Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Arınç'tan 'herkesin herkesi dinlediği Türkiye' çıkışı!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Sadece birilerinin yaptığı ses kayıtları var. Herkesin herkesi dinlediği bir Türkiye haline gelmişiz' dedi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-16 00:06:49

Arınç'tan 'herkesin herkesi dinlediği Türkiye' çıkışı!

AA'nın haberine göre; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Dünyanın her yerinde, bir başbakanın, bir bakanın konuşmalarını dinlemek, sadece telefon dinlemek değildir, aynı zamanda casusluk suçudur" dedi.

Mustafakemalpaşa Belediyesi Düğün Salonu'nda, partisinin teşkilat üyeleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya gelen Arınç, burada yaptığı konuşmada, iktidarı üç partili koalisyondan teslim aldıklarını ve 11 yılda büyük işlere imza attıklarını söyledi.

Arınç, verdikleri tüm sözleri tuttuklarını, cesur, kararlı ve inançlı olduklarını bildirdi.

Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi bittiğinde, 2007'nin mayıs ayında kendisinin TBMM Başkanı olduğunu anımsatan Arınç, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Partimizden bir aday olursa kazanacak gibi. Çünkü 4 tur yapılıyor, 4 turda da en çok oy alan cumhurbaşkanı seçilecek. Sayımız o zaman 350 civarında. Hemen CHP karşı çıktı, 'Milli Görüşçü aday istemiyoruz' dedi. Arkadan 'Eşinin başı örtülüyse onu da istemiyoruz, laiklik istiyoruz' dediler. Bizim laikliğe bir itirazımız yok ki. Laiklik, din ve vicdan özgürlüğü, herkesin düşüncesini, inancını, kıyafetini rahatlıkla seçme özgürlüğü ama onların anladığı manada değil. Cumhuriyetçiyiz üstelik. Onlar dediler ki 'Hayır bizim istediğimiz olacak.' Biz onlarla mücadele ettik ama '367' diye bir oyun çıkardılar ve Anayasa Mahkemesi de bu oyuna geldi. Bizim cumhurbaşkanı seçmemizi engellediler. Tabii üzüldük. Ben meclis başkanıyım, bir cumhurbaşkanının seçilmesini istemem mi? Üstelik bizim bir arkadaşımız olacak. Tertemiz, pırıl pırıl bir insan. Bizim ilk başbakanımız, partimizin kurucularından. Bize bunu seçtirmediler. Biz o zaman ağlamak, küsmek yerine, 27 Nisan'da bir muhtıra koydular onu da reddettik, ertesi gün cevabını verdik. 'Bu seçimleri erkene alıyoruz, 1 Kasım'da yapacağımızı temmuzda yapıyoruz. İkincisi, bu meclisten artık cumhurbaşkanı seçilmez, halkın cumhurbaşkanı seçmesini istiyoruz' dedik. Anayasayı değiştirdik, referanduma götürdük ve halk bize belki vereceğinden daha fazla oyu verdi."

"Hesap soracağız"

Partisini çökertmek, siyaset sahnesinden silmek için pek çok yol denendiğini ancak hiçbirinin tutmadığını belirten Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şimdi en kötüsüne başvuruyorlar, daha ahlaksızına. Anadolu tabiriyle, tabirimi mazur görün, belden aşağı vurmaya çalışıyorlar. Ayıptır, günahtır. Sadece birilerinin yaptığı ses kayıtları var. Herkesin herkesi dinlediği bir Türkiye haline gelmişiz. Bunu yapanlardan hesap soracağız, o ayrı. Bir insanın eşiyle dostuyla olan konuşmasını hatta kriptolu telefonlardan başka devlet başkanlarıyla konuşmalarını dinlemek neyin nesi? Dünyanın her yerinde, bir başbakanın, bir bakanın konuşmalarını dinlemek, sadece telefon dinlemek değildir, aynı zamanda casusluk suçudur. Montaj yaptığı çok açık olsa herkes buna baştan beri dudak bükse bile iddia ediyorlar ki yolsuzluk, hırsızlık yapılmış, birileri menfaat sağlamış. Peki neye dayanarak söylüyorsunuz bunu, hangi delil var, hangi iddianame var, hangi dava var, hangi mahkeme karar verdi? Hayır, hiçbiri. Peki hakkında bir iddianame bile yoksa bu ses kayıtlarının da montaj olduğu raporlarla ortaya konulmuşsa sen neye dayanarak bu iftiraları yapıyorsun?"

"Allah akıl fikir versin"

Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Bursa mitinginde bir saat konuştuğunu anımsattı.

Onun, sürekli hakaret ettiğini savunan Arınç, şunları kaydetti:

"Bunun 55 dakikası, sadece 3 kelime; hakaret, hakaret, hakaret. Bir ana muhalefet liderinin, bir ülkenin başbakanına, hiç delil olmadığı halde hakaret etmesi doğru mudur? Sen de yarın iktidar olacaksan, o ağızla mı olacaksın? Senin heybende hiçbir icraat, proje yok mu? Peki diyelim ki sen bir sene sonraki seçimlerle iktidara gelsen millete anlatman gerekmez mi, 'Ben şunu yapacağım, bunu yapacağım' diye. 55 dakikasında 'hırsız', 'baş çalan', bilmem ne diyor. Çok çirkin. Biz kendisine iade edelim, söyleyeceğimiz başka bir şey yok. Son 5 dakikasında da Bursa'daki adayını methetmek için diyor ki 'Eskişehir'e gittim, ne kadar güzeldi. Bursa ne kadar kötü. Benim adayım Bursa'yı düzeltecek.' Aman Ya Rabbim, Allah akıl fikir versin."

Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti olarak yüzde 50 oy oranına ulaşabilecek güçte olduklarını, Mustafakemalpaşa'da gördüklerini dile getirdi.

Oy oranlarının yüzde 50'lerden yukarıda olmasının, 'Kızılelma' gibi bir hedef olduğuna değinen Arınç, şöyle dedi:

"Kızılelma dizisini bugünlerde seyredin. TRT 1'de başladı. Bizim dizilerimiz güzeldir. TRT, kamu yayıncısı. Milletin mayası neyse ona göre dizi yapıyoruz. Bizde rating kaygısı, edepsizlik, ahlaksızlık yok. Bizde vatanseverlik, kahramanlık, aile değerleri var. Benim yaşımda olanlar, 'Seksenler'i izlesin. Gençlerle birlikte hep beraber 'Kızılelma'yı izleyelim. 'İşin içinde biraz da şu da olsun, bu da olsun' diyenler de 'Zengin Kız Fakir Oğlan'ı izlesin. Hepsi var bizde. Esas dizilerimizi de 30 Mart'tan sonra koyacağız, 'mutsuz ev kadınları' dizisini. Sözün gelişi söyledim canım, öyle bir dizi var ya. Biz, 'mutsuz aile erkekleri' dizisi belki yaparız, onun içine de muhalefetin genel başkanlarını koyabiliriz. İsteyen oynasın."

Haber Ara