30 Mart'ta en çekişmeli illerden biri de Tunceli olacak. Öne çıkan iki parti var CHP ve BDP...
Al Jazeera'dan Burhan Ekinci'nin bölgedeki son durumu analiz etti. İşte o analiz...
Seçim ana muhalefet partisi CHP ile mevcut belediyeyi elinde bulunduran BDP arasında kıyasıya bir yarışa sahne olacağa benziyor. CHP, liderleri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da memleketi olması nedeniyle bu şehre ayrı bir önem veriyor. Son 2011 genel seçimlerinde şehrin iki vekilini de alarak Tunceli'yi Doğu'daki “tek kalesi” haline getiren parti yerelde de zafer istiyor.
CHP'nin adayı eski SHP'li
Adayları eski bir Sosyal Demokrat Halkçı Parti'li (SHP). Hızır Bahtiyar Aytaç. Tunceli'nin en büyük aşireti olan Kureyşanlı. Sosyal demokrat kimliğiyle ön planda. Eski SHP lideri Murat Karayalçın'ın ekibinden. Karayalçın'ın Ankaralı belediyeciliği rehberliğinde yürümek isteyen bir isim. O dönemdeki ekiple çalışacağını söylüyor. 2004 yerel seçimlerine SHP'den giren ve kazanan Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) selefi Demokratik Halk Partisi'nin (DEHAP) adayı Songül Erol Abdil'e oy veren bir isim. Sloganı “Munzur özgür akacak, Dersim hayat bulacak.”
CHP'ye karşı Devrimci Güç Birliği
BDP ise diğer sol partiler EMEP, HDP, Partizan ve ESP ile “Devrimci Güç Birliği” adı altında ortaklık yaptı. Parti, son milletvekilliği seçimlerindeki kaybını telâfi etmek ve mevcut belediyesini korumak istiyor. Parti Tunceli'de, bu yıl birçok yerde uyguladıkları yeni sistem olan eşbaşkanlıkla seçimlere giriyor. İki adayları var. Mehmet Ali Bul ve Nurhayat Altun. Resmiyette Bul aday. Bir sendikacı. Şehirde uzun yıllar Yol-İş'in başkanlığını yürütmüş. Altun ise BDP siyasetinden. Sloganları iki dilli. Türkçe ve Zazaca: “Dersim için birleştik, birlikte kazanacağız” ve “Ebi rayberiya xo sonime kamiya xoser / Kimliğimizle, inancımızla birlikte başaracağız.” Ayrıca BDP'nin Türkiye genelinde kullandığı “Öz yönetimle özgür kimliğe” sloganı da sıkça kullanılıyor.
AK Parti “aradan sıyrılma” peşinde
AK Parti'nin seçimde pek varlık gösteremeyeceği belirtiliyor. Partinin Türkiye genelinde Hakkari ve Iğdır'dan sonra vekil çıkaramadığı üçüncü şehir burası. Partinin beklentisi sol seçmen oylarının bölünmesinden faydalanarak “aradan sıyrılıp belediyeyi almak” olarak özetlenebilir.
Seçimde Kaypakkayacıların etkisi
Sol seçmen oylarının Tunceli'de bölündüğü kesin. Bunda en büyük etkiyi son yerel seçimlerde varlık gösteren Demokratik Haklar Federasyonu DHF'nin yeniden bağımsız adayla yarışa katılması. DHF son seçimlerde şu anda cezaevinde bulunan adayları Murat Kur ile 3.291 oy aldı. Seçimi 4.035 oy alan BDP'nin selefi DTP'ye kaptırmışlardı. Şimdiki adayları Ali Tacer. TİKKO'cular ya da İbrahim Kaypakkaya'cılar olarak da bilinen DHF'nin kazanma şansı yok gibi ama seçimdeki sol oyları böldüğü ve sonuçları etkileyeceği de kesin.
CHP'NİN DOĞU'DAKİ KALESİNDE KIYASIYA YARIŞ
2009 yerel seçimlerinde Tunceli'de BDP'nin selefi 4.035 oyla DTP yüzde 30, bağımsız giren DHF 3.291 oyla yüzde 24.5 aldı. 2.909 oy alan AK Parti 21.6'da, 2.027 oy alan CHP ise yüzde 15.1'de kaldı. Kemal Kılıçdaroğlu ile 2011 genel seçimlere giren ve 25.327 oy alan CHP yüzde 56.21 oranla birinci parti oldu. Bağımsız adayla giren BDP 10.347 oy alarak yüzde 22.96'da, Ak Parti ise, 7.314 oyla yüzde 16.23'te kaldı.
Partiler, DHF seçmeni peşinde
BDP'nin de, CHP'nin de DHF'yi yanına çekmek için girişimlerde bulunduğu konuşuluyor. BDP, birçok görüşme yaptı ama bu görüşmelerden sonuç çıkmadı. Seçime doğru bağımsız adaycıların “yola devam” mı diyeceği yoksa BDP ya da CHP'ye mi kayacağı belli değil ama hangi partiye kayarlarsa o partinin işinin çok kolay olacağını, kesin kazanacağını dile getirenlerin sayısı çok. Bir Tuncelili bu durumu “DHF'yi yanına çeken parti gidip evinde otursun. Belediye kesin” sözüyle özetliyor.
En büyük sorun işsizlik
Tunceli'de kiminle konuşsanız en büyük sorun olarak işsizlikten yakınıyor. Şehir merkezindeki ulaşım, trafik ve altyapı sorunlarından yakınanlar da yok değil. Gençlerin uyuşturucu kullanımına yönelik tepkiler de var. Derya Demir adlı seçmenin acil çözülmesini istediği sorun ise başka. O, köyünün 1990'larda boşaltıldığını hatırlatıyor ve “Köyüme dönmek istiyorum ama korkudan gidemiyoruz” diyor. Köye dönüşler için gerekli çalışmaların yapılmasını istiyor. Üç çocuk annesi Aysel Tümen'in ise derdi su. Merkeze bağlı köylerinde su olmadığını dile getiriyor ve “Su sıkıntımız giderilsin” diyor. Seçmenlerin çoğu adaya değil, partiye oy vereceklerini söylüyor. Nedenini sorduğumuzda “Parti önceliğimiz” diyorlar.
Gezi'den dolayı tepkililer
Tuncelilerin Gezi olayları, 17 Aralık operasyonu ve Hükümet - Cemaat kavgasından etkilendikleri de bir diğer gerçek. Gezi olaylarından dolayı hükümete çok tepkililer. Yine de bunların oylarını etkilemediğini belirtiyorlar. “Çünkü” diyorlar. “Bizim oyumuz zaten baştan belli. Değiştirmeyiz de.”