşturma aşamasında da gerçekleşebilecek. Mevcut düzenleme, söz konusu yabancının iadesi için, bu kişi hakkında diğer bir ülkede kovuşturma başlatılması ya da mahkumiyet kararı verilmiş olması gerekiyor.
Cinsel saldırı suçlarında cezalar artırılıyor
Tasarıya göre, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Suçun ani hareketli dokunuşta işlenmesi halinde 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Suçun, vücuda organ ya da bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası verilecek. Bu suçun eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlı olacak.
Tasarıya göre, söz konusu cezaların yarı oranında artırılacağı suçlar şöyle:
"Suçun, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi halinde, kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde, üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından işlenmesi halinde, silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde."
Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin, kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacak.
Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek.
Cinsel istismar yeniden tanımlanıyor
Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Suçun ani hareketle işlenmesi halinde 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Tasarıda, cinsel istismarın tanımı da yeniden yapılıyor. Buna göre, cinsel istismar deyiminden; 15 yaşını tamamlamamış ya da tamamlamış olmakla birlikte, suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılacak.
Cinsel istismarın vücuda organ ya da bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası verilecek.
Cezanın yarı oranında artırılacağı durumlar ise şöyle:
"Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından işlenmesi halinde, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım ya da gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi halinde ve kamu görevinin ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde."
Cinsel istismarın, çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde de cezalar yarı oranında artırılacak.
Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacak.
Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek.
Ensest ilişkide 15 yıla kadar hapis cezası
Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Tasarı, ensest ilişkilere ilişkin cezaları da yeniden düzenliyor. Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde, şikayet aranmaksızın, 6 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde, şikayet aranmaksızın aynı ceza uygulanacak.
Cinsel taciz suçları
Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına ya da adli para cezasına hükmolunacak. Ancak suçun çocuğa karşı işlenmesi halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası hükmolunacak.
Tasarıda, bu cezanın yarı oranında artırılacağı durumlar şöyle düzenleniyor:
"Suçun kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım ya da gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi halinde, aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde, posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde ve teşhir suretiyle işlenmesi halinde."
Bu suç nedeniyle mağdur işi bırakmak, okuldan ya da ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamayacak.
Hırsızlık suçunda kamu hizmeti aksarsa ceza iki katına kadar çıkacak
Tasarı, nitelikli hırsızlık suçlarında uygulanacak cezaları da artırıyor. Buna göre, nitelikli hırsızlık olarak tanımlanan suçlarda , "2 yıldan 5 yıla kadar" olan hapis cezası, 3 yıldan 7 yıla kadar artırılacak.
Suçun; kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak işlenmesi, elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle işlenmesi, doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak işlenmesi, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle işlenmesi, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi,
tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak işlenmesi, herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya ile ilgili işlenmesi halinde "3 yıldan 7 yıla kadar" olan hapis cezası, 5 yıldan 10 yıla kadar artırıldı.
Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu ya da havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması halinde cezalar yarısından iki katına kadar artırılacak.
Hırsızlık suçunun gece işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
Çocuklara uyuşturucu vermenin cezası 15 yıldan az olmayacak
Tasarı, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden
kişi için verilen "10 yıldan az olmamak üzere hapis" cezasını "20 yıldan 30 yıla kadar" artırıyor.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden,
başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen ya da satılan kişinin çocuk olması halinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası 15 yıldan az olamayacak.
Bu suçların, 3 ya da daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılacak.
Esrar için kenevir ekenlerin cezası artıyor
Tasarı, esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapanlara verilen cezayı artırıyor. Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişiye verilen 1 yıldan 7 yıla kadar olan hapis cezası, 5 yıldan 12 yıla çıkarılıyor.
Özellikle kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
İdari yargıda itiraz, kanun yolu yerine istinaf kanun yolu olarak öngören tasarıyla, bu doğrultuda Harçlar Kanunu'nda gerekli uyum düzenlemesi yapılıyor.
Temyiz, istinaf ve itiraz harçlarında, yürütmenin durdurulmasına ilişkin itirazlar dahil olmak üzere bölge idare mahkemelerine "itirazen yapılacak başvurularda" ibaresi, "yapılacak istinaf yolu başvurularında" şeklinde değiştiriliyor.
Bölge idare mahkemeleri
Tasarı, bölge idare mahkemelerinin oluşumunu yeniden düzenliyor.
Bölge idare mahkemeleri, başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bölge idare mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşacak.
Bölge idare mahkemelerinde, biri idare diğeri vergi olmak üzere en az 2 daire yer alacak. Gerekli hallerde dairelerin sayısı, Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine HSYK'ca artırılıp azaltılabilecek.
Dairelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunacak. Bölge İdare Mahkemesi başkan ve üyeliklerine HSYK tarafından atama yapılacak.
Bölge idare mahkemelerinin görevleri arasında, istinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak da yer alacak. Bölge idare mahkemeleri ayrıca, yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlayacak.
Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu, bölge idare mahkemesi başkanı ile daire başkanlarından oluşacak. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu, bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyecek, daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlayacak, hukuki veya fiili nedenlerle bir dairenin kendi üyeleriyle toplanamadığı hallerde ilgisine göre diğer dairelerden üye görevlendirecek. Başkanlar kurulu eksiksiz toplanacak, çoğunlukla karar verecek.
Bölge idare mahkemesi daireleri, ilk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını ve yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlayacak.
Bölge idare mahkemesi başkanı ve daire başkanları, birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş; daire üyeleri ise en az birinci sınıfa ayrılmış olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hakim ve savcıları arasından HSYK'ca atanacak.
Bölge idare mahkemesi başkanı, daire başkanları ve üyeleri, istekleri olmaksızın 4 yıldan önce başka bir yere veya göreve atanamayacak. Ancak ihtiyaç bulunması halinde muvafakatleri alınarak veya haklarında yapılacak soruşturma sonunda görev yeri veya görevlerinin değiştirilmesine HSYK'ca karar verilebilecek. Danıştay daire başkanı ve üyeleri, istekleri üzerine HSYK tarafından bölge idare mahkemesi başkan veya daire başkanı olarak atanabilecek.
Her daire, bir başkan ve 2 üyenin katılımıyla toplanacak. Görüşmeler gizli yapılacak, kararlar çoğunlukla verilecek. Hukuki veya fiili nedenlerle bir daire toplanamazsa, başkanlar kurulunun kararıyla diğer dairelerden; bu da mümkün olmazsa, HSYK tarafından diğer bölge idare mahkemelerinden yetkili olarak görevlendirilen üyelerle eksiklik tamamlanacak.
Her bölge idare mahkemesinde bir bölge idare mahkemesi adalet komisyonu bulunacak.
Her idare ve vergi mahkemesinde bir yazı işleri müdürlüğü kurulacak. Adalet Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde ayrıca idari, mali ve teknik işlerle ilgili müdürlükler oluşturulacak.
3 ay içinde kurulacak
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'da öngörülen tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin parasal sınırın, her takvim yılı başında yeniden değerleme oranında arttırılması sırasında 10 milyon lirayı aşmayan bölüm yerine artık bin lirayı aşmayan kısım dikkate alınmayacak.
Adalet Bakanlığı, tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde öngörülen bölge idare mahkemelerini kuracak. Mevcut bölge idare mahkemeleri, ilan tarihine kadar faaliyetlerine devam edecek. İlan tarihi itibarıyla, mevcut bölge idare mahkemelerinde bulunan dosyalar; yargı çevreleri dikkate alınarak kurulan bölge idare mahkemelerine devredilecek.
Bölge idare mahkemeleri, göreve başlamadan önce HSYK'ca bu mahkemelerin başkanları, daire başkanları ve üyelerinin atamaları yapılacak.
İvedi yargılama usulü geliyor
Tasarı, idari yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandırıyor.
İvedi yargılama usulü, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri, acele kamulaştırma işlemleri, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları, Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri, Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çerçevesinde alınan Bakanlar Kurulu kararlarından doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanacak.
İvedi yargılama usulünde, dava açma süresi 30 gün olacak. 7 gün içinde ilk inceleme yapılacak, dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılacak.
Savunma süresi, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün olacak, bu süre bir defaya mahsus en fazla 15 gün uzatılabilecek.
Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin verilecek kararlara itiraz edilemeyecek. Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en geç 1 ay içinde karara bağlanacak.
İstinaf yolu
İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilinecek.
İstinaf yoluna başvurulamayacak davalar tasarıda şöyle sıralanıyor:
-İlk, orta ve yükseköğrenim öğrencilerinin not tespitleri ile bu öğrencilere uyarma ve kınama niteliğinde disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemlere,
-Kamu görevlilerinin lojman ve izin işlemlerine,
-Kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının üyelerine uyarma ve kınama niteliğinde disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemlere,
-Asker ailelerine yardımla ilgili işlemlere,
-Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik
Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan sosyal yardımlarla ilgili işlemlere,
-Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin
Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasıyla ilgili işlemlere karşı açılan davalar,
-Konusu 5 bin lirayı geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları.
Bunlar hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olacak.
İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabi olacak. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilecek.
Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verecek.
Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmazsa, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verecek.
İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacak.
Temyiz incelemesi
Tasarıya göre, temyiz incelemesi sonunda Danıştay, görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi, usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacak.
Temyize konu edilen kararı veren ya da karara katılan hakim aynı davanın temyiz incelemesinde görev alamayacak.
Bölge idare mahkemesi, Danıştayca verilen bozma kararına uyabileceği gibi kararında ısrar da edebilecek. Bölge idare mahkemesi, bozmaya uymayarak kararında ısrar ederse, ısrar kararının temyizi halinde, talep, konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulu'nca incelenecek ve karara bağlanacak.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nu oluşturan daire başkanlan ve üyelerin sayısı 8'den 12'ye, yedek üyelerin sayısı da 4'ten 8'e çıkarıldı.
Sulh ceza mahkemeleri kalkıyor
Tasarıya göre, sulh ceza mahkemeleri kaldırılarak, sulh ceza mahkemelerinin yargılamaya ilişkin görevi asliye ceza mahkemesine devredilecek.
Soruşturma aşamasında hakim tarafından verilmesi gereken kararları almak ve işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla ise sulh ceza hakimliği kurulacak.
Yargıtay Kanunu'nda değişiklik yapılarak bazı unvanlar için kıdem süresi uzatılacak. Buna göre Yargıtay Birinci Başkanı seçilmek için en az 10 yıl, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Birinci Başkanvekili ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili seçilebilmek için en az beş yıl, daire başkanı seçilebilmek için ise en az üç yıl süreyle Yargıtay üyeliği yapmış olmak zorunlu hale getirilecek.
Ağır hastalığı ya da engelli olanlar
Ağır hastalık ya da engellilik nedeniyle cezaevinde hayatını yalnız idame ettiremeyenlerin cezasının infazı, toplum güvenliği bakımından ağır ve somut bir tehlike oluşturmadıkları değerlendirilirse geri bırakılacak.
Uyuturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma ve özendirme suçuna verilecek cezanın üst sınırı 5 yıldan 10 yıla çıkacak.
Uyuşturucu madde kullananlar, bulunduranlar ve satın alanlar, dava açılmasının ertelenmesi kararından bir kez yararlanabilecek.
Yargıtay'ın bazı temyiz incelemesi yetkileri bölge adliye mahkemelerine devredilecek.
Haber Ara