Abdülkadir Selvi geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonunun akşam saatlerinde yapıldığını, kameraya kupürler göstererek Zaman veBugün gazetelerinin, soruşturmanın detaylarını 18 Aralık'ta yazdığını söyledi.
Selvi "Yani bir gün olmuş insanlar alınmış. İnsanlar neyle suçlandıklarını henüz bilmiyorlar. 18 Aralık günü iki gazetede paralel yapının iki gazetesinde iddialar ortaya çıkıyor."dedi.
"İKİ DAKİKAYA ÜÇ YALAN SIĞDIRDI"
Bunu üzerine Zaman ve Bugün gazeteleri Selvi için "İki dakikaya üç yalan sığdırdı"diyerek Selvi'nin yanlış tarihli gazeteleri gösterdiğini, Selvi'nin kendi gazetesi olan Yeni Şafak'ta da aynı bilgilerin yer aldığını söylediler.
ABDÜLKADİR SELVİ'DEN BOMBA İDDİA
Abdülkadir Selvi, Zaman ve Bugün gazetelerine cevap verdi. Selvi "Fezlekelerin üzerindeki tarih 31 Aralık... 18 Aralık'ta gazetede nasıl yer alıyor" diye sordu.
Kanal 24'te Elif Çakır'ın sunduğu programa konuk olan Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi'nin çarpıcı açıklamaları şöyleydi:
Elif Çakır: Gündeme ilişkin önemli şeyler yazıyorsun. Gülen medyasının dikkatle takip ettiği bir isimsin.
Abdülkadir Selvi: Ben de onları taki ediyorum.
E.Ç.: Seninle ilgili, Selvi'nin üç trajikomik yalanı diye, kara propaganda yürüten bir medya var, buradan başlayalım.
A.S.: Ben de onları takip ediyorum, bekledim, özellikle 24 saati aşkın bir süredir de sabrettim ki içerideki kin ve nefreti kussunlar diye. Ta dershaneler sürecinde de gördüm ki, sosyal medyada kara propaganda elemanı olunca çok nefret kazanırlar. Ben onları tek tek izah edeyim. Burada şu var, bir TV programında Bugün ve Zaman gazetelerinin sayılarını gösterdim, bunlar büyütüldüğünde 18 Aralık, 19 Aralık belli olmuyor, yine Zaman gazetesinin renkli çıktısında tarih belli olmuyor, 18 Aralık olarak okudum. Evet 17 Aralık operasyonuyla ilgili bakanlara ilgili fezleke, cemaat medyasının Zaman ve Bugün isimli gazetelerinde çıktı. Polisler, operasyonu yapanlar, cemaat medyası ortak çalışıyor. Daha operasyon devam ederken alınan evraklar, belgeler incelenmemişken, mühürlü torbalar açılmamışken bunları yayınladı. Ben bunu dile getirdim.
E.Ç.: Bunu Emniyet de doğruladı, bu gazetelerden takip ettik diye.
A.S.: 25 Aralık'ta tedbir kararı kaldırılmadan, mal varlıklarına tedbir konulması doğru değil denildi. Burada yaptığım bir hata var, not almam gerekirdi. Korku dağları sarmış, bu tarihe sığınacak bir şeyleri kalmamış.
E.Ç.: Bu operasyonun ayıbından utanmıyorlar
A.S.: Benim dile getirdiğim iddiadan hicap duymuyorlar, bunu dile getiriyorlar. İkincisi 17 Aralık gecesinde insanlar alınırken, programın katılımcıları gece değil sabah diye düzelttirdiler, bu ikinci yalan dediler. Üçüncüsü orada diyorlar ki bu bilgiler, gizlilik kararı olduğu için avukatları henüz gözaltına alınma nedenini bilmeden bunlar bakanlarla ilgili fezlekeleri yayınladılar. Diyorlar ki o günkü tüm gazetelerde bu bilgiler vardı dediler. Adalet Bakanlığı, Meclis de bu fezlekelerin içeriğine bakamazlar önüne gelse bile, usule bakarlar. Ama bu gazete içeriği yayınlıyor. Şimdi başlayalım.
E.Ç.: 25 Aralık'ta da aynısını yaptılar. Onlar gözaltına alındı, görevden alındı dediler.
A.S.: O gününün gazeteleri Milliyet, bakanların fezlekesiyle ilgili haber yok, Yeni Şafak, Hürriyet birinci sayfasında fezleke haberi yok. Bu sefer arka medyası olan gazetelere servis ediyorlardı, sadece cemaat medyasına servis etmişler. Star gazetesinde de yok. Madem bu defteri açtılar, ben onlarla hesaplaşalım. Bugün gazetesinde ne yazıyor. Teknik ve fiziki takibe yakalanan diyor (daha bakanlarla belli değil) 4 bakanın fezlekesi Meclis'e gönderildi. Ben bugün Adalet Bakanlığı ve Meclis'ten araştırdım. Tarih 31 Aralık, siz bunu nasıl buluyorsunuz. Bu fezlekeler 2 Ocak tarihinde hazırlanmış, özel bir kuryeyle Adalet Bakanlığı'na gönderilmiş, ulaşma tarihi 3 Aralık. Şimdi diyecekler gazetecilik önceden bilgi almaktır. Hangi bakanın neyle suçlandığı bilinmezken bunu yayınlamışsın, bu ne demektir, paralel yapının ortaya çıkması demektir. Uğraşırlarsa Elif Çakır, ben de onlarla uğraşmaya devam edeceğim.