BDP-HDP heyetinin, Abdullah Öcalan ile önceki gün yaptıkları görüşmenin ardından HDP Müzakere ve Çözüm Sürecinden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Sırrı Süreyya Önder görüşmenin ayrıntılarını paylaştı.
HDP'NİN NE KADAR DOĞRU BİR PROJE OLDUĞU...
Görüşmelerinde HDP’ye yönelik saldırıların gündeme geldiğini belirten Önder, Öcalan’ın bu konuda, “Öncelikle HDP’nin ne kadar doğru bir proje olduğunu buna itiraz edenlerin kimliğine, profiline bakarak anlamak mümkün. Kim peki bunlar? Her yerde yıllardır oluşturulan Gladio parçacıkları faaliyete geçtiler. Çünkü büyük barış kurulduğu zaman bunların tümü işlevsiz olacak ve hesap verecekler. O anlamda onlar da kendi canlarının derdine düşmüşler. İnsanların bunlardan çekinmemesi gerekir. Meşru savunma hakları vardır. Bunlar bu irade karşısında çabucak dağılabilecek toparlama kalabalıklardır. Ama esas olan bunu harekete geçiren o Gladio parçacıklarıdır. Bunlar teşhir edilmelidir. Hükümet de bu konuda eğer içerisinde değilse buna süratle önlem almalılar. Önlem almıyorlarsa içindedirler sonucu çıkar” değerlendirmesinde bulunduğunu söyledi.
GÜVENLİĞİNİZİ ALMALISINIZ
Önder, HDP’ye yerel seçimlerde başarı dileklerini de ilettiğini belirten Öcalan’ın “Seçimden sonra HDP’nin alacağı başarı bütün bu saldırılara verilmiş en etkili cevaplardan birisi olacak. Dayanışma ile kendi güvenliğinizi sağlamalısınız. Provokasyonlara meydan vermemelisiniz” dediğini aktardı.
YEMEDEN İÇMEDEN ÇALIŞALIM
Öcalan’ın yerel seçimlerin aynı zamanda “barış için referandum” niteliği taşıdığını belirttiğini dile getiren Önder, Öcalan’ın, “Bizim bir yıldır yürüttüğümüz politikanın ve gösterdiğimiz iradenin en geniş onayına ihtiyacımız vardır. O anlamda ben dışarıda olsam yemek yemem, çalışırım. Bu o kadar tarihi ve önemlidir. Aday adaylarının tümünü sürece katkı vermeye çağırıyorum” dediğini söyledi.
BARIŞ ISRARIMIZ ANLAŞILDI
Çözüm süreciyle ilgili Öcalan’ın devlet heyeti ile önemli bir görüşme gerçekleştirdiğini aktardığını belirten Önder, görüşmenin tüm yoğunluğunun “Müzakere Çerçeve Yasası” etrafında geliştiğini söyledi. Önder, “Çünkü Sayın Öcalan daha önce ısrarla bu işin bir demokratik sözleşme ile hayata geçirilmesi ısrarı içerisindeydi. Israrla üzerinde durduğu şey bunun bir gözlemci heyet ya da halkın denetimine açık olması zorunluluğu” diye konuştu.
Öcalan’ın gerek kendisi gerek bütün Kürt siyaset kurumları olarak barış iradesinin etrafında sarsılmaz bir irade ile durduklarını vurguladığını belirten Önder, Öcalan’ın, “Bunun hem bize hem ülkeye büyük faturası oldu. Gelinen nokta itibariyle artık gerek Türkiye gerek tüm uluslararası kamuoyu bizim barış ısrarımızın ve demokrasi talebimizin ne kadar gerçekçi olduğunu ve bunda ne kadar samimi olduğumuzu anladı” dediğini aktardı.
Öcalan’ın “Müzakere Çerçeve Yasası”nın Meclis’te herkesi sürece dahil etmeye çalışan bir tutumla ve katkıyla yapılmasını önerdiğini belirten Önder, Öcalan’ın sürece karşı bir direniş gelişmesi ve Meclis’te bir yaygınlık kazanılamaması durumunda bunun da “Barış ve savaş ekseninde herkesin nerede durduğunu teşhir etmeye yarayacağını” söylediğini belirtti.