Arınç'tan çarpıcı CHP iddiası
Arınç'tan çarpıcı CHP iddiası Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP'nin seçimlerde büyük bir yenilgiye uğradığını belirterek 'CHP'nin içinden yeni bir CHP doğabilir.' dedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-02 19:26:40
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yerel seçimlerde CHP'nin çok büyük bir yenilgi aldığını belirterek, "Muhteşem bir sonuçla karşı karşıya kalmıştır. Zannediyorum ki Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı tartışılacaktır.
"MUSTAFA SARIGÜL, MANSUR YAVAŞ, MUHARREM İNCE"
Ben şunu düşünüyorum. İstanbul'da Sarıgül, diyelim ki Ankara'da Mansur Yavaş, diyelim ki Yalova'da Sayın Kılıçdaroğlu'nun Grup Başkanvekili, ismini söylemek istemiyorum. O döner dönmez bir Genel Başkanlık yarışına, parti içinde başlamak isteyebilirler. Onun için de şimdiden mazeret hazırlamaya veya kendi açılarından sonuçları değerlendirmeye kalkıyorlar. CHP'nin de genel başkanı kılıçdaroğlu'nun da işi bu seçimlerden sonra bir hayli zor.
"CHP'NİN İÇİNDEN BAMBAŞKA BİR CHP DOĞACAK"
Eski CHP, yeni CHP tartışması tekrar gündeme gelecektir. Ve bir hayal değil belki, Cumhuriyet Halk Partisinin içinde bir başka Cumhuriyet Halk Partisinin doğması belki gündeme gelebilecektir." dedi.
SEÇİM SONUÇLARINA YÖNELİK İTİRAZLAR
Arınç, AA'ya yaptığı açıklamada, seçim sonuçlarına yönelik ülke genelinde yapılan itirazlarda hiçbir gariplik olmadığını söyledi.
Her adayın, partinin ve yetkilinin elindeki bir takım delilleri ekleyerek seçim sonuçlarına itiraz edebileceğini dile getiren Arınç, "İlçeye gider, ile gider sonunda Yüksek Seçim Kurulu'na gider. Bunların hepsi yasal. Yapılması da gerekli de itirazlardır. Kimseyi bundan dolayı kınamak durumunda değiliz. Ancak tabii bile bile haksız şekilde bir hakkı suistimal edercesine itiraz üstüne itiraz yapanlar ve bunu bir siyasi manivela olarak kullanmak isteyenlere ben şahsen bundan vazgeçmelerini tavsiye ederim. Yoksa bir Oyun da mutlaka değeri vardır. O oyun haysiyetini, onurunu korumak için herkes, her türlü yasal itirazını yapmalıdır." diye konuştu.
"ANKARA'DA GARİP BİR OLAY YAŞANIYOR"
Ancak birkaç gündür Ankara'da garip bir olay yaşandığını ifade eden Arınç, "Cumhuriyet Halk Partililerin organize ettiği bir topluluk, Yüksek Seçim Kurulunu abluka altına aldı. Bir yüksek yargı durumunda olan ve seçimlere bizzat müdahale eden, seçim sürecini tek başına yöneten Yüksek Seçim Kurulu etki altına alınmak istendi. Nihayet bunun sonunda dün de polis, güvenlik güçleri yetkisini kullandı ve Seçim Kurulu önündeki kalabalığı dağıttı. Cumhuriyet Halk Partililerin oraya insan yığmasını ve dışarıdaki gürültülerle içerideki insanları etkilemeye çalışmasını doğrusu garipsiyorum, doğru bulmuyorum. Bir daha bunun tekrarlanmamasını talep ediyorum. Bazı yerlerde yine Ağrı'da veya Hatay'da olduğu gibi bazı partililer seçim kurulları önünde veya bazı partilere baskıda bulunmak suretiyle bu itirazlarını etkilemeye çalışıyorlar. Ama genele baktığımız zaman itiraz yapılan yerlerde de eğer arada çok az farklar kalmışsa daha çok kavga ve gürültü oluyor. Daha çok sesler yükselebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Arınç, 3 bin, 5 bin, 10 bin veya 20 bin civarındaki farklar karşısında kimsenin itiraz yolunu bile seçmediğine işaret ederek, orada seçim kurullarının daha rahat çalışabildiklerini söyledi.
"GÖKÇEK DAHA YÜKSEK FARKLA DA KAZANMIŞ OLABİLİR"
Ankara'da da suni bir gerginlik olduğunu vurgulayan Arınç, "Bir puan Ankara için az değil. Bir puanın içerisinde binlerce insan var. Dolayısıyla Ankara için 10 oyla kaybettim, 20 oyla kazandım denecek bir durum yok. Bunu Mansur Yavaş da bilir, Cumhuriyet Halk Partisi de bilir. Ama buna rağmen isteyerek vermemeyi seçtiler. Kavga ederek, mağlup olduklarını halka düşündürmeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar Ankara'daki sonucun da çok fazla değişmeyeceğini tahmin ediyorum. Belki de oylar tekrar sayılmak suretiyle sayın Gökçek çok daha yüksek farkla seçimi kazanmış da olabilir" diye konuştu.
"MAHALLİ SEÇİMLERDE O ÇITAYI YÜKSELTMEK ZORUNDAYIZ"
Ak Parti açısından seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Arınç, şöyle devam etti:
"Partimiz için her milletvekili genel seçimi, bir önceki seçimin çıtasını aşmak içindir. Mahalli seçimlerde de o çıtayı yükseltmek zorundayız. AK Parti 2002'de yüzde 35, 2007'de yüzde 47, 2011'de yüzde 50 almışsa 2015 seçimlerinde o 50'nin üzerinin çıkmayı hedefler. Mahalli seçimlerde de yüzde 42 falandı 2004'te, sonra 38, 39'a düştü. Onun üzerindeki bir rakam da AK Parti'nin mahalli seçimlerdeki çıtasıdır. bugün yüzde 38, yüzde 46'ya çıkmış durumda. Sekiz puanlık çok açık, çok bariz bir fark var. Kimse bunu eleştiremez. Kimse bunu küçümseyemez. Kimse 'bunun altında şu var, üstünde bu var' diyemez. Bu bir. İkincisi psikolojik şartlar da önemlidir. Seçimin kendi moral şartları da önemlidir. Unutmayalım ki bu seçime Ak Parti tek başına gitti. Karşısındaki bütün açık siyasi partiler ve henüz partileşme aşamasında olan ve adına 'cemaat' denen bir grup da bu partilerden biri veya ikisi lehine seçime onlar da müdahil oldular.
"8 PUANLIK BAŞARI FEVKALADE YÜKSEK"
Dolayısıyla bizim AK Parti olarak bu bütün siyasi birlikteliğe karşı tek başımıza, adeta yedi düvele karşı bir seçim mücadelesi verdiğimizi herkes biliyor. Buna rağmen 8 puanlık başarı da fevkalade yüksektir."
Kaynak: AA
Haber Ara