ABD'de Zaman, Star ve Yeni Şafak kapıştı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisi'nin (SETA DC) 4'üncü yıllık konferansında çok sayıda akademisyen ve gazetecinin konuşmacı olarak katıldığı panelde Türkiye'nin tanıtılmasını Zaman gazetesi çekemedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-01 21:40:48
Zaman gazetesi, panelde kendi gazetesinin yazarı Etyen Mahçupyan'ın konuşmacı olarak bulunmasına rağmen ''Washington'da hükümet yanlısı aydın çıkarması'' başlığıyla vererek gerçekleri çarpıtmakta sınır tanımadı.
SETA'nın düzenlediği organizasyona Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Zaman gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan, Prof. Dr. Fuat Keyman, gazeteci Oral Çalışlar, Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu, SETA'dan Hatem Ete ve Star Gazetesi yazarı Taha Özhan konuşmacı olarak yer aldı.
Panele katılan panelistler sadece panelde konuşmakla yetinmekle kalmadı ayrıca, Beyaz Saray ve Dışişleri yetkilileriyle ve ABD'nin önemli think thank kuruluşlarıyla kritik görüşmeler yapıp Türkiye'yi anlattılar.
Panelde 30 Mart seçimleri sonrası Türkiye, demokratikleşme süreci, devlet içindeki yapılanmalar, Suriye ve Mısır konusu konuşuldu.
KARAALİOĞLU'NDAN PROVOKATİF SORUYA İBRETLİK YANIT
Panelde Zaman gazetesinin Washington temsilcisinin provokatif sorusuna Mustafa Karaalioğlu, "Telefon dinlemeleri ve tape yayıncılığına sessiz kalan, demokrasi ve insan haklarına saldırı karşısında tavır koymayan biri gazetecilik meşruiyetine sahip değildir. Sorunuzu redderiyorum." dedi. Karaalioğlu'nun bu cevabı salonda alkışlarla karşılandı. Washington'da ilk kez böyle bir muamele gören paralel yapı adeta şoke oldu.
Gazeteci Oral Çalışlar Türkiye'de demokrasinin geldiği noktayı şu sözlerle anlattı: Kürt kelimesini kullanmaya çekindiğimiz bir dönemden, Kürtler'in bütün haklarının özgürce konuşulduğu bir döneme geldik. Bu değişimi anlamak gerekir. Daha önce bunları söylediğim için hakkımda 156 tane dava açılmıştı
Panelde ayrıca Etyen Mahçupyan ve Prof. Dr. Fuat Keyman da etkili sunumlarıyla AK Parti, değişim ve yeni Türkiye'yi anlattılar.
Panelde Amerikalı moderatör Stehphen Larrabee'nin oryantalist bir tavırla sorduğu "Türkiye demokrasisine 10 üzerinden kaç puan verirsiniz" sorusuna SETA uzmanı ve Star gazetesi yazarı Taha Özhan çarpıcı bir yanıt verdi. Özhan, "Böyle bir soru sorulduğunda ya cevap için bir ölçek verilmeli ya da çoktan seçmeli cevaplar verilmeli.
Aksi takdirde absürt bir soruya absürt bir cevap aranmış olur. Mesala aynı soruyu ABD için bir Iraklı'ya sorsanız, Suriye'de kimyasal saldırıdan yaralı kurtulmuş bir Suriyeli'ye sorsanız, ya da Washington'da asgari ücretle çalışan bir Amerikalı'ya sorsanız on üzerinden kaç cevabı alırsınız?
Aldığınız bir cevapla ABD demokrasisini ölçmüş mü olursunuz? Türkiye'de on yıl önce Kürtçe konuşması bile yasak olan bir Kürt'e sorsanız, ırkçı başörtüsü yasağına maruz kalmış bir kadına sorsanız, Türkiye'nin demokrasi hakkında fikir edinmiş olursunuz. En iyisi demokrasiye not vermek yerine değişim ve dönüşüm hikayesine, iradesine odaklanmak gerekir" dedi.
"Demokrasinin şarklısı-batılısı olmaz. Yaşadığımız sıkıntı demokratik sorunların batıdan farklı algılanmasıdır" diyen Ali Bayramoğlu yaptığı sunumda, "Biz yaşadığımız sorunların sosyolojik dinamiklerin değerlendirerek analiz yapıyoruz. Batı ise yüzeysel okuma yapıyor" şeklinde konuştu.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete ise konuşmasında Gülen grubunun faaliyetlerine dikkat çekti. Ete, "Gülen grubu öncelikle ne olduğuna karar vermeli. Dini cemaat mi sivil örgüt mü yoksa bürokraside yapılanan bir örgüt mü? Eğer cemaat dini ve sivil bir örgütlenme ise bürokrasiyi bırakmalı ya da tam tersi ise dini ve sivil örgüt olduğu iddiasından vazgeçmeli" dedi.
ZAMAN'IN WASHINGTON TEMSİLCİSİNDEN AYIP DAVRANIŞ
Ilk oturumun soru-cevap kısmında Hatem Ete'ye soru soran Zaman Gazetesi Washington temsilcisi Ali Aslan, Ete'nin verdiği cevabın bitmesini beklemeden oturduğu yerden bağırarak müdahale etti.
Ete'nin Gülen grubunun aynı anda hem dini cemaat, hem sivil toplum hareketi, hem de bürokraside örgütlenen illegal bir yapı görüntüsüne sahip olduğu, dini veya sivil grup olarak değerlendirilmek istiyorsa bürokrasideki örgütlenmeye son vermesi gerektiği sözleri Aslan'ı sinirlendirdi.
Aslan'ın oturduğu yerden, henüz sözleri bitmeden Ete'ye bağırarak müdahale etmesi, teamüllere aykırı, gazetecilikle ilişkisiz ayıp bir aktivist tutum olarak değerlendirildi.
Kaynak: Stargazete
SON VİDEO HABER
Haber Ara