TIMETURK / MEVLÜT YURTSEVEN
Mavi Marmara yolcusunun hükümetle imtihanı
Gelişmeler nasıl seyredecek bilemiyorum ama hükümetimiz sayın başbakan yardımcısı bizi teskin ediyor herşeyin kontrol altında olduğunu söylüyor. Bu beni daha çok endişelendiriyor. Maalesef süreci İsrail basınından takip etmeye devam edeceğiz.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-08 13:18:04
TIMETURK / MEVLÜT YURTSEVEN
Mavi Marmara gemisine binerken neler olabileceği nelerle karşılaşabileceğimiz bize anlatılmıştı. Her şeyi bilerek bindik. Orada yaşadıklarımızdan dolayı pişmanlığımız ve şikayetimiz yok. Çocuklarımıza miras bırakacağımız bir şeref elde ettik. Tarihe şahit olduk hatta tarih yazdık.
Maalesef fiziksel olarak olmasa da burada yaşadıklarımız bizim için daha incitici olmuştur. Biziyok sayan olumsuz tavır devam etmektedir.
Yaşadığımız ilk şok ( aslında bunu ifade etmek için şok kelimesi az gelir ) şehit cenazelerinin kalktığı günokyanus ötesinden gelen WSJ ye verilmiş İsrail otoritesini tanımamız gerektiği mesajı idi. Daha sonra yapılan “ Mavi Marmara’da ölenler şehit değildir “ açıklaması ise üzerine tüy dikmiştir. İsrail bile bize böyle saygısızlık yapmamıştı.
İlginç bir şekilde bu açıklamanın ardından Türkiye’de ki resmi kurumlar ve bürokratlar hatta birkaç tanesi hariç belediye başkanları bizden Mavi Marmara yolcularından ve Mavi Marmara’dan uzak durmuşlar bizimle aynı karede fotoğraf vermemişlerdir. Mavi Marmara döndüğü zaman Çanakkale limanından şehit aileleri ve bazı yolcuların binerek İstanbul’a kadar gemi ile seyahat etme talebimiz zamanın ulaştırma bakanı tarafından bilerek engellenmiş olay liman müdürünün insafına bırakılarak bizler saatlerce limanda bekletilmiştik.
O olayı bizzat yaşayanlardan biri olarak anladım ki bize sahip çıkma görüntüsü verenler aynı zamanda bizi misafir yanına çıkarılmaması gereken yaramaz hastalıklı çocuk muamelesi yapmakta idiler. O zamanlar paralel yapı ile olan ilişkileri bu kadar açık olmadığı için bağlantıyı ancak şimdi kurabiliyoruz.
Hükümetin İsrail ile yaptığı gizli pazarlıklardan İsrail basını sayesinde haberdar olduk. Ancak bu olaydan sonra ilk defa şehit aileleri Dışişleri Bakanı tarafından muhatap alınıp kabul edilmiş ve yemek verilmiştir.Mavi Marmara’da şehit aileleri en büyük mağdurlardır. Ama gemide yaralanan tutuklanan yüzlerce yolcu daha vardır. Mavi Marmara’ya hayalet gemi muamelesi yapılmakta yolcuları ise unutturulmaya çalışılmaktadır.
İsrail ile gizli pazarlıklar yürüten ve özellikle seçim meydanlarında Mavi Marmara’yı dilinden düşürmeyenhükümet biz yolcuları yok saymaktadır.
Bugüne kadar ortalıkta görünmedik hiç kimseden bir talebimiz olmadı. İlk defa İsraille devam eden pazarlık sürecinde kendimizi anlatmak için hükümetten randevu talep ettik. Mavi Marmara yolcuları olarak oluşturduğumuz bir heyetin randevu taleplerine bugüne kadar cevap verilmemiştir.Sadece Adalet Bakanlığından bakan beyin randevu vermesi halinde bize dönecekleri bildirilmiştir. Başbakanlıktan ve dışişleri bakanlığından bu dönüş bile yapılmamıştır.
Belki de bizimle aynı karede görünmek istememektedirler. Biz onlardan takdir görmek veya aferin almak için bu yola çıkmadık. Bu ülkenin vatandaşı olarak bizim adımıza yürütülen bir pazarlıkta ilk defa beklentilerimizi anlatmak için ziyaret etmek istedik. Bizi dinlemek bizimle tanışmak aynı fotoğraf karesinde görünmekten niçin kaçınıyorlar acaba ?
Aynı fotoğraf karesinde olmak için bir liberal eskisi gazeteci olimpiyat madalyası almış bir atlet veya bir işadamı mı olmamız gerekiyor.
Gelişmeler nasıl seyredecek bilemiyorum ama hükümetimiz sayın başbakan yardımcısı bizi teskin ediyor herşeyin kontrol altında olduğunu söylüyor. Bu beni daha çok endişelendiriyor. Maalesef süreci İsrail basınından takip etmeye devam edeceğiz.
SON VİDEO HABER
Haber Ara