"Tarihin hiçbir dönemiyle kıyaslanmayacak kadar sosyalizme ihtiyaç duyulmakla birlikte tersine o denli sosyalist ideoloji ve pratikten uzaklık en az kapitalizmin krizi kadar sosyalizmin krizini de ifade etmektedir. Sosyalizmin krizi nesnel nedenlere dayanmamaktadır. Kriz subjektif etkenlerden; tutarlı bilinç, örgüt ve eylem yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Şüphesiz bunda kapitalizmin ideolojik hegemonyası en önemli dış etkendir. Ama belirleyici olan sosyalist ideoloji ve pratikten yoksunluktur. Eklektik yaklaşım ve pratiktir.
Finans kapitalizminin hegemonik çağında saldırı sadece emek dünyasına karşı değil, tüm topluma, onun tarihine, ekolojisine ve geleceğine karşıdır. Ya sosyalizm ya barbarlık, ya toplum ya hiçlik anlamına da erişmiştir.
Tarihin dehlizlerinde kemirici fareler olarak vücut bulan kapitalizm geni çağımızda tüm toplumsal bünyeyi saran kanserdir. Şüphesiz bunda bilgi tekelciliği de başat rol oynamıştır. Dolayısıyla toplumsal kurtuluş için bilgi savaşını ahlaki ve politik toplum savaşıyla bütünlük içinde vermek esas olmalıdır. Bunun için de sistemi ayakta tutan üçlü saç ayağına; sermaye tekelciliği, endüstriyalizm ve ulus-devlete karşı komün ekonomisi, ekolojik endüstri ve demokratik ulusa dayalı sosyalizmle yanıt vermeliyiz. Diğer bir deyişle kapitalist moderniteye karşı demokratik moderniteyle alternatif olmalıyız. Reel-sosyalizmin, sosyal demokrat ve ulusal kurtuluşun karma düzenleri, kapitalist moderniteye karşı tek ayaklı kalkınmacı ekonomizmi aşmayan çıkışları nedeniyle yenildiler. Kapitalizmi azgın canavara dönüştürdüler. Kurtuluşun yolu demokratik modernite ve dayalı olduğu demokratik ulus, ekolojik endüstri ve komünal ekonomidir.
Hegemonik sistemin günümüzdeki en zayıf halkası Ortadoğu coğrafyasında oluşmaktadır. Bir nevi üçüncü dünya savaşı yaşanmaktadır. Kürdistan bu coğrafyanın merkezindedir. Özgürlük hareketi bu coğrafyadaki tüm halkların, ulusların, kültürel tüm grupların anti hegemonik mücadelesine öncülük konumundadır. İşçiler ve işsizler bu mücadeleye öz ideolojik ve pratik silahlarıyla önderlik etmek durumundadır. Geçmiş tarihinden ders çıkararak; bölge halklarının tarihine sahip çıkarak, başta köylülük ve varoşlar olmak üzere tüm topluma önderlik rolünü oynamalıdır. PKK kendi tarihi misyonunu böyle tanımlarken, başta Türkiye işçi sınıfına, tüm emekçi halkına, bölge halklarına karşı enternasyonalist dayanışmasını kararlılıkla ifade etmekte ve pratiğiyle yerine getirmektedir.
Yaşasın İşçi Sınıfının ve Tüm Halkların Dayanışması!
Kahrolsun Kapitalist Hegemonyacılık!
Abdullah ÖCALAN
İmralı F Tipi Cezaevi
25 Nisan 2014"