Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'İmanım gereği vicdani reddimi ilan ediyorum'

'Hayatını Allah'ın hükümlerine uygun yaşama gayreti içindeki bir Müslüman olarak, imanım gereği vicdani reddimi ilan ediyorum.'

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-04 13:44:39

'İmanım gereği vicdani reddimi ilan ediyorum'
Türkiye’de laik rejimin, düzene uygun bireyler yetiştirmede ve insanların içlerindeki itiraz etme duygusunu ortadan kaldırmada önemli bir işlev gören zorunlu askerliğe karşı “vicdani red” hakkını kullananlara her gün bir yenisi ekleniyor.

Zorunlu askerliği zorunlu olmaktan çıkarıp en azından isteyen bireylere vicdani red hakkını tanımak yerine hükümet bu meseleye bile tam bir tüccar mantığıyla yaklaşıp buradan bile devletin kasasını doldurmayı gaye edinmiş durumda. Bunun sonucu olarak mesele gündeme gelse bile bedelli üzerinden gündeme geliyor. Diğer yandan gerek kimlik ve dünya görüşü gereği olarak, gerekse de sosyal ve ekonomik koşullarından dolayı bu zorunlu zulmü kabul etmek istemeyenlerin mağduriyetleri ise devam ediyor.

Enver Aydemir, Mehmet Ali Başaran gibi müslüman vicdani retçilerle İslamcı çevrelerde de son dönemde gündeme gelen askerliği reddetme tutumuna İstanbul'dan Cihat Aydın'da katıldı. Cihat Aydın zalim devletin askerliğini kabul etmeyeceğini açıklayarak vicdani reddini kamuoyuna duyurdu.

İşte Cihat Aydın'ın Vicdani Red Bildirisi:

Zorla Askerlik Olmaz

Hayatını Allah'ın hükümlerine uygun yaşama gayreti içindeki bir Müslüman olarak Hz. İbrahim'in (as) Kuran'daki (En'am Suresi 162. Ayet) duasını düstur edinerek diyorum ki; benim de namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm ancak âlemlerin Rabbi Allah için olmalıdır ve inşallah öyle olacaktır.

Her şart ve koşulda zulmün ve zalimin karşısında duran bir Peygamberin(s) takipçisi olarak ben de doğal olarak zulme ve zalime karşıyım.

Zalim liderlerden, Allah'a karşı haddi aşmış sistemlerden değil yalnızca Allah'tan korkuyorum. Bu yüzden inanmadığım değerler, ideolojiler, yasalar için çalışmayı, ölmeyi veya öldürülmeyi reddediyorum.

Lâik bir devletin lâik ordusunun İslam inancına sahip bir insanı kendi saflarında savaşmaya zorlaması asla kabul edilebilir değildir. Dini, hiçbir işine karıştırmayan bir rejimin ordusunun kendi değerlerine uygun olarak dinle ilişkisi olmayan lâik zihne sahip askerler bulması tutarlı olacaktır. Ne var ki laik zihniyete sahip olanların da zor'la değil özgür iradeleri ile asker olmaları insan onuruna yakışır bir davranış olacaktır.

Kuruluşundan bu yana kendi vatandaşlarından yapay düşmanlar üreterek sayısız zulümler gerçekleştirmiş bir devletin aklı, kabulleri, idealleri ile asla ortaklık arz etmeyen bir dünyaya sahip olduğumdan, böyle bir devletin ve ordusu TSK'nın neferi olmayacağım.

Hayatını Allah'ın hükümlerine uygun yaşama gayreti içindeki bir Müslüman olarak, imanım gereği vicdani reddimi ilan ediyorum.

28.02.2014

ISLAHHABER

Haber Ara