Dolar

34,9528

Euro

36,6412

Altın

3.002,91

Bist

10.005,28

Çanakkale’de bu kez aşkın destanı yazıldı

Çanakkale Savaşları’nın yıldönümünde bir ilke imza atıldı. Cephedeki askerlerin aile ve eşlerine yazdığı duygu dolu mektuplar kitap haline getirildi...

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-25 05:50:22

Çanakkale’de bu kez aşkın destanı yazıldı

Vatan'ın haberine göre; Bahçeşehir Üniversitesi Osmanlı Araştırmaları Merkezi Öğretim Görevlisi Dr. Fikret Yılmaz, Çanakkale Savaşları’nın yıldönümünde önemli bir çalışmaya imza attı. Savaşın kanlı günlerinde ilk kez cephedeki askerlerin aile ve eşleriyle olan duygu içerikli mektuplar kitap haline getirildi. Türk kuvvetlerinin İngiliz askerleri tarafından kuşatılmasını engelleyerek şehit düşen Yüzbaşı Yusuf Kenan Bey’in eşi Zehra Hanım’la yaptığı duygusal yazışmalar aynı zamanda o dönem Çanakkale’de görev yapan Türk askerlerinin ruh halini yansıtması açısından büyük önem taşıyor.

460 sayfada 94 mektup

“Gelibolu Mektupları 1912-1915 Ruhum Sevgilim Beyim” adını taşıyan 460 sayfalık kitap, Yüzbaşı Yusuf Kenan Bey’in yanı sıra savaşa katılan Miralay Mustafa Bey’in de eşi ve kız kardeşleriyle olan 94 mektuptan oluşuyor. Dr. Yılmaz, çalışmanın ilk olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Şehit Kenan’ın hayat hikayesi filmlere konu olacak kadar acılar barındırıyor. Kendisi, 1912 Trablusgarp Savaşı’nda Gelibolu’ya saldırdığı günden, 25 Nisan 1915’e kadar Gelibolu Cephesi’nde görev yapıyor. Yusuf Kenan, İngiliz askerlerinin gizlice İkizkoyu’na yaptıkları çıkarmayı fark ederek emrindeki 100 askerle, iki bin kişiyi imha eden, çatışmalar sırasında parçalanarak şehit düşen ve mezarı bile olmayan bir kahraman. Eşi Zehra Hanım’la olan sevgi yüklü mektuplar, en kanlı günlerde bile yaşanan aşkı gözler önüne seriyor.”

Aşkını kalbinde saklamış

Yusuf Kenan 34 yaşında şehit düşüyor. Eşi Zehra ise 60 yaşında vefat ediyor. 1909’da evlenen çiftin 2 çocuğu oluyor. Zehra Hanım bir daha hiç evlenmiyor.

Mektupları ortaya çıkaran tesadüf

Dr. Fikret Yılmaz, mektuplara nasıl ulaştıklarını şu sözlerle anlattı: “Yusuf Bey şehit düştükten sonra komuta çadırındaki sandıkta sakladığı mektuplar ailesine teslim edilmiş. Torununun çocuğu büyük dedesinin izini sürmek için Çanakkale’ye gittiğinde üniversitemizin yaptırdığı ve büyük dedesinin isminin yer aldığı tabelayı görmüş. Bu sayede bizimle temas kurdu.”



Sevgili beyim, ruhum, çikolatalar vasıl oldu

Mektuplardan birinde Yusuf Kenan’ın savaşın en kanlı günlerinde bile cephedeki Alman askerlerinin getirdiği çikolataları çocuklarına yolladığı, eşinin İstanbul’dan istediği çarşafı temin ettirdiği anlaşılıyor: “Lütufkarım Sevgili Beyim!, Ruhum, gelelim ahvalimize: Rüçhan’a takdim olunan çikolatalar vasıl oldu. Evvelce Osman Bey sabahleyin getirdi. Kapıda kızının eline verdi. Koşa koşa gelip ‘Anne beybabam çikolata göndermiş’ diye gezdi o gün akşama kadar. Yedi tane kolayladı. Akşam üzeri de diğeri geldi. Başka şayan-ı tezkar (yazmaya değer) bir havadis yoktur sevgilim. Siz mektubunuzu eksik etmeyiniz...” (5 Ocak 1915 tarihinde Zehra Hanım’ın eşi Yusuf Kenan’a gönderdiği mektuptan.)

İki gözüm, Zehracığım

“Ruhum! Bu güne kadar size bir kaç mektup gönderdim. Fakat zarflar açık olarak gittiği için bir şey yazılamıyordu. Buradan başka bir vasıta bulmak da müşkil olduğundan bi’z-zarure (zorunlu olarak) posta ile gönderiyorum. İki gözüm, Dersaadet’e sipariş ettiğim çarşaf el’an (henüz) gelmedi mi? Ben o vakitten beri Dersaadet’e mektup yazamadım. Eğer siz vakit bulur da yazarsan fena olmaz. Ve hem de çarşaf meselesini sual edersiniz. Bundan başka posta ile gönderdiğim on beş lira da zannedersem henüz vasıl olmadı. Bunun için de çok canım sıkılıyor. Adeta size karşı yalancı çıkmış oluyorum.” (Yusuf Kenan Bey’in 28-29 Mart 1915 günü eşi Zehra Hanım’a yazdığı mektuptan satırlar)



Haber Ara