Ahmet Davutoğlu: Gün bugündür
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bosna Hersek'te açıklamalarda bulundu.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-12 16:13:10
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bosna Hersek'e yardım etmenin zorunluluk olduğunu belirterek, "Gün bugündür. Yardımları artırma günü bugündür. Bölge ülkeleri, AB, NATO ve uluslararası toplum olarak hemen harekete geçmeliyiz"
dedi.Saraybosna'daki günübirlik ziyareti kapsamında Davutoğlu, Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç, Sırp üye Neboyşa Radmonoviç ve Hırvat üye Jelyko Komşiç ile Cumhurbaşkanlığı binasında, Dışişleri Bakanı Zlatko Lagumciya ile Dışişleri Bakanlığı'nda, AB'nin Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valetin İnzko ve Bosna Hersek Reis-ul Uleması Huseyin Kavazoviç ile de Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliği'nde ayrı ayrı görüştü.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'ndaki ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin etnik farklılık gözetmeksizin tüm Bosna Hersek halkına yardıma hazır olduğunu belirtti.
Bosna Hersek halkına ve siyasetçilerine, ülkenin geleceği için ortak noktada buluşma çağrısında bulunan Davutoğlu, komşularından, AB ülkelerinden ve uluslararası toplumdan da Bosna Hersek'e destek istedi.
Davutoğlu, komşu ülkelerin, Bosna'da 1990'lı yıllarda yaşanan savaşın bölge istikrarına yaptığı olumsuz etkiyi gözönünde bulundurarak, son olayların etnik çatışmalara dönüşmemesi için destek vermesi gerektiğini söyledi.
"GÜN BUGÜNDÜR YARDIM İÇİN HAREKETE GEÇMELİYİZ"
Bosna Hersek'e yardım etmenin "ekonomik, siyasi ve ahlaki bir zorunluluk" olduğunu ifade eden Davutoğlu, Avrupa Birliği ülkeleri ve uluslararası toplumun da Bosna'ya yardım yapılacağını ilan etmesinin önemini vurguladı. Davutoğlu, yardımlarda geç kalınmasının maliyetinin daha fazla olduğunun, geçmişte görüldüğünü anımsatarak, "Gün bugündür. Yardımları artırma günü bugündür. Bölge ülkeleri, AB, NATO ve uluslararası toplum olarak hemen harekete geçmeliyiz" dedi.
Bosna Hersek'in geçmişte ağır bedeller ödediğine işaret eden Davutoğlu, Bosna Hersekli siyasetçilere ve vatandaşlara da o acılardan sonra ülkelerinin geleceği için elele vermeleri, devlet kurumlarını yıpratmamaları ve ülkelerine sahip çıkmaları çağrısında bulundu.
Davutoğlu, Bosna halkının kendisini yalnız hissetmemesini isteyerek, Türkiye'nin, Bosna Hersek'in her zaman yanında ve destek vermeye hazır olduğunu sözlerine ekledi.
"DAYTON ANLAŞMASI GEREKLİ ALTYAPIYI SAĞLAYAMIYOR"
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, "Görüşmelerde somut destek öneriniz oldu mu?" sorusuna, "Bazı somut öneriler sıraladım. Ekonomik destek ve işsizliğe karşı mücadele programı, siyasi reformlar, AB ve NATO üyeliklerinin hızlandırılması gibi. Bunlar umarım halkın psikolojisini olumlu etkiler. Türkiye, Bosna Hersek ve Sırbistan arasındaki üçlü mekanizma da hızlandırılmalı. Önümüzdeki günlerde Belgrad ve Zagreb'e ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyorum" yanıtını verdi.
Davutoğlu, "Siyasal reformlardan kastınız nedir?" şeklindeki soru üzerine de devletin işleyişinin ve karar mekanizmalarının hızlandırılmasını kastettiğini belirtti.
Seydiç Finci dosyasında olduğu gibi AB'ye katılımla ilgili reform ihtiyacının daha önce ifade edildiğini dile getiren Davutoğlu, "Etkin bir devlet işleyişinin sağlanması lazım. Dayton, savaşı bitirmesi açısından önemliydi. Devletin işletilmesi için gerekli altyapıyı sağlayamadığı açık. Ekonomik yatırımlar için karar mekanizmalarının hızlandırılması, yetki ve güç paylaşımının açık olması lazım" dedi.
"YAŞANANLAR İYİ ANALİZ EDİLMELİ"
Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Lagumciya da açıklamasında, Bosna Hersek halklarına verdiği destek için Davutoğlu'na teşekkür etti.
Lagumciya, ülkedeki son gelişmelere dair değerlendirmede bulunarak, ''Şimdi zaman vatandaşların konuşma, siyasilerin ise susarak dinleme zamanıdır. Bosna Hersek'te geniş bir diyalog ortamı yaratmalıyız'' ifadelerini kullandı.
Diyaloğun sürmesi ve farklılıkların azaltılmasının önemli olduğunu belirten Lagumciya, "Bahar" olarak ifade edilen eylemlerin, devletleri böldüğüne veya zayıflattığına yakın tarihte şahit olunduğunu söyledi.
Bosna Hersek'in güçlü kurumlara sahip, güçlü bir devlet olmadığını kaydeden Lagumciya, ''Bu baharın, 'Diyalog baharı' ya da 'Bir araya gelme baharı' olmasını diliyorum. Bu ülke, bizim ülkemiz ve onu korumalıyız'' diye konuştu
Lagumciya ayrıca, protestolar nedeniyle üzgün olduğunu, yaşananların iyi şekilde analiz edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
"ERKEN SEÇİM İSTEĞİ"
İzzetbegoviç de Cumhurbaşkanlığındaki ortak basın toplantısında, ülke bütçesinin yarısının savaş mağdurlarına yardım için dağıtıldığını, savaşın ardından, yardımlar için yaklaşık 10 milyar KM (5 milyar avro) harcadıklarını anlattı. Bu parayla 100 bin kişilik istihdam yaratılabileceğini ancak bunun sağlanamadığını ifade eden İzzetbegoviç, "İşi olanlar, bir şekilde idare edebilenler ve işi olmayanlar arasında çizgi oluşmaya başladı. Bu ayaklanmanın nedeni de bu" yorumunda bulundu.
Gösterilerin çoğunlukla Boşnak nüfusun yaşadığı ve Bosna Hersek Cumhuriyeti Ordusu (ARBIH) tarafından savunulan bölgelerde düzenlendiğine dikkati çeken İzzetbegoviç, "Bu da ayrılıkçı kimselerin, 'Orada düzen yok, biz düzen istiyoruz' demelerine fırsat verdi" dedi.
İzzetbegoviç, istikrarın önemli olduğunu, en kısa zamanda seçime giderek, halkın iradesini göstermesini istediklerini sözlerine ekledi.
Davutoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından Kavazoviç de açıklamasında, Bosna Hersek'e yapılacak en iyi yardımın, her şeyden önce işsizliğe çözüm getirilmesi olduğunu, bunun sosyal sorunları çözeceğini vurguladı.
Bosna'daki ekonomik ve siyasi sorunların, siyasi liderler arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığını öne süren Kavazoviç, siyasilerin sorunların çözümü için diyalog içinde, ortak hareket etmeleri gerektiğine işaret etti.
Kavazoviç, liderler arasında diyaloğun kurulamaması halinde ise ülkenin çok daha tehlikeli bir duruma sürükleneceğini kaydetti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara