Dolar

34,8978

Euro

36,5740

Altın

3.008,31

Bist

10.058,63

'Matematik fobisinden sistem sorumlu'

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'de eğitim sisteminin matematik fobisine neden olduğunu belirterek, yeni müfredatla bundan sonra matematiğin korkulan değil, sevilen bir ders haline geleceğini bildirdi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-30 22:19:25

'Matematik fobisinden sistem sorumlu'

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde düzenlenen Matematik Sergisi'nın açılışına katılan Işık, burada yaptığı konuşmada, kendisinin de bir matematikçi olduğunu ve hayatında matematiğin çok önemli yeri olduğunu söyledi.
Bu programların Türkiye'de daha fazla yapılması gerektiğini dile getiren Işık, temel bilimlere ne kadar çok dikkat çekilirse ülkenin geleceğine yönelik o kadar hayırlı bir iş yapılmış olacağını ifade etti.

Bakan Işık, üniversite sınavında ilk iki tercihinin matematik olduğunu hatırlatarak, "Birinci tercihim Boğaziçi Matematik'ti, kazanmıştım ama yabancı dil barajı vardı o dönemde, girememiştim. İkinci tercihim ODTÜ Matematik Eğitim'di, orayı kazandım ve okudum. Kazanamasaydım, üçüncü tercihim Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ydi, orayı kazanıyordum. Takdir-i İlahi, siyaset nasip oldu" diye konuştu.

Siyaset yaparken de matematiğin kendisine çok katkısı olduğunu belirten Işık, sistemli, analitik düşünmeyi başaran, problem çözme mantalitesine sahip olan kimsenin her türlü sorunun üstesinden gelebileceğini söyledi.

"Matematik fobisini oluşturan, bizim eğitim sistemimiz"
Türkiye'de en önemli sorunlardan birinin de matematik eğitimi olduğunun altını çizen Işık, toplumun önemli bir kesiminde matematik fobisi olduğunu ifade etti.
Aslında matematiğin çok güzel ve zevkli bir ders olduğunu dile getiren Işık, şunları kaydetti:
"Aslında bizde matematik fobisini oluşturan, bizim eğitim sistemimiz. Çocuklarımızın bunda hiçbir suçu, günahı yok. Her yaş grubunda somuttan soyuta bir düşünme gelişimi vardır. Eğer siz, öğrencinin yaşıyla doğru orantılı olan somuttan soyuta gelişimi, eğitim müfredatına iyi yansıtmazsanız, çocuğun soyut algısı çok gelişmemişken ona soyut kavramları yüklemeye çalışırsanız, yavrularımızın çok önemli bir kısmını matematikten soğutursunuz, korkutursunuz, hatta matematik dediğiniz zaman insanlar kaçacak yer arar. Şu anda maalesef üniversite sınavlarında sıfır çeken öğrenci sayısının fazlalığını, bununla irtibatlandırmamız gerekiyor."

"Öğrencilere taklalar attırmanın gereği yok"
Bakan Fikri Işık, Milli Eğitim Bakanlığının, müfredat basitleştirilmesi ile somut düşünceden soyut düşünceye geçiş aşamalarına paralel bir müfredat hazırladığını ve bildiği kadarıyla şu anda uygulamaya girdiğini bildirdi.
"Artık öyle çok soyut formüller verip, öğrencilere taklalar attırmanın gereği yok" diyen Işık, artık somuttan soyuta geçiş aşamalarını çocuklara sevdiren bir anlayışın hakim olduğunu söyledi. Eğitimde ortaya konan bir programın sonucunu almak için uzun yıllar gerektiğine dikkati çeken Işık, bu anlamda iyiye gidişin olduğunu, bundan sonra matematiğin korkulan değil, sevilen bir ders haline geleceğini ifade etti.

İslam dünyasının son 300 yılındaki en önemli geri kalma sebebi
Matematiğin sevdirilmesinin, ülkenin bilimsel çalışmalarına da önemli bir katkısı olacağını anlatan Işık, Katip Çelebi'nin bir sözünü ve anısını örnek göstererek, hukukçuların dahi matematiği iyi bilmeleri gerektiğini kaydetti.
Dolayısıyla matematiği sevdirmenin Türkiye'deki en önemli önceliklerden biri olması gerektiğini belirten Işık, şöyle devam etti:
"Şu anda Türkiye, teknolojide bir sıçrama yapmanın eşiğinde. Artık orta ve orta-yüksek teknolojiye geçmek, teknoloji geliştirmek zorundayız. Matematik olmadan, temel bilimler olmadan da teknolojinin gelişmesi mümkün değil. Hele hele İslam dünyasının son 300 yılındaki en önemli geri kalma sebebi, temel ve sosyal bilimlere verdiği değeri azaltmasıdır. Siz eleştirel düşünen, sorgulayan, hayata sadece basma kalıp yaklaşımlarla değil de hayatı anlamaya çalışan bilimlere değer vermezseniz, teknolojiyi geliştirmeyi başaramazsanız. Son 300 yılda İslam dünyasının girdiği girdap, maalesef bu girdaptır. Temel ve sosyal bilimlere değer vermemesidir. Felsefe eğer bir toplumda hak ettiği yeri almıyorsa, o toplumda gelişmenin uzun süreli, sürdürülebilir olmasının şansı yok. Matematik eğer bir toplumda hak ettiği yeri almıyorsa, o toplumun geleceğe güvenli bakma şansı yok."

Temel sosyal bilimleri tercih eden üniversite öğrencilerine burs verilmesi çalışması
Bu nedenlerden dolayı Türkiye'nin ihtiyacı olan teknolojik sıçramada temel bilimleri çok önemli gördüklerini anlatan Işık, üniversitede temel bilimleri seçen veya bu alanda yan dal yapanlara ciddi tutarlarda burs vereceklerini söyledi. Bakan Işık, amaçlarının Türkiye'nin öğrenci niteliği açısından "en iyi" denilen kısmının temel bilimlere yönelmesini sağlamak olduğunu bildirdi.

Bir sonraki aşamada ise temel sosyal bilimleri desteklemeyi planladıklarını anlatan Işık, bu konuda henüz karar verilmediğini ancak çalışmaların yürüdüğünü söyledi.

Kaynak: AA
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara