Başbakan'ın okuduğu 'Anayasso' şiirinin hikayesi ne?
Başbakan'ın bugün alıntı yaptığı 'Anayasso' şiiri, köprüsü olmayan Zap Suyu'ndan bebeklerini hastaneye götürmek isteyen ailelerin acıklı hikayesini anlatıyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-11 14:17:15
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü konuşmasında alıntı yaptığı Şemsi Belli’nin “Anayasso” şiiri, köprüsüz Zap Suyu'nu kendi imkanlarıyla aşarak hasta bebeklerini hastaneye götürmeye çalışan aileleri anlatan hikâyesiyle dikkat çekiyor.
Başbakan Erdoğan, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, Şemsi Belli’nin “Anayasso” adlı şiirinden alıntı yaptı.
Başbakan Erdoğan konuşmasının AK Parti iktidarının icraatlarını anlattığı bölümünde, “Anayasso” şiirinin “Şavata'tan Ankara'ya ses gitmiyor. Biz gitmeye kuvvetimiz hiç yetmiyor. Malımız yok. Yolumuz yok. Ankara’ya ses verecek dilimiz yok. Kanadımız yok, kolumuz yok. Bu ne biçim memlekettir oy?” dizelerine yer verdi.
Zap Suyu’nu aşarak hastaneye…
Şemsi Belli'nin Anayasso adlı şiiri, Hakkari'de Zap Suyu'nun kıyısında yaşayan ve tel gererek tehlike içinde suyun öte yanına geçmek zorunda olan insanların çaresizliğini anlatıyor.
Şiirden ilk defa 15 Mart 1968 tarihli Savaş Gazetesi'nin bir haberinde bahsedilmiş, haberde Trabzon Devrim Ocağı'nın kuruluşunun 6. yılında Attilla Aşut tarafından Anayasso adlı bir şiirin okunduğu, şiirin çok beğenildiği ancak şairinin bilinmediği belirtilmişti.
Dönemin Milliyet gazetesi köşe yazarı Hasan Pulur, 3 Nisan 1968'de şiiri haber yaparak şairini aramaya başladı. Boğaz Köprüsü inşası hakkında tartışmaların sürdüğü bir dönemde Zap Suyu'nu tel üzerinde geçen insanların çilesini şiir yoluyla öğrenmek toplumda büyük yankı doğurdu. Gazeteye şairin Şemsi Belli olduğuna dair haberler ulaştı. Bir gazete muhabiri kendisini bulup sorunca şairin Şemsi Belli olduğu ve şiirini ilk defa Anayasso dergisinde yayınladığı, sonra Hasan Pulur'a gönderdiği ortaya çıktı.
Selda Bağcan ve Moğollar şarkılaştırmıştı
Bu arada, Selda Bağcan ile Moğollar “Anayasso”ya 1971’de yayınladıkları “Türkülerimiz-1” albümünde yer verdi. Plakta şiirle ilgili, “Bu şarkı; Doğu Anadolu'nun daha da doğusunda Hakkâri dolaylarında, kış aylarında Zap Suyu adı verilen üstü köprüsüz deli dolu akar bir çayı geçerek hasta bebeklerini doktora ulaştırmak isteyen ve ceplerinde Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdını taşıyan insanların, çocuklarını boz bulanık Zap Suyu’nun çağıltıları içinde yitirmenin öyküsüdür" ifadelerine yer verildi.
İşte o şiir
Zap Suyu’nu yürüyerek geçerek, hasta bebeklerini hastaneye götürmeye çalışan ailelerin hikâyesinin anlatıldığı Anayasso şiiri şöyle:
Gul, gurban olduğum Hökümet Baba!
Baa bir alfabe veremez miydin?
Gara dağlar gar altında galanda
Ben gülmezem
Dil bilmezem
Şavata'dan Hakkari'ye yol bilmezem
Gurban olam, çaresi ne, hooy babooov?
Bebek yanir, bebek hasda, bebek ataş içinde
Ben fakiro,
Ben hakiro
Dohdor ilaç, çarşı bazar tam - takiro
Gurban olam bu ne işdir hooy babooov!
Çoçiğ ağliir, çoçiğ öliir, geçit vermiy Zap suyu
Parasizo,
Çaresizo
Ben halsizo, ben dilsizo, şeher uzah, yolsizo
Bu ne haldır, bu ne iştir hooy babooov!
Gara dağda, gar altında ufağ ufağ mezerler
Yeddi ceset hetim hetim Zap Suyunda yüzerler
Hökümata arz eylesem azarlar
Ben ketimo
Ben hetimo
Ben ne biçim vatandaşım hooy babooov?
Şavata'tan Angara'ya ses getmiir
Biz getmeğe guvvatımız hiç yetmiir
Malımız yoh
Yolumuz yoh
Angara'ya ses verecek dilimiz yoh
Ganadımız, golumuz yoh
Bu ne biçim memlekettir hooy babooov?
Yerin, yurdun adresesin bilmirem
Angara'da: Anayasso!
Ellerinden öpiy Hasso
Yap bize de iltimaso
Bu işin mümkini yoh mi hooy baboov?
SON VİDEO HABER
Haber Ara