Salih Tuna: Boş konuşma

İşte Salih Tuna'nın "Boş konuşma" başlıklı o yazısı:

Tractatus'u nihayete erdirirken, 'Ne üstüne konuşulamıyorsa, o konuda susmalı' der Ludwing Wittgenstein.

Hiçbir konuda susmayı bilmeyen şu bizim köşe yazarı makulesi elbette bu sözden hazzetmeyecektir.

Zira, üzerine konuşulamayacak herhangi bir mevzunun olabilmesini asla kabul etmezler.

Bunların kavline göre, şayet konuşulamayacak bir mevzu varsa, muhakkak 'RTE' veya 'akepe' yasak etmiştir.

Artık söz konusu 'yasağı' delmek için ilkin Ahmet Hakan Coşkun mu harekete geçer, yoksa 'Cemal Paşa'nın torunu' mu, orasını bilemem.

Benim bildiğim şudur: 20'inci yüzyılın en büyük filozofu addedilen Wittgenstein'in meramı bambaşkaydı; mezkur sözü de metafiziği felsefenin dışında tutmanın, yani, felsefenin konusu olmaktan çıkartmanın ifadesiydi.

Ne ki, Tractatus'un (Tractatus Logico-Philosophicus) müellifi pozitivistler gibi metafiziğin değersiz olduğunu söylemez; tam aksine, vazgeçilmezliğini teslim eder.

Felsefenin imkanları dâhilinde fehmedebildiğinin, hülasa, söylenmesini mümkün gördüğünün dışına çıkmaz.

Sadece söylenebileni söylemek tatminsizliğine neden olsa da Wittgenstein, konuşulmayan konuda susmaktan vazgeçemez.

Bizim aydın takımı da her konuda konuşmasa asla tatmin olmaz.

Kıymet hükmümüz şundan ibarettir: Susmayı bilmeyenin konuşmasından, konuşmayı bilmeyenin susmasından bir şey çıkmaz!

Evet, kimi zaman en etkili konuşma biçimidir susmak.

'Sükût Sûretinde'nin yazarı Nuri Pakdil üstadımız, Yeni Şafak'taki dünkü söyleşisinde bakınız ne diyor: 'Bizim sükûtumuz, bambaşka bir konuşma biçimidir. Her durumda tüfeğimizi elimizde tutmayı bilmişizdir...'

Ve susmak kimi zaman en büyük umuttur...

'Doğunun Diyalektiği' adlı şiirinde Hilmi Yavuz, dünya durdukça durası şu dizlerle anlatır umudumuzu: '...bir doğudur ki o gülerken bile bozlak / hep susmuş, evet, ve nasıl ki sevdayı / gök ekinler gibi tırpanlıyarak / yeni sevdalar üretmiş, ve susmak / yeniden gök ekinler göğertmiş / göğertecek de, / gurbeti sılaya bağlayarak...'

Hakka karşı konuşmak ne kadar boş konuşmaksa, haksızlık karşısında susmak da o kadar boş susmaktır.

İster susarak ister konuşarak olsun, her daim hakkı söylemek güzeldir.

Son zamanlarda 'çemkirmeyi' konuşmak zanneden o kadar çok köşe yazarı var ki inanın gazetelere bakasım gelmiyor.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Salih Tuna: Boş konuşma

Yenişafak Gazetesi yazarı Salih Tuna bugünkü yazısında gündeme genel bir bakış sergilerken Başbakan Erdoğan'a yöneltilen tepkileri de eleştirdi...