Bu gidiş nereye

Enes Baş-Timeturkblog

Cemaat ekseninde devam eden son tartışmalarda en çok gündeme gelen kavramlardan birisi de bildiğiniz gibi ‘itaat’.. İslam kültürüne yabancı olanların anlamakta zorlandıkları muhakkak.. Oysa itaat mefhumu İslam’ın en temel prensiplerden birisidir. İtaatin İslâm’daki hükmü farzdır. Cenab-ı Hak buyuruyor ki: “Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin…” (Nisa - 59) Tabi burada itaatin ölçüsü büyük önem arz ediyor. İtaat nerede başlar, nerede biter? Sınırı ve ölçüsü nedir? Mesela bir cemaat ya da tarikata intisap edildiğinde orada akıl, mantık, sorgulama, itiraz gibi davranışlara yer olmadığını o dünyaya azıcık aşina olanlar bilir. Orada bir tek kişinin sözü geçer; cemaat liderinin.. Ve müntesiplerinin cemaat liderine yüzde yüz itaati şarttır. Bu öyle bir itaat ki itaati cüz’i değil, itaati külli olmalıdır. Yani tam itaat.. Hatta şöyle tarif edilir: Müridin mürşidine “gassâl elindeki meyyit” yani ölü yıkayıcısının önündeki cenaze gibi bağlanması icap eder. Cemaat liderine yapılacak itaatsizliğin silsile yoluyla (hâşâ) peygambere (s.a.v) ve Allah’a (c.c) kadar uzanacağı söylenir. Şimdi kalkıp cemaat kültüründe itaat kavramını sorgulayacak falan değiliz. Bunu meselenin uzmanlarına ve ilmi müktesebatı yeterli olanlara bırakarak yalnızca bazı hatırlatmalar yapalım. Bakınız yüce kitabımız Kuranı Kerim’de ne buyruluyor: "Yüzleri ateşe döndürüleceği gün derler ki, keşke (başımızdakine değil) Allah'a ve Rasûle itaat etseydik diyecekler. Ve yine şöyle diyecekler: Ey Rabbimiz! Biz efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi onlar yoldan sapıttılar. Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânete uğrat" (Ahzap -66/67/68) Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmeniz için birisi sizi uyarıyor ve ikaz ediyorsa ona elbette itaat edilir. İtaatte ölçü şeriat dairesidir. Bunun dışında itaat edip etmemek herkesin kendi akıl, idrak ve vicdanına kalmış bir husustur. Saygınız icabı büyüğünüze, hocanıza itaat edebilir, sözünü dinleyebilirsiniz. Fakat bu sizi asla mesuliyetten muaf tutmaz. ‘Ben filancaya itaat ettim, sevabı günahı onun’ anlayışıyla kendimizi temize çıkaramayız. Bilakis bu itikadî noktada bizi sıkıntıya sokar. O zaman Cenabı Hakk niye sadece bir kişiye değil de, herkese akıl nimetini bahşetti ve neden ‘düşünüp tutasınız diye sizlere öğütler verdik’ buyurdu? Hal böyleyken mahşer günü hepimiz Allah'ın afv ve merhametini niyaz eder, şefaat salahiyeti verdiklerinin şefaatine nail olmayı dileriz. Cemaat yapısına dönecek olursak.. Hasbelkader böyle bir yapının içinde yer alanları düşünün. Özellikle 17 Aralık’tan bu yana yaşananların bünyelerinde nasıl bir tahribata yol açtığını, nasıl bir hayal kırıklığı yaşadıklarını düşünebiliyor musunuz? Paralel örgüt, haşhaşi çetesi, ihanet şebekesi gibi ithamlarla adeta kutsadıkları değerlere, camialarına ve liderine yapılan hücumların inanç dünyasında oluşturduğu travmayı tahmin edebiliyor musunuz? Saf ve tertemiz duygularla ve sadece İslam’a hizmet gayesiyle bu yola giren ve cemaat denen yapının asgari yüzde doksanını teşkil eden bu kardeşlerimizin ne kadar zor durumda kaldıklarını, nasıl bir ikilem yaşadıklarını hayal edebiliyor musunuz? Bir yanları diyor ki, söylenenlerin hiçbirine inanma, bunların hepsi tevatür, iftira, cemaati çekemeyenlerin tezgâhı. Sakın vazgeçme hizmete ve itaate devam et!.. Akıl ve vicdanın ağır bastığı diğer yanları da diyor ki, yahu benim cemaat diye hizmet ettiğim, hoca diye peşinden koştuğum meğer bir yalandan ibaretmiş. Dine hizmet ediyorum derken meğerse siyasete, ticarete, paralele, kasete, montaja, şantaja, entrikaya hizmet etmişim. Yol yakınken bu yanlıştan dön!.. Bu vicdan muhasebesini bilhassa son dönemde birçok cemaat mensubunun yaptığını yakinen biliyoruz. Aslında ikilemde kalınacak bir durum yok. Ölçümüz ‘Allah’ın emri’ ise her şey apaçık ortada.. Rabbim cümlemizi Zatına, Habîbine ve gerçek emir sahiplerine itaatten ayırmasın.. Selam ve Dua ile.. http://twitter.com/misturi53 http://facebook.com/engenckoseyazari