Vatandaş devlete sordu: Beni dinlediniz mi?

İçişleri Bakanı Efkan Ala, güneyde bir ilde parti il başkanlarının dinlendiğini açıklayınca, o dönem Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) İl Başkanı olan Serkan Kaya, Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) başvurarak, “Güneydeki il, Mersin midir? Dinlenen yöneticiler arasında ben de var mıyım? Tape kayıtları imha edildi mi?” diye sordu. BİMER’e ulaşan evrak, dokuz günde 27 makamı dolaştı. En son dilekçe, Mersin Savcılığı’na gönderildi ve Kaya’nın ifadesi alındı. Şikayet üzerine savcılık, takipsizlik kararı verse de Serkan Kaya’ya, “Senin hakkında adli dinleme yapmıyoruz. Fakat önleyici dinleme konusunda bilgi veremeyiz” diye yanıt vermek zorunda kaldı. Bu yanıttan tatmin olmayan Kaya, telefonlarının dinlendiğini düşünüyor.

İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre, yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala göreve gelir gelmez televizyonda yaptığı bir açıklamada, geçen yıl “Güneyde bir ilde üst düzey yöneticiler ve parti il başkanları hâkim kararıyla dinlendiğini” söylemişti. Bu ifade sonrasında Mersin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya ve onlarca üst düzey emniyet amirinin görev yeri değiştirildi. O dönem SDP Mersin İl Başkanı olan Serkan Kaya, bu gelişmeler üzerine Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) başvurarak, “Bakan Ala’nın kastettiği dinleme yapılan il, Mersin midir? Bu dinlemelerin yapıldığı ilde, dinleme kararı veren hakim ve bürokratlar hakkında soruşturma başlamış mıdır?”, “Ala’nın kastettiği, dinlenen il başkanları ve parti yöneticileri arasında ismim var mıdır? Var ise hangi mahkeme kararı ve sürede yapılmıştır?” ve “Bu dinlemeler yasadışı yapılmış ise tape kayıtları imha edilmiş midir?” diye sordu.

Kaya’nın bu sorusu üzerine bürokrasi felç oldu. Kaya’nın 2 Ocak’ta BİMER’e ulaşan başvurusu, 10 Ocak’a kadar, Emniyet’in Kaçakçılık, Terörle Mücadele, İstihbarat ve Siber Suçlar gibi birimlerinden İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarına kadar, 27 farklı merciye gönderildi. Bir yanıt verilemediği için en son evrak, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi. Savcılık da Kaya’yı 23 Ocak’ta ifadeye çağırdı. Kaya, ifadesinde, “İçişleri Bakanı’nın beyanına göre hakim kararıyla dinleme gerçekleştirildiği ifade edilmektedir. Hakim kararıyla dinlenmiş isem bunun öğrenmek için, yasadışı dinleme yapılmış ise soruşturma yapılması için bu dilekçeyi yazdım. Yasadışı bir durum var ise şikayetçiyim” dedi.

‘TAMAM, SENİ DİNLEMİYORUZ’

Savcılık, ‘görevi kötüye kullanmak’ iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada o gün takipsizlik kararı verdi. Fakat kararında, Kaya hakkında dinleme yapılıp yapılmadığının başsavcılığa ait Teknik Takipli Suçlar Bürosu’na yazı yazıldığı; gelen yanıtta, “Bir takip kaydının bulunmadığının bildirildiği ve dolayısıyla adli anlamda yasadışı bir dinlenmenin bulunmadığı” kaydedildi. Ancak kararda, delil olarak kullanılmayan önleyici dinlemelere ilişkin bilgi verilemeyeceği belirtilerek, “Oluşmayan suçtan dolayı ceza verilmez” denilerek, takipsizliğe hükmedildi.

Kaya bu yanıttan tatmin olmadığını belirterek, “Diğer sorularıma dair bir yanıt verilmedi, konu benim kişisel dinlememe sıkıştırıldı. Oysa Mersin’de bizlere art arda açılan davaları yapan bir unsur varsa, açığa çıksın istedim. Dilekçem savuşturulmuş oldu” diyor. Kaya ayrıca, telefonunun dinlenmediği yanıtına da inanmadığını kaydetti.

Vatandaş devlete sordu: Beni dinlediniz mi?

Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) başvurarak, 'Telefonum dinlendi mi?' diye soran Serkan Kaya'ya verilecek yanıt için 27 devlet kurumu dolaşarak geldi.