Melih Gökçek uyardı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Adayı Melih Gökçek, uluslararası güçlerin Türkiye üzerinde plan hazırlığında olduğunu söyledi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-03-05 12:04:11
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Adayı Melih Gökçek, uluslararası güçlerin seçim öncesinde ülkeyi karıştırmak amacıyla yeni planlar ortaya koyacaklarını söyledi.
Başkan Gökçek, Habertürk'te yayınlanan Teke Tek programına katılarak, Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Ülke gündemine ilişkin değerlendirmeler yapan ve projelerini anlatan Başkan Gökçek, 5 yıl Keçiören, 20 yıl Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın ardından neden yeniden aday olmak istediği sorusu üzerine, “Başkanlığı yapmayı seviyorum. Bir de çevremde beni seven insanların benim yapmam için teşvikleri var. Dolayısıyla bırakmak istemiyorum. Yaptığım pek çok büyük proje var, yarım kalması beni üzer. CHP'nin adayı gelince ‘ben bunları yıkacağım, yakacağım' diyor. Mesela bizim bir Ankapark'ımız var. Ankapark'ı Ankara'nın istikbali olarak görüyoruz. Dünyanın en büyük tema parkı olacak. İçinde bin 217 tane oyuncak var. Rakibimiz önce dedi ki, ‘Bunu halka oylatacağım, istemezlerse kaldıracağım, bu kadar büyük yapmaya ne gerek var'. Sonra bir tepki aldı, birkaç gün önce de dedi ki; ‘Ben yıkmayacağım da çevre illerden kim istiyorsa oyuncakları sağa sola göndereceğim'. Yani bu düşmanlık niyedir bunu anlamak mümkün değil. Bu, kente düşmanlık” dedi.
“Aday gösterilmemeniz halinde başka bir partiden aday olur muydunuz?” sorusuna ise Gökçek şu yanıtı verdi:
“Artık biz soyunduğumuz yerde giyiniriz. Beni aday yapmasalardı üzülürdüm, ‘keşke olsaydım' derdim ama herhangi bir şekilde karşı tavrım kesinlikle olmazdı. Bu parti senelerce bana bu imkanı vermiş, beni belediye başkanlığına aday göstermiş, bundan sonra bir sefer aday olmadıktan sonra tepki vermek yanlış olur. Bunlar yanlış şeyler. Üzülür müydüm? Üzülürdüm o kadar.”
“BU SON DÖNEMİM”
Başkan Gökçek, bu dönemden sonra AK Parti'nin 3 dönem kuralına takıldığının hatırlatılması ve “Bu son adaylığınız mı?” sorusu üzerine şunları söyledi:
“Mecburen uyuyoruz ve bitiyor. Zaten istesem de aday olamıyorum istemesem de. Başka bir partiden kesinlikle aday olmam. Bu durumda Melih Gökçek'i seçerlerse son kez seçmiş oluyorlar. Üç dönem kuralı değişir mi bilemiyorum ama değişirse de ben kafi diyorum, artık bizden sonrakilere bırakalım diye düşünüyorum. Sonra herhalde sizle beraber size rakip olacak bir televizyon istasyonuna çıkıp herhalde böyle bir program yaparım.”
“BEYAZ TV BENİM YA DA OĞLUMUN DEĞİL”
Gökçek, “Beyaz TV'nin başında oğlunuz var. Beyaz TV sizin mi değil mi?” sorusuna da yanıt verdi. “Beyaz TV benim değil” diyen Başkan Gökçek, şöyle konuştu:
“1994'te ben ilk aday olduğum dönemde Flash TV'ye çok çıktım. Ve o dönem ‘Flash TV, Melih Gökçek'in' dendi. Onun arkasında ertesi seçimde Kanal A'da bol miktarda çıktım. ‘Kanal A Melih Gökçek'in' dediler. Bir sonraki seçimde TGRT ile çok haşır neşir olduk. O kanalın da bana ait olduğunu söylediler. O da bitti. Bu sefer Ses TV'nin sahibi olduğumu söylediler. Ses TV gitti, şimdi Beyaz TV geldi. İsteyen inanır isteyen inanmaz, hem vallahi hem billahi Beyaz TV Melih Gökçek'in veya oğlu Osman Gökçek'in değildir. Sahipleri zaten ortada. 5 arkadaş. Beyaz TV'ye nazım geçer, çünkü oradaki sahibi olan arkadaşların hepsini tanırım, sevdiğim, dostlarım olan insanlardır. Ben televizyona çıkmak istediğim zaman bugüne kadar bana ‘hiç hayır çıkma' demediler. Oğlumu da uygun gördüler oraya getirdiler. Ve zannediyorum oğlum da bu işi hak etti. Beyaz TV'nin nereden nereye geldiğini siz de görüyorsunuz.”
“CHP'NİN REKLAMI SİYASİ İÇERİKLİYDİ”
Gökçek, internet ortamında yayınlanan CHP'nin bilboardları kullanmasının engellenmesi iddialarına ilişkin ses kayıtları ile ilgili soru üzerine yayınlanan sesin kendisine ait olduğunu ancak bazı bölümlerinin kesildiğini söyledi. Gökçek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“O bölümde özellikle İstanbul'daki firma bu siyasi bir reklam olduğu için başlarına bir iş açıp açmama noktasında tereddüde düştükleri için bana sordular. Firmanın sahibi sordu. O reklam panolarını biz işletmiyoruz. ‘Biz hukukçulara sorduk sıkıntı var, ne yapacağımızı şaşırdık' dediler. Sıkıntı da; onlar özellikle siyasi içerikli konulara panolarını vermiyorlar. O reklamda muhalefet bir ciddi tepki koyuyor ortaya. İlgili kurum, ‘acaba hukuki bir sorun var mı?' diye bana sordu. Ben de onu orada telefonla tartıştığımı,konuştuğumu arkadaşa aktardım, o bölümü çıkarmışlar. Ondan sonrası da böyle. Sonunda da konulmaması uygun görüldü, koyulmadı. O kadar basit. O da onların takdiri, ben bir şey diyemem.”
“BAŞBAKANIMIZIN İMANINI, İNANCINI BİLEN BİR İNSANIM”
Başkan Gökçek, programda Gezi olayları ile başlayan ve 17 Aralık operasyonu ile devam eden süreci de değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik haksız hücumlar yapıldığını söyleyen Gökçek, şunları kaydetti:
“Amaçları ‘hırsız' olarak göstermek. Sayın Başbakanın önünde şu masanın hepsinin para dolduğunu göreyim, rüşvet olduğuna inanmam. Çünkü Sayın Başbakanımız ahireti ile dünyasını birbirinden ayıran bir insan. Kalkıp da paraya tamah eden bir insan olsa İsrail ile niye didişsin. Baronlarla niye didişsin? Parayı da, pulu da her şeyi de alır en büyüğü de olur. 10 milyon da alır, 100 milyon da alır. Mazlumların yanında olmak için dünyayı karşısına alan insan. Sayın Başbakanın elinde para olsa acaba Afrika'daki fakir fukaraya mı, Asya'daki mazlum ülkelere mi, hayra mı harcayacak diye düşünürüm. Gözümle görsem inanmam. Sayın Başbakanın imanını, inancını bilen bir insanım.”
“ÜLKÜCÜLERİ SOKAĞA DÖKECEKLER”
Başkan Gökçek, seçim sürecine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. 17 Aralık operasyonu ve sonrasında montaj kasetler ile başarılı olamayan uluslararası güçlerin marjinal grupları sokağa dökeceğini öne sürdü. Gökçek, “Bu işin içerisinde ülkücü grubun girmesinin temini için sayın Başbakanımıza yine bir montaj kasetle bazı olaylar izafi edilecek. Bunun altyapısını yapıyorlar, ayrı ayrı yerlerden haberi geliyor bize, duyuyoruz bunu. Rahmetli Muhsin (Yazıcıoğlu) ile ilgili bir iddiada bulunup, insanları sokağa dökecekler, iki marjinal grubu bir araya getirecekler, ortalığı karıştıracaklar. Böyle bir karışıklıkla gideceğiz seçime, esas niyet bu. Bana bu haberi en az 4-5 yerden getirdiler, söylediler. Dikkat ederseniz Türkiye'de çıkacak olan kasetler önceden böyle dillendiriliyor. Arka arkaya söyleniyor, ondan sonra da küt diye konuluyor. Burada amaç ne? Bakın MHP Genel Başkanı Bahçeli gençlerini sokağa hiç dökmedi. Bu gerçekten alkışlanacak bir olay. Burada amaç ülkücüler bu olayların içerisine nasıl dökülür, bunun çabasında. Burada direkt Bahçeli değil, özellikle BBP adında rahmetli Muhsin'e gönül vermiş olan gençleri sokağa dökmeyi hedefliyorlar, böyle bir hazırlık içerisindeler. Bunları duyuyoruz. Ama inşallah bu olaylar başlatılsa da halkın sağduyusuyla aşılır” “ diye konuştu.
“SEÇİM SANDIĞI OYUNLARI OLACAK”
Seçimlerde inanılmaz seçim sandığı oyunları olacağını öne süren Gökçek, “Özelikle marjinal grupların kendi aralarında yaptığı toplantılarda almış olduğu kararları bulduk, onların bir kısmını okuyayım. Birinci olarak yabancı basına ve sosyal medyaya servis edilmek üzere favori muhalefete, mühür basılmış sahte pusulalar ortaya çıkaracaklar. İkincisi AK Parti'nin yüksek oranda kazanacağı tahmin edilen sandıklarda ceplerde getirilmiş AK Parti için mühürlenmiş sahte oy pusulaları atacaklar. Kullanılan oy sayısı ile çıkan zarf sayısı birbirini tutmadığı için sayma karışıklığı ve arbede çıkmasını hedefliyorlar. Muhalefet bu sandıklarda kendi cep telefonlarıyla görüntü kaydı yapacak. Kapıda hazır bekleyen kameralara hile yapıldığına dair demeçler verilecek, amaç şaibe çıkartmak, kamuoyuna hile söylentilerini yaymak. Sandıkları kaçırmaya çalışacaklar, özellikle Ankara'da AK Parti'nin güçlü olduğu yerlerde bunu yapacaklar. Benim ricam şu; hile istemiyorlarsa herkes oy kullandığı sandığa saat 5'te (17.00) gitsin, ‘ne çıktı' diye baksın ve sonuna kadar oyunu takip etsin. Öncelikle AK Partilileri, oy kullanan herkesi oyuna sahip çıkmaya davet ediyorum. Yeni çıkan kanuna göre vatandaş görecek şekilde saymaya mecburlar. Vatandaş baskı yapsın. Demokrasiye gölge düşmesin. Bana verilen oy bana yazılsın, karşıya veren karşıya yazılsın. Bütün vatandaşlarımız hangi sandıkta oy kullandıysa gelsin baksın” dedi.
“TURGUT ALTINOK 150 TRİLYON BORÇ BIRAKTI”
“Seçim sürecinde en çok ziyaret ettiğiniz ilçe Keçiören'miş. Turgut Altınok'un adaylığından mı rahatsızsınız?” sorusuna ise Gökçek, şu yanıtı verdi:
“Ben kesinlikle kimsenin adaylığından rahatsız değilim. Kendi partimin adayları ve kendime hizmet için bütün ilçeleri gezmek isterim. Bir takım gerçekleri anlatırım ve adayıma yardımcı olmak isterim. Keçiören Belediye Başkan adayımız Mustafa Ak çok kibar bir arkadaş, şunu söylemiyor; ‘Turgut Altınok 150 trilyon borçla bıraktı' demiyor. Aynı Karayalçın'ın bana yaptığını Altınok Keçiören'de yaptı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 2.5 katrilyona yakın borcu var. Karayalçın'ın borçları bitmiyor. 8.5 katrilyon borç bıraktı. 20 yıldır ödüyoruz, bitmiyor. Her sene belediye bütçesinin yüzde 25'i kırpılır ve Hazine'ye alınır. Borç bitmedi, bitmez. Aynı Karayalçın'ın yaptığını Altınok, Mustafa Ak'a yaptı. Ak da borç içinde ezildi ve yeterince hizmet yapamadı. Bir de Altınok, 3 yıl 7 gün mahkumiyet kararı aldı, davası da Yargıtay'da. Cezası Yargıtay'da tasdik olduğu anda belediye başkanlığı düşer. Seçimden önce onaylanırsa adaylığı düşer. Bu konuların hiçbirini Mustafa bey anlatmıyor. Ben gidip anlatıyorum.”
“ANKARA'DA TERS GÖÇ BAŞLAYACAK”
Başkan Gökçek, geçen seçimlerde vaat ettiği projeleri nasıl hayata geçirdiğini anlatırken, gelecek dönem projelerinden bazılarını da şöyle anlattı:
“Yeni kanunla Özel İdare iptal oldu. Biz de Ankara'da, hatta Türkiye'de ilk defa bir uygulama yapacağız. Tarım ve hayvancılık konusunda Ankara'yı bir numara haline getireceğiz. Belediye şirketlerini devreye sokacağız. Tarım ve hayvancılığı teşvik edeceğiz. İmalat, ambalajlama tesisleri açacağız. Şirketler sonra bu tesisleri köylülerin kuracağı kooperatiflere devredecek. Mesela aspir denen bitki var. Çevre ilçelerde nadasta aspir ekilecek. Yağ ve küspe elde ediliyor. OSTİM'deki esnaf ile anlaşmaya vardık. OSTİM bunu değerlendirecek. Ankara'da tarım ve hayvancılık o kadar ilerleyecek ki ters göç başlayacak. Ters göçü Kazan, Akyurt, Hasanoğlan'da yaptık. Sanayi bölgelerini destekledik. Kazan'da 6 bin istihdam sözü verdiler, 20 bin oldu.”
“HİZMETİ İLK ÖNCE EN ÇOK OYU VEREN ALACAK”
Gökçek, “Bu projelerin tümünü 5 yıl içinde gerçekleştireceğim. Ama bir yerden başlamam lazım. Partime en çok oyu kim verirse bu projelere oradan başlayacağım. Bana en çok oy verenden başlayacağım. Hepsini yapacağım ama bir sıra olacak. Bir yarış yapıyoruz. Çayyolu yüzde 9 oy veriyor. Ama her türlü hizmeti veriyorum” şeklinde konuştu.
Başkan Gökçek, “Başbakana suikast iddialarınız vardı, hala bu iddiaların arkasında mısınız?” sorusuna ise, “Başbakanımıza sayısız suikast girişimi oldu. İddiamın hala arkasındayım. Ortalığı karıştırmak istiyorlar. Sadece Başbakana yönelik değil, muhalefetten de birine yapabilirler sırf ortalık karışsın diye. Muhalefetin sevilen bir tipi hayatını kaybetse yer yerinden oynar. Beynelmilel güçler belli dönemlerde istediklerini yapamazlarsa taşeronlara bunu yaptırıyorlar” cevabını verdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara