Cübbeli Ahmed'den sert açıklamalar!
İsmailağa Cemaatinin önde gelen İsmi Cübbeli Ahmet Hoca ile cemaat ile ilgili haberler yapan ,İhvanlar.net birbirine girdi. Cübbeli Ahmet Hoca fotoğraflarki kişilerle ilgi haber yapan siteye 'Şerefsizlik yapmayın' diye sert çıkarken, siteden de Cübbeli'ye cevap geldi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-03-15 11:51:35
TIMETURK / Haber Merkezi
Ahmed Yesevi Derneği'ndeki cuma gecesi dersinde ülkenin özellikle son günlerde provakasyonlara çok açık olduğunu, ve Müslümanların uyanık olması gerektiğini söyleyen Cübbeli Ahmet, Dubai ziyaretinde alimlerle birlikte çekilen fotoğraflar konusuna da değindi.
İsmailağaya yakın gönüllülerin oluşturduğu İhvanlar.Net'de “Cübbeli Hoca’nın Dubai ziyaretlerinde gözden kaçan bir husus” başlığı altında verilen haberde alimlere cübbe eleştirisi yöneltilmesine sert çıkan Cübbeli Ahmet, “İşte bunlar tam irticacı. Adam hafız, alim evliya, sana ne? Sarığı o anda başında olmayabilir. Bu adam sarık düşmanı değil, evliya alim adamlar. Namazda değiller, birşeyde değiller. Sarıksız durabilir adam. Takkesi ve örtüsü var. Bunun neden sarığı yok diye sormak ehl-i sünnet kafası mıdır? Efendi hazretlerinin görüşü müdür bu? Öyle ham sofulara rastlanır ama bunlar istismarcı, ham sofu olmak için bir malzeme lazım. Bunlar malzemesiz bunlar fitneci.” ifadesini kullandı.
"SİZİN NETİNİZİ DE KONUMUZU DA BE..."
Konuşmasının devamında eleştirilerinin dozunu artıran Cübbeli Ahmet, “Senin şeyhinin hürmet ettiği adama sen de edeceksin. Adamın imanı Kur’an’ı var orda bir mekruh bir haram işleyebilir. Sende dırdır, gıybet, dedikodu ediyorsun. Seninde bin tane günahın var Ne biçim kafa bu? Sizin netinizi de komunuzada bee…” diyerek sert çıktı.
"ŞEREFSİZLİK YAPMAYIN"
İyice çileden çıkan Cübbeli Ahmet söz konusu siteye "Şerefsizlik yapmayın" diye seslenerek şunları söyledi;
"Efendi Hazretlerinin cemaatini istimasmar etmeyin.Memleket provakasyonlara açık. Çok dikkat edin şu anda İsmailağa adına benim adıma, Marifet’in Efendi’nin adına siteler kuruyorlar, yalan yanlış görüşler söylüyorlar. Ortalık zaten toz duman. At izi it izine karışmış. Kendilerini önce kabul ettirirler, senelerce takva geçinirler. Hazreti Ali’yi şehid eden adamı görsen sabaha kadar namaz kılıyordu. Namazları size aldatmasın. Kılık kıyafetleri sizi aldatmasın. Şia’nın ajanları dolu. Şia ehli sünnet kılığına girerek Suriye’de katliam yapıyor. Acayip durumlar var."
CÜBBELİYE SİTEDEN CEVAP GELDİ
Cübbeli Hoca’nın ağzına yakışmayan ifadeler
Cübbeli Ahmet'in 'Şerefsizlik yapmayın' şeklindeki sözlerine söz konusu siteden sert cevap geldi. Söz konusu ifadelerin Cübbeli Ahmet'in ağzına yakışmadığına dikkat çekilen açıklamada; "Öncelikle şunu vurgulayalım ki biz kimseye kin ve nefret beslemiyoruz. Bize yapılan ithamlar bile bizde bu duyguları uyandırmıyor. Çünkü neticede herkes beşer ve şaşar. Herkes kendine göre haklı olabilir. Ancak Cübbeli Hoca, yazımızda bulunmayan “neden sarığı yok” gibi ifadeleri biz söylemişiz gibi aktarıp “bunlar ihvan değil” “bunlar yobaz” “bunlar fitneci” diyor ve “şerefsizlik yapmayın” diye ekliyor. Tasavvuf dergahında, güzel ahlak abidesi Efendi Hazretlerimizin dizi dibinde yetişen, çok sevdiğimiz bir alimin ağzından en son duyacağımız şeylerdi bunlar. Maalesef üzülerek izledik." denildi.
AÇIKLAMANIN DEVAMINDA İSE ŞÖYLE DENİLDİ;
"Mevzuyu hepiniz biliyorsunuz değerli kardeşlerimiz. biz, Cübbeli Hoca’nın Abudabi ziyaretini haber yapıp: Sünnet Efendi Hazretlerimizden dünyaya yayılacak demiş oradaki alimlerin faziletsizliğine değil Efendi Hazretlerimizin faziletine işaret etmiştik. Efendi Hazretlerimizin yanına gelen büyük alim Avvame’ye sarık takmasını emretmesini de örnek vermiştik.
Ancak Cübbeli Hoca, yazımızda bulunmayan “neden sarığı yok” gibi ifadeleri biz söylemişiz gibi aktarıp “bunlar ihvan değil” “bunlar yobaz” “bunlar fitneci” diyor ve “şerefsizlik yapmayın” diye ekliyor.
Tasavvuf dergahında, güzel ahlak abidesi Efendi Hazretlerimizin dizi dibinde yetişen, çok sevdiğimiz bir alimin ağzından en son duyacağımız şeylerdi bunlar. Maalesef üzülerek izledik.
Bizler ki, Cübbeli Hocamızı en zor zamanında müdafaa eden tek siteydik. Cemaatimizde herkes susup köşeye çekildiği zaman biz susmadık, bütün imkanlarımızla komploları deşifre ettik. Sizler bu mücadeleye şahitsiniz. Balık bilmezse HÂLİK bilir dedik. Allah rızası için mücadele ettik.
Aslında Cübbeli Hocamızın ağzından sitemizin isminin çıkması bile bizim için güzel bir duygu. Ve lakin biz müsbet bir şekilde olmasını temenni ederdik.
Bunca yapılan araştırma, delilleri ile reddiyeler, delilleri ile tasavvuf müdafaası, delilleri ile Allah dostlarını müdafaa, vehhabi ve bozuk akımlara reddiyeler gibi hususlardan dolayı olumlu bir yaklaşım beklerdik. Ve lakin hiç olmayan (uyarı mesajı dahi çekilip yapmayın denilmeden hırsızlık yaftası vurulan) bir meal meselesiyle bizi itham ediyorlar. İleriye de hep kimlik meselesini sürüyorlar.
SİTEMİZ İLGİ VE ODAK NOKTASI
Biz hiçbir zaman İsmailağa resmi sitesiyiz demedik, İsmailağa’yı temsil ediyoruz da demedik. İsmailağa adına açıklama yapıyoruz da demedik. Ve kendimize bir resmiyet de vermiyoruz, bir vakfı bir derneği temsil ettiğmizi de söylemiyoruz.
ihvanlar.net adı altında haber yazı resim reddiye yayınlıyoruz. Dolayısıyla kimliğimiz neden sizi ilgilendirsin ki?
Eğer bir kurumu, bir vakfı, bir derneği, bir kesimi, bir örgütü, bir yapıyı temsil ettiğimizi iddia etseydik o zaman şahsımızın önemi olurdu ve kişisel bilgilerin yayınlanması icap ederdi.
Yani kendi halimizde, sıradan bir siteyiz. Efendi Hazretlerinin ihvanıyız. Bu da kimsenin tekelinde değildir. Kimse kimseye ihvanlığını ispat etmek zorunda olmadığı gibi bunun ispat edilecek bir şekli de yoktur. Çünkü bu yolda liste tutulmaz, kayıt yapılmaz. Kimsenini kimseyi ihvanlıktan, müritlikten aforoz etme yetkisi de yoktur. İsmailağa Cemaatinde okuduk büyüdük. Kimsenin de cemaati tekeline alma, istediğini dışlayıp istediğini kabul etme yetkisi yoktur. Bu tamamen gönül bağıdır.
Peki sitemiz neden bu kadar ilgi topluyor?
Bunu biz de bilemiyoruz… Demek ki siz değerli takipçilerimiz de sitemize, yaptığımız hizmetten dolayı itibar ediyorsunuz. Sitemiz Google’da bir çok hususta ön sırada. Dünya sıralamasında ilk üç binlerde.
Google’da ilk sıraya biz çıkarmadık ki bu siteyi. Böyle bir gücümüz olsa ilk 10′a da sokardık. Hangi siteye daha çok rağbet edliyorsa Google onu yukarı alıyor. Sitemize rağbet var ise biz ne yapalım.
Özel haberlerimiz, deşifrelerimiz, araştırmalarımız dikkat çekip büyük haber sitelerine bile konu oluyorsa bu bizim suçumuz mu?
ELEŞTİREBİLİRSİNİZ AMA “ŞEREFSİZLİK” AĞIR BİR İTHAMDIR
Sitemizin muhatap alınması bile bizim için onur vericidir. Yani böyle basit ve küçücük bir sitenin milyonların takip ettiği insanlar tarafından eleştirilmesi, konu edilmesi gurur vericidir. Ve lakin eleştirinin de bir dozu olmalıdır.
Sizin kişiliğinize, kişilik haklarınıza, onurunuza, iffetinize dokunulmadığı halde ve böyle bir husus yok iken karşınızdakine “şerefsizlik” gibi bir itham ile yaklaşıyorsanız bu muhatabınızdan değil ancak bu sözü söyleyenden; sizden birşeyler alıp götürür.
Sitemizi eleştirebilirsiniz… Dediğimiz gibi bu onur vericidir. Sitemizdeki gerçek ifadeler, yazılardan yola çıkarak varsa eleştirilecek bir nokta elbetteki canlı yayında da olsa söyleyin. Biz de daha dikkatli olur, hatalarımızı gözden geçirir, kendimize çeki düzen veririz.
Ancak insanların gözünden düşürmek için “fitneci” deyip ağır bir şekilde itham ederek “şerefsiz” ifadelerini kullanırsanız bunu tasavvuf ahlakı ile izah edemezsiniz…
Belki bu ifadeleriniz, sitemize takipçi sayısında azalma olarak yansır; bu da bize birşey kaybettirmez. Çünkü takipçinin artması bize birşey kazandırmıyor. Ama bu haksız ithamlar elbette havada kalmaz.
Yani bu işin bir de ahiret boyutu vardır. Hesap kitap, mahşer mizan vardır. Sessizlerin sesinin çıkacağı bir gün vardır. Kimsenin hakkının kimsede kalmayacağı gün vardır.
Hem “tanımıyoruz” diyecek hem de tanımadığınız kişilerin “ihvan olmadığını” iddia edecek ve hem de “şerefsizlikle” itham edeceksiniz…
Burada bir “su-i zan” yok mu? Yani siz tanımadığınız bir kişiye ancak “ihvan olmayabilirler” diyebilirsiniz. Kesin hükmü nasıl veriyorsunuz? Gözle görmediğiniz bir şey hakkında nasıl kesin ifadeler kullanabiliyorsunuz?
Dolayısıyla “zan” ile yaklaşıyorsunuz ki, zannın çoğundan sakının çünkü bağzı zanlar günahtır, haramdır buyuruyor Rabbimiz.
CÜBBELİ HOCA VE ELEŞTİRİ
Maalesef Cübbeli Hocamız bunu hep yapıyor. Siz değerli takipçilerimizin yorumlar kısmında belirttiğiniz gibi birileri Cübbeli Hocamıza “şurada şöyle demişler” diyor, o da hiç bakmadan, etmeden söyleyen kişinin “söylediği şeye” dayanarak yorum yapıyor.
Said-i Nursi, Emine Şenlikoğlu, Nureddin Yıldız, İsmailağa Camii imamı Selahaddin Hocaefendi, Mehmet Talu Hocaefendi gibi zatlar hakkında da kendisine verilen bilgi ile konuşup sonra geri adım atıp helallik almak zorunda kalmıştır.
Bakınız bir yorumcumuz ne diyor: “İsmailağa cami imamı Selahattin Hocama’da Cübbeli Hoca sayesinde onca küfürler ettim hakkına girdim. Sonra ne oldu? Anladık ki kişisel sorunlar var kürsüden ilan edip bizi de aleyhine düşürüyor. Bir mürted demediği kalmıştı hocamıza. Selahaddin hocamdan helallik alamadım halen yüzüm yok. Cübbeli hoca hakkımı helal etmiyorum sana beni zanna ve gıybete teşvik ettiğin için. Ahirette sen de benden helallik al. Senden alıp selahattin hocaya vericem sevapları”
Ne olacak şimdi? Hadi buyrun…
Sebebiyet verilen zanların ve gıybetlerin hesabını kim ödeyecek? Biz bir resme yorum yaptığımız için “fitneci” damgası yiyorsak bunu nasıl adlandıracağız?
ONCA DELALET EHLİNE REDDİYE YAPTIK BÖYLE İTHAM EDİLMEDİK
Onlarca delalet ehli, vehhabi, şia, diyalogcu prof etiketli insanları deşifre ettik, reddiyeler yaptık. Bazılarından, sitemizin iletişim kısmından, kendisinin yanlış anlaşıldığına dair mailler aldık. Bazıları üstü kapalı cevaplar verdi. Ama hiç biri bize “şerefsiz” ve “fitneci” ithamında bulunmadı. En çok eleştirdiğimiz diyalogcular bile bunu yapmadı. Vehhabilerden çok “müşrik” ithamı yedik ama onlar bile “şerefsizlikle” itham etmedi.
İşte üzücü olan nokta burası. 2007′den beri hizmet veren, Marifet haberin bile bir zamanlar alıntı yaptığı sitemiz, bir meal meselesi yüzünden böyle itham ediliyor…
BÜTÜN DERT İHVANLAR.NET
Daha önce söylediğimiz gibi birileri Cübbeli Hoca’nın sözlerine itibar edildiği için ona yanlış bilgi verip bunları söylettirerek ihvanlar.net sitesini gözden düşürmeye çalışıyor. Hİç dikkatinizi çekti mi bilmiyoruz. Neden sohbet yayınanır yayınlanmaz Marifet Derneği sitesi, sohbetin bu kısmını alıntılayarak siteye ekliyor?
Bizim bir resmiyetimiz dahi yok… Dernek değiliz, vakıf değiliz. Üç beş garip dervişiz. Kimseyle bir rekabet içinde de değiliz. Buna maddi gücümüz de yetmez. “Şerefsiz” ithamına bir avukat tutup ihtar çekecek gücümüz bile yok.
Ama sanki rakip görülüyor ve ezilmeye çalışıyoruz…
İnternette özellikle Facebook’ta Efendi hazretlerimize ağıza alınmayacak hakaretler, küfürler ediliyor, onun ağzından yalan yanlış ifadeler insanlara aktarılarak kin ve nefret tohumları kalplere ekiliyor (haşa) “put Mahmut” deniliyor müşrik ilan ediliyor da kimsenin sesi çıkmıyor. Bir işlem yapılmıyor. Avukatlar devreye sokulmuyor. Ama konu bir meal olunca ihtarlar çekiliyor, “hırsızlık” ve “şerefsizlik” ithamları havalarda uçuşuyor.
SONUÇ
Daha önce de dediğimiz gibi, dileyen takip eder, dileyen etmez. Takipçinin azalması bize birşey kaybettirmediği gibi çoğalması bize birşey kazandırmıyor.
İster hüsnü zan eder, ister su-i zan eder, ister itibar edersiniz ister etmezsiniz. İster lehimize, ister aleyhimize çalışırsınız. İnanın hiçbiri umrumuzda olmaz.
İtibar etmeniz bize birşey kazandırmıyor, itibar etmemeniz bize birşey kaybettirmiyor.
Takipçimizi, hitimizi arttırmak için uğraşmıyor, takipçi sayımızla da övünmüyoruz…
Sitemize sadece bin kişi girdiği zaman da yayındaydık, otuz bin giriş yapıldığı zaman da yayındayız. Bir kişiye düşse yine yayında olacağız.
Bu arada manevi desteklerini esirgemeyen, bizlere adeta bir aile gibi güven duyan, itibar eden vefalı takipçilerimize de selam olsun.
SON VİDEO HABER
Haber Ara