Milliyet'in haberine göre; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun makam odasında yapılan Suriye toplantısına ilişkin ses kayıtlarının kamuoyuna yansımasının ardından güvenlik birimleri alarma geçti. Ankara’daki güvenlik bürokrasisinde yapılan ilk değerlendirmelerde, konuşmaların bina dışında konuşlanan bir araçtan kaydedildiği görüşü ağırlık kazandı. Milliyet’e konuşan üst düzey bir yetkili, “Emniyet İstihbaratı’ndan kaybolan harici dinleme sistemlerini içeren dinleme cihazları hesaba katılmalı” değerlendirmesini yaptı. Kuşkular, odaya konulan böceğin aldığı seslerin, dışarıdan bir araçla dinlendiği yönünde.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, “makam odasının sinyal karıştırıcı ortamda olduğunu” açıklamasına karşın, uzmanlar, ileri teknolojik aletler ve doğru frekansın bulunmasıyla dinlemenin yapılabileceği görüşünü taşıyor. Uzmanlara göre, kayıt büyük olasılıkla bina dışından gerçekleştirilen dinleme ile elde edildi.
20 saatten 20 güne kadar
Milliyet’e değerlendirme yapan kaynaklar, bina dışından dinlemenin iki türlü yapılabileceğine dikkati çekti. İlk sistemde, odaya yerleştirilmiş olan ve “böcek” olarak tanımlanan gizli dinleme cihazı kullanılarak dinleme yapılabileceğini belirten kaynaklar, söz konusu uygulamada, gizli dinleme cihazının üzerindeki güç kaynağı ile en az 20 saat boyunca dışarıdaki bir kaynağa ses verisi aktarılabildiğine dikkati çekti. Kaynaklar, cihazdaki güç kaynağının yükseltilmesi halinde böcek adı verilen cihazların 20 güne kadar dinleme yapabildiğini vurguladı. Uzmanlar, cihazlar yerleştirildikten sonra yasadışı dinleme işlemine başlanıncaya kadar kullanılmaması halinde “uyur” pozisyonda kalarak böcek arama cihazlarına takılmayabileceğinin de altını çizdi. Kaynaklar, böylelikle cihazın takılı olduğu ortamda böcek taraması yapılması halinde bile bulunamayan gizli dinleme cihazlarının dışarıdaki ana kaynaktan gönderilen özel frekansla çalışmaya başlayıp veri tranferine başladığına dikkati çekti. Bu sistemin yaklaşık 500-600 metreden kontrol edilebildiği öğrenildi.
Kaynaklar ortam dinlenmesindeki diğer uygulamanın ise gizli dinleme cihazı kullanılmaksızın özel dinleme sistemiyle doğrudan odanın dinlemeye alınması olduğunu ifade etti. Kaynaklar, 200-300 metrelik mesafeden hedef olarak alınan oda ya da mekana yönelik özel frekenslar üzerinden dinleme yapılabildiğini kaydetti. Kaynaklar, her iki uygulamada da “kestirme” adı verilen cihazların kullanıldığını, söz konusu cihazların işlem yapılacak olan mekana özel frekansla bağlandığını ve sadece bu frekanstan gelen bilgileri kayıt altına aldığını vurguladı.
Kayıp cihazlar vardı
Kaynaklar, yaşanan son olayla birlikte özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’ne alınan bazı özel dinleme cihazlarının kaybolması olayının birlikte düşünülmesine gerektiğine dikkati çekiyor. Üst düzey bir yetkili, “kaybolan cihazlar, ‘kestirme’ adı verilen özel frekans tespiti yapılarak dinleme ve takip yapmayı sağlayan cihazlardı. Ancak bu cihazlar Emniyet Genel Müdürlüğü envanterinde bulunamadı. Dışişleri Bakanlığı’nda yaşanan olayla birlikte kayıp cihazların bulunamaması hali daha da önem kazandı” değerlendirmesini yaptı.
