Esed'den önce CHP ses verdi!
Yalçın Akdoğan, 24 TV'de 'Siyaset 24'te Yaşar Taşkın Koç, Mustafa Kartoğlu ve Hatem Ete'nin sorularını cevapladı...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-03-26 00:53:05
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili 'Siyaset 24'e konuk oldu.
Yalçın Akdoğan, Suriye uçağının düşürülmesiyle ilgili olarak “muhalefetin bakışında son derece sorumsuz bir yaklaşım olduğunu” söyledi. Akdoğan, “Türk uçağı düşürülüyor hükümet eleştiriliyor, Suriye uçağı düşürülüyor hükümet eleştiriliyor” dedi.
ESAD DAHA CEVAP VERMEDEN CHP SES VERİYOR
Muhalefetin sergilediği tutum çok ilginç. Suriye uçakları gelip bizim sınırımızı taciz ediyor, bizim uçaklarımıza kilitleniyor. Ama muhalefet kalkıyor hükümeti eleştiriyor. Kardeşim biz gidip onlara tacizde bulunmuyoruz, onlar bize tacizde bulunuyor siz yine hükümeti eleştiriyorsunuz. Onlar Türk uçağını düşürüyor hükümeti eleştiriyorsunuz, TSK Suriye uçağını vuruyor yine eleştiriyorsunuz. Yani ne olursa olsun hükümeti eleştiren kör bakış açısı var. Esad daha ses vermeden Kılıçdaroğlu ses veriyor. Şimdi bir insan milli duygulardan uzak olabilir mi ya. Yani mesele hükümet meselesi değil, bir devlet meselesidir. Sizin sınırınızda bir tecavüz söz konusu ise elbette angajman kuralları gereği bunun karşılığının ne olacağı bellidir. Şimdi diyorlar ki; ‘başka devletin uçakları sınırımızı taciz etti, niye onları düşürmediniz?’ Onlarla öyle bir angajman kuralı yok ki. Burada açık fiili saldırı var. Saldırı olmuş ve bunun üzerine angajman kuralları değişmiş. Keyiften o uçak düşürülmüyor. Bu konunun seçimle hiçbir alakası yok. Öyle bir sorumsuzluk olabilir mi?
SUÇ VARSA DEVLET HUKUK İÇİNDE MÜCADELE EDER
Yalçın Akdoğan, “ortada bir suç varsa devlet hukuk içinde mücadele eder, kavga etmez” dedi. Devlet suç işleyenlere bir yaptırım olacağını ifade etti.
AMACA ULAŞMAK İÇİN HER YOL MÜBAHTIR ANLAYIŞI
Amaca ulaşmak için her yolu mübah gören, kirli her türlü yöntemi normal gören anlayışlar, hakikatin merkezine kendilerini yerleştiren anlayışlardır. Bunların değerlendirilmesi gereken, sorgulanılması gereken konulardır. Kendi menfaatleri için bütün ilkeleri göz ardı eden bir yaklaşım sergiliyorlar.
İMANLA YALAN BİR ARADA YÜRÜMEZ
Twitter ve sair platformlarda kendileriyle ilgili olarak hayali senaryolarla yalanlar üretilerek kişilik haklarına saldırıldığını aktaran Akdoğan, kutsal mücadele verdiklerini sanarak canavarlaştıklarını söyledi.
Bizimle ilgili akla hayale gelmedik senaryolar uyduruyorlar. Oturuyorlar, nasıl yalan söyleyeyim, hayal ürünü şeyler uyduruyorlar. Sonra bu ürettikleri yalanlara kendileri inanmaya başlıyorlar. Ve bunu gidip de vaazlarda anlatıyorlar. Bu nasıl bir sahtekarlıktır? Yani imanla yalan bir arada gidebilir mi? Sen Müslüman bir adamsan oturup bu kadar yalanı nasıl üretiyorsun? Bunun cezasını nereden alıyorsun, insanların kişilik haklarına saldırıyorsun. Bu kadar yalan, iftira, fitne, fesat imanla birlikte nasıl gidebilir? Ve bunu yapan insanlar kutsal bir mücadele verdiğini düşünerek bu canavarlaşma haline geliyorlar. Bu yüzden gerçekten psikiyatrik olarak ele alınması gereken bir şey. Bu yapıyı peşine takarsan, bu kadar yalan, iftira, hayali senaryo üretmeye başlarsa ve bunu propaganda birimleri gibi herkese yaygınlaştırırsan bir yalan dünya kurmuş oluyorsun kendine.
SON VİDEO HABER
Haber Ara