GELECEĞİMİZ İÇİN EN GÜÇLÜ VİRAJ
'Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Cumhuriyet tarihinin köşe noktalarında 3.'sü yaşanacak. Bana göre milli geleceğimiz ile ilgili en güçlü virajı alacak bu millet. Bundan sonraki süreçte geri dönüp 150 yıldır milletin kaderi ile oynayan ve oynamak isteyenlerin döneminin bittiği dönem olacaktır. O nedenle en zoru, en acımasızı, en haincesini 17 aralık sürecinde yaşadık. Belki 10 Ağustos'a kadar yine bazı sıkıntılı süreçleri yaşatmak isteyeceklerdir. Ama bütün bunların önünde, 30 Mart akşamı bu milletin feraseti bu milletin sağduyusu bu milletin kendi kaderine sahip çıkma anlayışıyla büyük oranda aşıldı.'
NORMALLEŞME EN ÖNEMLİ SÜREÇ
'Ülkenin normalleşme kaderindeki en önemli süreç 10 Ağustos olacak. Bundan sonraki süreç ancak bu ülkenin normalleşmede kalıcılığını sağlayacak bir süreç olacaktır. Çünkü o süreçten sonra hızla bu ülkenin, bu millete yakışan dünya standartlarında lider olabileceği Anayasa'yı başaracağı sürecinde anahtarı olacaktır. O nedenle benim için bu milletin Cumhuriyet dönemindeki en önemli kaderin üçüncüsü, 10 Ağustos günüdür.'
TAZİYE BÜYÜK DEVLETE YAKIŞIR
'1915 olaylarının yıldönümü vesilesiyle, Başbakan tarafından Ermeniler için yayınlanan taziye mesajı, büyük bir devlete ve büyük bir devletin liderine yakışan bir açıklamadır. Biz büyük bir milletiz, büyük bir medeniyetinde dünyaya 400 yıl sunmuş bir milletin mensuplarıyız. Dolayısıyla bu milletin medeniyet anlayışı intikam duygusu üzerine kurulmaz. Acıları da paylaşmaktan yanadır.'
BEDEL ÖDETMEDEN YÖNETTİK
'AK Parti olarak kuruluşlarından bu yana, iktidar oluşumuzdan bu güne kadar bütün dikkat ettiğimiz nokta, 'Aman ha millet bedel ödemesin, millet hep artıları görsün'. Millete bedel ödetecek hiçbir yanlışın içinde hiçbir hareketin içinde, zaman zaman kendimiz bedel ödesek de, kendimiz ağır risklere muhatap olsak da asla millete bedel ödetecek bir yanlışın içinde olmadık. 2008'de, 2 kişiden birinin oyunu almış bir siyasi partiye kapatma davası açıldı. Şeçimden yeni çıkmışız ve bir tane savcı kapatma davası açıyor. 11 hakim de davayı görüyor. '
12 AĞAÇ İÇİN SOKAĞA DÖKTÜLER
'5-6 ay süresinde dünyanın krize gittiği bir dönemde Türkiye'nin güçlü iktidarı ile oynamak isteyen bir anlayışa karşı bu iktidar işine baktı. Hiç kimseye sokaklara dökülün demedi. 12 ağaç için bu milleti sokağa dökenler bu milletin kaderi ile oynanmak istendiğinde elini avucunu ovuşturdu. Ak Parti'yi kapatsalar da meydan bana kalsa dedi. Aynı zihniyet bu Cumhurbaşkanlığı sürecinde milletin bedel ödeyeceği bir sürü oyununun içinde olabilir. Ama AK parti asla millete bedel ödetmeden süreci yönetme gayreti içinde.'
MİLLET KADERİNE SAHİP ÇIKTI
'10 Ağustos'ta halk, hayallerinin liderliğini yapacak başkanını seçecek. Kamuoyundaki vatandaşın bakışını alan anketler, analizlerden sonra partinin üst yönetimi bir karar verecek ve milletin beklentilerine, bu milletin hayallerine umutlarına bir yol haritası ile inşallah 10 Ağustos'ta kanaatim ilk turda da bu iş hayırlısı ile bitecek. Çünkü şunu gördük, 30 Mart akşamı bu millet kaderine sahip çıkma iradesini koydu. Yüzde 90'larda sandığına gitme oranı var. Millet herkese şu mesajı veriyor: 'Kaderime sahip çıkıyorum, geleceğime sahip çıkıyorum, kaderim ile oynamak isteyenlere meydanı boş bırakmıyorum.' 10 Ağustos'ta da inşallah meydanı kimse bırakmayacak. Çünkü cumhurun seçtiği bir kişinin bu güne kadar olduğu gibi cumhurbaşkanlığı şeklindeki bir yapı olmaz ve cumhurun seçtiği nasıl bir ilde ve ilçede başkanını seçiyorsa Türkiye genelinde de başkanını seçiyor olacaktır.'
Onların derdi halk değil
'Onların hiç halk derdi olmadı. Onların tek bir derdi var milletin kaderine tuzak kurmak. Tuzakları başardıkça da onlar hep iktidarda. Şimdi tuzaklar tutmuyor, iktidar ellerinden gidiyor. Hele hele Cumhurbaşkanı'nı ve Başkanı'nı halk seçerse artık onların iktidar dönemleri bitiyor. Milletin iktidar dönemi geliyor. Gizli iktidar olma güçleri kaybolacak. 10 Ağustos'tan sonra dolayısıyla kimin olmaması onlar için önemli. Milletin temsilcisi milleti dert edinen merkeze milleti alan anlayış ve onun temsilcisi orada olmamalı.'
Gülen'in dönmeme nedeni anlaşıldı
Fetullah Gülen'e iade talebini de değerlendiren Müezzinoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi: 'Güçlü bir ülke, kendi hak ve hukukunu içerden veya dışardan zedeleyen hangi odak hangi grup olursa olsun, onunla mücadelesini millet adına milletin geleceği adına mutlaka gereğini yapması lazım. Sayın Başbakan'ın da bu anlamda yaptığı açıklama, bu milletin kaderi adına geleceği adına son derece doğru ve olması gereken bir açıklama ve devamınında gelmesi gereken bir hadise. Bir Gülen hareketi veya bir çok ismileri var, baktığımızda bir inancın tebliği ile dünyaya da özellikle Türkiye kamuoyuna da bu şekilde çıkmış bir hareket. Ama bu şekilde çıkmış bir hareketin Türkiye'de doğan bir temsilcisinin 15 yılı aşkın sürede Amerika'da yerleşmiş olmasının mantığını anlamakta ben zorlanıyorum.'
TÜRKİYE'YE İADE EDİLMELİ
'İkincisi böyle bir hareketin Türkiye'deki istihbarat emniyet, üst düzey bürokraside stratejik bir güç olmayı anlamak herhalde ancak 17 Aralık'ı gördükten sonra çok daha fotoğraf net çıkıyor. Demek ki sorun veya amaç bir inancın temsilciliğini yapmak değil günü geldiğinde bir ülkenin kaderine hakim olmak veya o ülkenin kaderini belirleyenlere hükmetmek. Buna hiç bir ülke yöneticisi müsaade etmez ve etmemeli. Bu anlamda açıklamadan daha önemlisi bundan sonraki süreç. Ya Türkiye'ye iade edilmeli veyahut da en azından bizim stratejik bir dostluğumuz olan bir ülkenin, istikrarımızı bozan yönetim dinamiklerimizi bozan bir yapının orada konuşlanmasına müsaade etmemesi lazım.'
Perde arkasındaki 17 Aralık'ta görüldü
Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın açıklamalarının kendilerini üzdüğünü belirten Müezzinoğlu, '17 Aralık'taki perdenin önündeki, arkasındaki lideri görünce üzülmemek mümkün olabilir mi. Bu milletin kendi evlatlarının milletin kaderi ile oynayacak tezgahların kapalı kapılar arkasındaki senaryoların içinde olduğunu görmek insanı üzmez mi. Anayasa Mahkemesi'nin Başkanı veya bir hukuk sistemi, milli iradenin hukununu korumak yerine kaderi ile oynayacak oyunların tezgahların tuzakların içinde olduğu zaman tabiki insanı acıtıyor, üzüyor. Bu yalnız Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın açıklaması, tırnak içi açıklaması değil ki. Yine hakimler var yine savcılar var' şeklinde konuştu.
TAM GÜN'DE SORUN YOK
Müezzinoğlu, Tam Gün Düzenlemesi'yle ilgili bir soruya şu cevabı verdi: 'Tam gün düzenlemesi ile ilgili olağanüstü bir sıkıntı yok. Mahkeme yalnız muayenehanelerin 18 Nisan itibariyle tanınan kapatılma süreci ile ilgili maddenin yürürlüğünü durdurdu. Şimdi bütünüyle ilgili kararını bekliyoruz. Bizim açımızdan olağanüstü bir durum yok.'
MERS-CoV İÇİN UYARI
Arabistan'da görülen MERS-CoV virüsü kapsamında deve çiftliği ziyaretlerinin yapılmaması için Diyanet ile harekete geçtiklerini dile getiren bakan Müezzinoğlu şu bilgileri verdi: 'Bizim umreye giden hacılarımıza deve çiftliklerinin olduğu yerlere düzenlenen turları düzenlememeleri veya burada çiğ deve sütü ikramlarına karşı, birde el temizliği konusunda bir bilgilendirme çalışması yapacağız. Şuan bizim gerek hacı adaylarımıza gerek umreye giden vatandaşlarımızla ilgili olağanüstü bir durumumuz yok.'
Yerel yönetimler partner
2014 yılı için belirlenen 'Sağlıklı Yaşam İçin Hareket Yılı' teması çerçevesinde her ayın son pazarı Türkiye genelinde 81 ilde her ayın farklı hareket partnerlerini seçtiklerini ifade eden Müezzinoğlu, şu bilgileri verdi: 'Belediye seçimleri bitti, belediye başkanlarımızla yürüdük. Niye, çünkü yerel yönetimler bizim bu anlamdaki en stratejik partnerimiz. Her Belediye Başkanımız şunu bilmeli ki, orada yaşayan vatandaşları ile ilgili hareketliliği sağlayacak bir vizyon getirmesi lazım. Çünkü o yalnız kaldırım yapmaktan, imar planı yapmaktan sorumlu değil. Tam aksine orada yaşayan vatandaşların sağlıklı sokaklarda sağlıklı bir yaşamı sürdürmerlerinden sorumlular.'
ELİF ÖZLEM KARATAŞ / YENİ ŞAFAK