Dolar

34,8646

Euro

36,5808

Altın

3.040,02

Bist

10.058,47

Bir gençten açık mektup

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-20 23:22:54

Bir gençten açık mektup

Muhammed Yahya SANCAR

Ben, terörün ilk filizlendiği şehirde doğdum. Yanı başımda abilerim şehit düşerken, her şeyden habersiz, ilk adımlarımı atıyordum. Bacımın örtüsüne el uzatıldığında, aklım bir karış havada, yaşananların farkında olamıyordum.
 
Ne sağ-sol çatışmasına şahit oldum, ne de faili meçhullere. Ne bir terörist yolumu kesti, ne de polisten jop yedim. Elime değil Molotof, taş almışlığım bile yoktur.
 
Normalleşmenin ortasında gözümü açtım. Başbakan olarak bir tek Tayyip Erdoğan’ı tanıdım. Kıyas nedir bilmem. Geçmişim sadece rakamlarla, resimlerle hatırlatılır. İstatistiklerle gelişmişliğimiz öğretilmeye çalışılır. Ne tüp, ne de şeker kuyruğuna şahit oldum.
 
Arap olduğumu hiç mi hiç saklamadım. Arapça konuştuğum vakit, olumsuzluk olarak, ‘üç beş’ garip bakıştan fazlasını da görmüşlüğüm yoktur.
 
Memleketimde büyüdüm ben. Aksanım bizim oralardandır. Hemen fark edilir. Lakin bu güne kadar yadırganmışlığım yoktur. Hem de ‘Beyaz Türk’ denilen zatların muhitinde ikamet ederim. Bir tek hakarete uğramışlığım yoktur. Tahammülsüzlerle karşılaşmışlığım olmuştur lakin her insanın mükemmel olmadığının da bilincindeyimdir.
 
Ben, ne Türkiye geçmişini yaşadım, ne de katliamlara şahit oldum.
 
Benim yaşım 21. Kimine göre henüz çocuğum. Lakin benim de söyleyeceğim iki çift laf var.
 
Ben bugünü bilirim. 10 sene önceyi bile hayal meyal hatırlarım. Lakin bugün elimde oy pusulamla sandık başındayım. Bugün beni yöneteni seçmek için söz sahibiyim. Ve elimde, ülkemizi kıyas edeceğim, bir tek ‘gelişmiş’ denilen ülkeler ve belli kavramlar var. Bugün ben tam anlamıyla demokrasi isterim. Geçmişimiz belki bundan kat kat kötü olabilir. Lakin ben bugün için istiyorum. Geçmişimin rezilliği artık yok diye elbet şükrediyorum lakin artık yetmez.
 
Özgürlük denildiğinde, ‘beyaz torosların’ sokaklardan adam toplamadığı bir ülke değil, en uçuk fikirlerin bile saygı gösterileceği bir ülke hayal ediyorum.
 
Hoşgörü denildiğinde, başörtülü bacılarıma el uzatılmadığı bir ülke değil, ırk, dil, din, cinsiyetlere bakılmaksızın, bütün insanlara, sırf yaradılışından ötürü değer verildiğini hayal ediyorum.
 
Demokrasi denildiğinde, mağdurların sandıktaki büyük zaferleri değil, ona, buna veya şuna göre değil, yapımında herkesin eşit bir payı olan, özgür bir anayasa, kürsülerde beyaz karanfillerin dağıtıldı bir meclis, demokrasinin sadece seçim vakitlerinde değil, yedi gün, yirmi dört saat hayatımda olduğunu, hayal ediyorum.
 
Biz gençliğiz. Geçmişle tek bir hesabımız yok. Ne intikam alacağımız bir düşman var, ne de oturmak istediğimiz bir koltuk. Biz tam anlamıyla eşitlik, adalet, hoşgörü, özgürlük istiyoruz.
 
Geçmişle değil, süper güçlerle kıyas edilmek istiyoruz. Önümüze atılan ‘üç-beş’ hizmetle yetinmiyoruz. Hakkımız olanın hepsini istiyoruz.
 
 
SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara