AİHM kararı siyasi bir karardır
AİHM kararı, Rumları mutlu etmek için alınan siyasi bir karardır.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-13 11:44:20
KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi Kıbrıs Harekâtı nedeniyle tazminat ödemeye mahkûm etmesini değerlendirdi. Denktaş, alınan bu kararla birlikte, Türkiye ve KKTC’nin Avrupa Birliği (AB) ile olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirterek, “Bu Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ı mutlu etmek için alınış bir siyasi karardır.” dedi.
AİHM’nin, Türkiye'yi 1974'te yaptığı Kıbrıs Harekâtı nedeniyle Rum tarafına 90 milyon Euro tazminat ödemeye mahkûm etmesinin ardından, KKTC’deki siyasiler sessizliğini korurken Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’tan açıklama geldi. Denktaş, bu kararın AB’nin tamamen kendi kulüp üyelerine tek taraflı üye yaptıkları Kıbrıs Rum tarafına yardımcı olmak maksadıyla alınmış bir karar olduğunu söyledi. Konu ile ilgili olarak Cihan Haber Ajansı’na(Cihan) açıklama yapan Denktaş, bunun tamamen Türkiye’yi cezalandırma amacı güten bir karar olduğuna vurgu yaptı.
“AB İLE İLİŞKİLER YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Bu konuda AİHM’den farklı bir karar beklemediğinin altını çizen Serdar Denktaş, “Benim yaklaşımın hem Türkiye’nin hem de bizim, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemiz yönündedir. Masada bir çözüm bulmak için görüşme yapmaktayız. Masada oturan taraflardan birisi de artık Kıbrıslı Rumlar vasıtasıyla Avrupa Birliği'dir. Böylesi bir yaklaşım içerisindeki AB’ye ne kadar güvenebileceğimizi bir kere daha düşünmemiz lazım.” şeklinde konuştu.
“BU KARARLA BİRLİKTE AB’YE GÜVEN TAMAMEN YOK OLDU”
Kıbrıslı Türklerin AB kurumlarına güveninin Annan Planı’ndan sonra zayıfladığını ifade eden Denktaş, AİHM’den gelen bu kararla birlikte AB’ye güvenin tamamen ortadan kalktığını kaydetti.
AB’nin bu kararı tersine çevirmediği müddetçe görüşme yapılmayacağının söylenmesi ve masadan kalkılması gerektiğini dile getiren Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, “Bizim kültürümüzü, mantalitemizi yanlış okuyan AB’nin böyle bir karar alırsak köşeye sıkıştırırız. Fazla diretmezler diye düşünüyorum. 1974’te Türkiye’yi savaş suçlusu sayan bir zihniyet burada insanların öldürülmesini engelleyen bir girişimin savaş suçu olarak ilan edilmesini sağlayan bir zihniyet bize ne kadar gelecekte faydalı olabilir.” diye konuştu.
“AB TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİ İÇİN KIBRIS SORUNU HEP MAZERET OLARAK KULLANMIŞTIR”
Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde Kıbrıs sorununun hep mazeret olarak kullanıldığını ifade eden Denktaş, şöyle devam etti: “ Türkiye tam üyeliği ile birlikte AB’nin en güçlü parlamentoda en çok sandalyeye sahip ülkesi haline gelecek. Bunu hazmetmeleri kolay değil. Dolayısıyla bahaneler ürettiler. Bu kararla Türkiye’ye biz seni istemiyoruz kardeşim bize ait değişin mesajı vermek istediler.”
CİHAN
Haber Ara