Uzak ülke Tanzanya

UZAK ÜLKE TAN-ZAN-YA

Umut özçelik

Tanzanya adını Tanganika Gölü ve Zanzibar Adasının birleşmesiyle almış afrikanın doğusunda hint Okyanusu Kenarın da yaklaşık 48 milyon nüfusa sahip, nüfusun yaklaşık

%60 ı müslüman bir ülke tropikal bir iklime sahip ülke de yılın iki ayı yağışlı diğer zamanlar da ise sıcak gecen bir ülke tropikal olmasi dolayısyla bereketli ve bol meyve ananas ,muz,ve benzeri gıdalar deniz mahsülleri genel geçimkaynakları .
Akşam saat 19.00 da kalkan uçağımız saat farkıyla 8 saatlik uçuşun ardında dünyanın en güzel isimlerinden birinin verildiği şehre Darüsselam’a indik .sabah namazına yaklaştığı için 1970 lerin Türkiye’sini andırır bir otel lobisinde afrika cayı molası verdik ezan sesini duyduğumuzda saat 5.00’e gelmişti bile. Hemen bu kara derili bahtı kara kardeşlerimle saf tutma heyecanıyla ekibimizle caminiyolunu tuttuk sanki yılardır görmediğim hep özlemini çektiğim fırsatın bulup görüşemediğimiz kardeşlerimle buluşmak ayı safta namaz kılmak beni son derece mutlu etti rabbime şükrettim.gün aydınlanma ya başlamıştı biz ilk önce Zanzibar adasına gitmemiz gerekiyor saat 7,00 feribotuna biletlerimizi alan mihmandarımız Faruk kendisi Zanzibarlı sempatik dost canlısı sanki kırkyıllık doslarıymışız gibi bize yardımcı olan zanzibar ihh gönullüsünün öcülüğünde limandan bin bir güçlükle feribota bindik oranın şartlarına göre oldukça konforlu yolculuğumuz iki saat sürdü .

Zanzibara vardığımızda ilk açılışın 16.00 da olduğunu söyledi Faruk bize de otele yerleştikten sonra
İnsanlarla kanaşmak ve ahaliyi tanımak için iyi bir fırsat doğdu havanın sıcak olmasına rağmen içimdeki merak ve araştırma isteğine yenilmiş zanzibarın tarih ve efsun kokan dar Simbat’ın maceralarının yaşandığı gizemli sokaklarda buldum selamlaştığım insanlarla aynı güzellikte karşılık buldum ada her halinden bir medeniyet ve ticaret şehri olduğunu hissettiriyor her ev bir zamanlar burada her milletten insanın yaşadını Hinduların ipek, Arapların çeşitli ticari meta alıp sattığı
mekanlar konuşuyordu pazara girdiğimizde bizi türkçe selamlayan bir Zanzıbarlıyla sohbeti koyulaştırdık kendisi İstanbul da bir süre hamallık yapmış ve türkçe öğrenmiş derdini dinledik zaman daralıyordu biraz şehir de kaybolduktan sonra ilk açılış için yola koyulduk yeşilin her tonu ve daha önce görmediğim ağaç çinsleri nisbeten iyi olan asfalt yolun bitiminde Afganistan da şehit olan Faruk Aktaş adına İHH nın yaptırdığı medrese ve sağlık ocağının açılışını Zanzibar eğitim bakanın da katılımıyla açtık erkekler kadınlar çocuklar herkes de tebessüm bir bayram havası. İmkanları nisbetince ikramları gerçekten ummetin kardeşliğini safları sıklaştırmanın tamda zamanı olduğunu söylüyordu bizlere. Salih abinin dağıtmamızı istediği Trabzonspor formalarını çocuklara hediye ettikten sonra oradan ayrıldık yeni kardeşlerimizle vedalaştık.

Yol üzerinde bir camide namaz kılmak için durduğumuz da İHH tarafından yaptırılan camide namaz kıldık yapan ve yaptırandan Allah razı olsun diyerek, yorucu ama bir o kadar da unutamayacağım anıların ardından okyanus dalgalarının kıyıya vurduğu gecenın bir yarısında bize ve herkese her türlü rızık veren rabbimize ne kadar şükür etsek azdır .

Tropikal meyve ağırlıklı kahvaltıdan sonra ekibimizde ki arkadaşların Afrika anıları oldukça etkileyici idi prodiksiyon ekibindeki Serkan ve fatih kardeşimizin Cibuti ve cad da yaşadıkları hele serhat kardeşimizin sahra çölünde gece yol ışık ve yerleşim yeri olmayan fakat ülkesinden sürgün edilmiş mali ve orta Afrika cumhuriyetine mensup müslümanların kamlarına ulaşıp durumu İHH ve bu yolla da dünya bildirme gayretleri gerçek ve yaşanmış kahramanlık hikayelerini dinlerken Salih abinin
Bangladeş ve Nepal de ki Müslümanların yaşadığı zorlukları anlatması Moğalistan da ki dünyanın nadir bozulmadan kalmış bozkır hikayelerini Cüneyt abiden dinledikten sonra ümmetin her bir tarafında yaşanan acıların paylaşılarak giderileceği duygusu bende hakimken Serkan kardeşimin 1 ay boyunca Filipinleri vuran kasırgada çuvalların ve betonun üzerinde o insanlara yardım etme çabalarını duyunca merhamet herkes için ve her zaman sloganım oldu.