TİMETURK / Haber Merkezi
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Telekominikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) başvurarak doğrudan, içeriğe erişimin engellenmesini tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek.
TBMM Genel Kurulu'nda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair "Torba Kanun Tasarısı"nın 4. Bölümü kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, internette yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği, haberdar edilmesi halinde yayından çıkarmakla yükümlü olacak. Yer sağlayıcı, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak.
Peki bu değişliklikler sansür mü yoksa kişilik haklarının korunması mı? İşte bütün sorular ve bütün cevaplar
5651 sayılı Kanunda değişiklik kapsamında gerçekleşen değişikliklerden
TBMM Genel Kurulu'nda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair "Torba Kanun Tasarısı"nın 4. Bölümü kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, internette yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği, haberdar edilmesi halinde yayından çıkarmakla yükümlü olacak. Yer sağlayıcı, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak.
Peki bu değişliklikler sansür mü yoksa kişilik haklarının korunması mı? İşte bütün sorular ve bütün cevaplar
5651 sayılı Kanunda değişiklik kapsamında gerçekleşen değişikliklerden
1. Hapis cezaları kaldırılmakta, hürriyeti bağlayıcı cezalar para cezasına dönüştürülmekte (5. Maddenin altıncı fıkrası, 8. Maddenin onuncu fıkrası, 9. Maddenin onuncu fıkrası),
2. Kişilik hakkı ihlallerinin etkin olarak önlenmesi öngörülmekte (6.maddenin birinci fıkrasının “ç” bendi, 9.Madde, 9/A Maddesi ve 6/A Maddesi )
3. Erişim sağlayıcılar birliği oluşturulmak suretiyle tedbir kararlarının sivil inisiyatif tarafından etkin ve hızlı şekilde uygulanması usulü benimsenmekte, (6/A Maddesi ve Geçici Madde 3 ile 9.Madde ve 9/A Maddesi)
4. İnternet toplu kullanım sağlayıcılar(İnternet kafeler vb.) ailenin ve çocuğun korunması hususlarıda denetim süreçlerine dahil edilmekte, suçun önlenmesi ve suçlunun tespiti yönündeki tedbirler etkinleştirilmektedir( 7.Madde)
5. Erişim engelleme kararının, süresiz olarak verilmesi yerine değişiklikle, belirli bir süre ile sınırlı olarak verilmesine imkan tanınmakta, (8.Madde)
6. İnternet üzerinden kişi hakkı ihlallerinin (özel hayatın gizliliğinin ihlali başta olmak üzere) çok kısa süre içerisinde etkin olarak giderilmesi sağlanmakta, (9.Madde ve 9/A Maddesi)
7. Özel hayatın gizliliğinin ihlalinin çok kısa sürelerde önlenmesine yönelik tedbirler öngörülmekte (9/A Maddesi)
8. Erişim engellenmesi tedbiri kararlarının öncelikle ve esas olarak yalnızca hakkın ihlalilin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, v.b) ve URL adresi şeklinde, içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilebileceği, ancak son çare prensibi çerçevesinde mecburiyet durumunda sitenin erişiminin engellenmesine karar alınabileceği düzenlenmekte, (9.Madde ve 9/A Maddesi)
9. İnternetin güvenli kullanımını sağlama ve bilişim şuurunu geliştirmeye yönelik çalışmalara yer verilmekte (10. Madde)
10. Siber güvenlik çalışmalarının yasal dayanağı güçlendirilmekte,
11. Başkanlığın mevcut ve yeni görevlerinin etkin olarak yerine getirilmesi kapsamında personel yapısı güçlendirilmekte(Ek maddeler)
12. Yer sağlayıcıların (hosting vb.) yurt içinde faaliyet göstermesi kolaylaştırılmakta,(11. Madde)
DÜZENLEME KAPSAMINDA DETAY OLARAK ŞUNLAR ÖNE ÇIKIYOR
· Hapis cezaları kaldırılmakta, İnternet aktörlerinden özellikle yer sağlayıcıları da kapsayacak şekilde hürriyeti bağlayıcı cezalar para cezasına dönüştürülmektedir.
· Yer sağlayıcıların sınıflandırılması, bu sınıflandırmalar çerçevesinde, yasal sınırlar dahilindeki yükümlülüklerinin belirlenmesi ve yer sağlayıcılık faaliyetlerinin kolaylaştırılmasını mümkün kılacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesine matuf düzenlemelerin yasal dayanağı oluşturulmaktadır. Bu kapsamda, veri merkezi işletmeciliği vb. farklı özellik ve kapasitedeki aktörler arasında ayrım yapılmasına, bunların farklı yükümlülüklere tabi tutulmasına imkan sağlanmıştır. Ayrıca Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 2006/24/Ec Sayılı Direktifin 6. Maddesinde tanınan imkan (AB üye ülkelerine telefon ve İnternet haberleşmesiyle ilgili olarak trafik verilerini 6 aydan az olmayacak ve 2 yıldan fazla olmayacak şekilde saklama imkanı vermekte ve aynı direktifte azami veri saklama süresinin sınırlı bir süre daha uzatılabileceği öngörülmekte,) çerçevesinde, yer sağlayıcı trafik bilgisinin Yasal dayanağı güçlendirilmektedir.
· Ayrıca yine, yayınlara ilişkin tedbir kararlarının, farklı teknik yol ve yöntemlerle aşılmasını güçleştirecek önlemlerin alınması suretiyle etkin olarak uygulanması, böylelikle alternatif erişim yollarının da engellenmesi öngörülmektedir. Alternatif erişim yollarının kısıtlanması, halihazırda DNS sunucular bağlamında değerlendirilmekte olup bu da yurtdışına yapılan tüm sorguların yurtiçine yönlendirilmesi anlamına gelmektedir.
· Erişim engelleme süresiz olarak verilmekte iken, değişiklikle, erişimin belirli bir süre ile sınırlı olarak engellenmesine imkan tanınmakta, (8.Madde)
· Kişilik hakkına ve özel hayatın gizliliğine ilişkin ihlallerinin etkin ve ölçülü tedbirlerle önlenmesini öngören madde değişiklikleri kapsamında ( 6.madde, 6/A maddesi ile 9.made ve 9/A maddesi bu konuyu düzenleyen maddelerdir.) ;
· İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle haklarının ihlâl edildiğini iddia eden kişilerin, ilgili muhataplara ve isterse doğrudan mahkemeye başvurarak hak ihlalinin mahkeme kararı gücü ile çıkartılması, engellenmesi prosedürünü harekete geçirme imkanı oluşturulmuştur. Kanunun mevcut halinde var olan; öncelikle içerik ve yer sağlayıcıya muhakkak başvurulması ve bu başvuruların sulh ceza mahkemesine başvuru sürecinde ıspatı gereği ve zorluğundan (elektronik ortamda gerçekleşen bildirimin, özellikle yurt dışı muhataplara ulaşıp ulaşmadığı vb.) kaynaklanan sorunlar giderilmiştir. Hak ihlalinin giderilmesi için ilgili muhataplara tanınan süreler kısa tutulmuş, böylece, söz konusu içeriklerin çok kısa sürelerde yayılmasının önlenmesi amaçlanmıştır.
· Kanunun 9. ve 9-A maddesinde gerçekleşen değişiklik ve 6/A maddesi ile eklenen düzenleme çerçevesinde; yeni oluşturulan “Erişim Sağlayıcılar Birliği” yapılanması ile, erişim engelleme kararlarını tek bir muhatap yapı üzerinden uygulatabilmesine imkan sağlanmakta, bu kararlara ilişkin uygulama süreçlerinin doğrudan kamu tarafından değil, sivil insiyatif aracılığı ile yerine getirilmesi sağlanmak suretiyle de önemli bir açılım, rahatlama gerçekleşmiş olmaktadır. Birliğe üye olmayan servis sağlayıcılar ile ilgili yaptırım, işletmelerin büyüklüklerine göre oransal olarak belirlenmiş olmaktadır. Ayrıca kişilere, aldıkları mahkeme kararına konu benzer yayınların farklı adreslerde yayınlanmasına bağlı olarak ta tedbir konulmasını isteme hakkı öngörülmektedir.
· Erişim engelleme fonksiyonu benzer yapıya İngiltere’deki “Internet Watch Foundation (IWF)” birliği örnek verilebilir. İngiliz hükümeti parasal anlamda olmasa da IWF’in faaliyetlerini desteklemektedir. İngiltere’nin haricinde Almanya ve İrlanda’da ISP’lerin kurduğu ve işlettiği İhbar Merkezleri var ve çocuk pornosu kapsamında çalışmalar yapıyorlar.
· Ayrıca gecikmesinde sakınca bulunan hallerde özel hayatın gizliliğinni ihlali sebebine bağlı olarak, doğrudan Başkanlık üzerinden de bu tür konularla ilgili içerikleri barındıran yayınlara yönelik olarak Başkanlıkça re’sen erişimin engellenmesi tedbiri uygulanması imkanı tanımakta ve bu karara karşı sulh ceza mahkemesine itiraz imkanı öngörülmektedir.
· Hakimin vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak yalnızca hakkın ihlalilin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, v.b) ve URL adresi şeklinde, içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle vereceği, zorunlu olmadıkça web sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemeyeceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte Hakimin, içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi halinde, istisnai olarak yayının tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesine gerekçe belirtilerek karar verebileceği düzenlenmiştir.
· İnternetin güvenli kullanımını sağlama ve bilişim şuurunu geliştirmeye yönelik çalışmalara yer verilmekte, bu konularda toplumda farkındalık oluşturmanın önemi çerçevesinde Başkanlığa önemli görev ve sorumluluklar yüklenmektedir.
· Siber güvenlik alanında etkili tedbirlerin alınabilmesi öngörülmekte, yasal dayanaklar güçlendirilmektedir. Ulusal siber güvenlik çalışmalarının yürütülmesi, yönetilmesi ve koordinasyonuna ilişkin Bakanlar Kurulu’nun 2012/3842 sayılı kararı çerçevesinde başlayan süreçler çerçevesinde bugüne kadar yürütülen ve bu değişiklik çerçevesinde yürütülecek çalışmaların daha etkin ve yasal dayanakla güçlendirilmiş koordinasyon ile gerçekleşmesi öngörülmektedir.
· Yer sağlayıcıların (hosting vb.) yurt içinde faaliyet göstermesi kolaylaştırılmakta, getirilen yeni düzenleme ile faaliyet belgesi alınması zorunluluğu kaldırılmakta, sadece bildirimde bulunulması yeterli hale getirilmekte, uluslararası firmaların yurt içinde faaliyette bulunmaları kolaylaştırılmaktadır.
MUHALEFET ŞERHLERİNE VERİLEN CEVAPLAR
TİB e sınırsız bilgi alma yetkisi verildiği
5651 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine eklenen üçüncü fıkra değişikliğinde belirtildiği üzere Başkanlık ancak ilgili Kanunlarla verilen görevler kapsamında, soruşturma veya kovuşturma mercilerinin taleplerinin karşılanması çerçevesinde bu bilgi taleplerinde bulunacaktır.
TİB başkanı ve Bakana, özel hayatın gizliliğinin ihlali ve özelliklede Başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması gibi soyut ve genel alanda hukuka aykırı, sınırsız engelleme yetkisi verildiği, URL bazlı engeleleme dahil, bu kapsamdaki değişikliklerin bireysel hak ve hürriyetleri ihlal ettiği
Bakan emriyle erişim engelleme ve başkalarının hak ve özgürlüklerinin ihlaline bağlı erişim engelleme düzenlemesi Komisyonda verilen önergeyle madde metninden çıkartılmış, belirtilen olası sakıncalar Komisyon görüşmelerinde giderilmiştir.
Düzenlemenin en temel değişikliklerinden biri olan URL engelleme, bir İnternet sitesindeki yayının tamamına değil yalnızca hukuka aykırılığa konu olan kısma erişimin engellenmesini öngörmesi itibariyle; ölçüsüz uygulamaları sona erdirmekte dolayısıyla belirtilenin aksine bireysel hak ve hürriyetleri koruyucu nitelik arz etmektedir.
Ayrıca gerçekleşen tedbir uygulamalarının yargı denetimine tabi kılınmış olması ve karar süreçlerinin çok kısa tutulmuş olması itibariylede hukuka aykırılık söz konusu olmamaktadır.
9-A maddesi, sekizinci fıkra düzenlemesiyle; hakları ihlal edilen kişiye seçimlik hak tanınmış, Kanunun mevcut halinde var olan; öncelikle içerik ve yer sağlayıcıya muhakkak başvurulması ve bu başvuruların sulh ceza mahkemesine başvuru sürecinde ıspatı gereği ve zorluğundan (elektronik ortamda gerçekleşen bildirimin, özellikle yurt dışı muhataplara ulaşıp ulaşmadığı vb.) kaynaklanan sorunlar (gecikmeye dayalı olarak içeriğin İnternet ortamında yayılması) giderilmiştir. Özel hayatın gizliliği gibi kişi hak ve özgürlükleri bakımından çok önemli olan bir hususta içerik yayılmadan doğrudan, ölçülü ve etkin bir çözüm öngörülmektedir.
Bilgilendirme yükümlülüğü maddesindeki değişikliğin tebligat yasasına aykırı olduğu
İnternetin dağıtık ve dinamik yapısı yayınlara yönelik tedbir kararlarının bildirimini, mevcut klasik tebligat hükümlerinin icrası kapsamında ciddi ölçüde güçleştirmektedir. Ayrıca bu değişiklikler genel olarak yayınlara yönelik tedbir amaçlı bildirim, uyari mahiyetinde olup tebligat müessesesinin kapsadığı alan ve ortaya koyduğu hukuki sonuçlardan farklı çok daha sınırlı bir alanı kapsamaktadır.
Birliğin siyasi kaygılarla oluşturulan siyasi bir organ olacağı
Birlik, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında mevcut durum itibariyle yetkilendirilmiş olan tüm İnternet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerin katılmasıyla oluşan ve koordinasyonu sağlayan bir kuruluş olacağından, iddia edildiği şekliyle bir siyasi müdehalenin olması söz konusu değildir.
Erişim engelleme fonksiyonu benzer yapıya “Internet Watch Foundation (IWF)” örnek verilebilir. IWF; İngiliz hükümetinin, İngiltere’nin ilk ticari İnternet Servis Sağlayıcı PIPEX’in kurucusu Sn. Peter DAWE ile işbirliği yaparak, Cambridge’in Oakington köyünde Sn. Peter DAWE’in sağlamış olduğu binada 1996 yılında 1 kişi ile faaliyete başlamıştır. İngiliz hükümeti parasal anlamda olmasa da IWF’in faaliyetlerini desteklemektedir. İngiltere’nin haricinde Almanya ve İrlanda’da ISP’lerin kurduğu ve işlettiği İhbar Merkezleri var ve çocuk pornosu kapsamında çalışmalar yapıyorlar.
Yer sağlayıcıların sınıflandırılmasının hangi yönetmelikle nasıl gerçekleşeceğinin belirli olmadığı
Yer sağlayıcılarla ilgili işlem süreçlerini düzenleyen mevcut 2 temel Yönetmelik düzenlemesi söz konusu olup yapılacak değişiklikler de bu Yönetmeliklerde değişiklik yapılması suretiyle gerçekleşebilecektir. Ayrıca teknik olarak yer sağlayıcılık faaliyetlerinin farklı şekillerde yapılması ve yine teknolojik gelişmelere bağlı olarak bunların çok kısa sürelerde farklılaşması mümkün olduğundan Kanunda bir ayrıştırmaya gidilmemiş, ikincil düzenlemelerle teknolojik değişimler çerçevesinde bu tespitlerin ve yeni uyarlamaların yapılmasına imkan sağlanmıştır.
Dördüncü fıkra eklemesi ile; yer sağlayıcıların sınıflandırılması, bu sınıflandırmalar çerçevesinde, yasal sınırlar dahilindeki yükümlülüklerinin belirlenmesi ve yer sağlayıcılık faaliyetlerinin kolaylaştırılmasını mümkün kılacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesine matuf düzenlemelerin yasal dayanağı oluşturulmaktadır. Bu kapsamda, veri merkezi işletmeciliği vb. farklı özellik ve kapasitedeki aktörler arasında ayrım yapılmasına, bunların farklı yükümlülüklere tabi tutulmasına imkan sağlanmıştır.
Yer sağlayıcılardaki “teknik imkanlar” vurgusunun kaldırılmasının yanlış olduğu
Uygulamada bazı İnternet aktörlerinin (yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ) bir kısım mahkeme kararlarının yerine getirilmesi süreçlerinde, kendi teknik imkansızlıklarını adli merci kararlarının uygulanmamasının mazereti olarak ortaya koyduğu görülmektedir. Dolayısıyla buradaki teknik imkansızlığın sübjektif imkansızlıklardan ziyade objektif imkansızlık tespitine daha yakın hale getirilmesi amaçlanmış olup bu çerçevede; sorumlu İnternet aktörlerinin uygulama kabiliyetleriyle mahkeme kararlarının uygulanması zorunluluğu arasında bir denge oluşturulmaya çalışılmıştır.
Yer sağlayıcı trafik bilgisi dahil, kişisel bilgilerin sınırsız şekilde tutulmasına imkan sağlandığı
Verilerin tutulma süreleri maddedelerde çok açık olarak düzenlenmiş olup bu düzenlemelerde süre belirsizliği söz konusu değildir. Yer ve erişim sağlayıcıların yükümlülüklerini düzenleyen maddelerde söz konusu sürelerle ilgili olarak 6 aydan az 2 yıldan fazla olmama ibaresi kullanılmıştır. Bu düzenleme Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 2006/24/Ec Sayılı Direktifin 6. Maddesindeki düzenlemeyle birebir aynıdır.
Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 2006/24/Ec Sayılı Direktifin 6. maddesinde, AB üye ülkelerine telefon ve İnternet haberleşmesiyle ilgili olarak trafik verilerini 6 aydan az olmayacak ve 2 yıldan fazla olmayacak şekilde saklama imkanı vermekte ve aynı direktifte azami veri saklama süresinin sınırlı bir süre daha uzatılabileceği öngörülmekte, bu husustaki yasal dayanak güçlendirilmektedir.
Kanunun 8 inci maddesinde getirilen belirli süreyle sınırlı olarak engelleme tedbiri öngörülebilmesi değişikliğinin cezaların öngörülebilirliği ilkesine aykırı olduğu
Düzenleme ile getirilen, süreyle sınırlı olarak engelleme tedbiri öngörülebilmesi imkanı ; iddia edildiği şekliyle sınırsız engellemenin kapısını açmaya değil, aksine bu kapıyı kapamaya ve karar mercileri nezdinde, engelleme tedbirlerinin sınırlı olarak verilebilmesine imkan olduğu, olması gerektiği algısını oluşturma, öne çıkarma, bu hususta farkındalık oluşturmaya dönüktür.
Dokuzuncu maddede öngörülen doğrudan sulh ceza mahkemesine de başvurulabilme imkanının yayın sahibinin itiraz ve adil yargılanma hakkını ortadan kaldırdığı
İnternet ortamında bir içeriğin çok hızlı yayılabilmesi imkanı, süratle hareket etmeyi zorunlu kılmaktadır. Aksi taktirde içerikle ilgili mahkemeden tedbir kararı alınsa bile bu kararın yerine getirilmesi bir şey ifade etmeyecek, içerik çoktan yayılmış yaygın olarak paylaşılmış hale gelecektir. Dolayısıyla kişilerin ilgili İnternet aktörlerine müracaatlarının yanında ayrıca doğrudan mahkemeye müracaat edebilmesi imkanıda öngörülmüştür.
Tüzel kişiler için öngörülmüş olan özel hayatın gizliliği kapsamındaki tedbir imkanının yanlış olduğu, tüzel kişiler için özel hayatın gizliliğinden bahsedilemeyeceği
Tüzel kişiler ibaresine ilişkin eleştiriler dikkate alınmış ve Komisyonda verilen önerge ile bu husus düzeltilmiş, Tüzel kişiler ibaresi metinden çıkartılmıştır.
Toplu Kullanım Sağlayıcılar için öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında ciddi fark olduğu
Öngörülen cezaların alt ve üst sınırları; dağıtık ve dinamik yapıya sahip İnternet sektörü içerisindeki aktörlerin, ekonomik büyüklükleri arasındaki ciddi farklar gözetilmek suretiyle oluşturulmuştur.
Başkanlık personeline getirilen yeni soruşturma usulüyle dokunulmazlık sağlandığı
Düzenleme ile Başkanlık personeli için ayrıksı bir koruma, dokunulmazlık öngörülmemekte, Başkanlık personelinin adli işlemler kapsamında yürütmekte olduğu işlemler bakımından diğer benzer kurumlardaki uygulamaların aynısı öngörülmektedir.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar nedeniyle doğrudan doğruya ceza soruşturma/kovuşturmasına tabi tutulmalarına ilişkin düzenleme ve buna bağlı genel uygulama; Başkanlığın adli ve istihbarı hizmetlerin yürütülmesi süreçlerinde ifa ettiği görevler, İnternet üzerinden işlenmekte olan bir kısım suçlarla mücadele kapsamındaki kritik görevleri ve diğer ilgili kanunlar uyarınca yerine getirdiği işlemler dikkate alındığında, ciddi sıkıntılar doğurmakta, kamu hizmetinin işleyişinde aksamalara ve kamu otoritesinin saygınlığının zedelenmesine yol açabilmektedir. Bu sakıncaları gidermek ve asılsız isnat ve iftiralarla memurlar ve diğer kamu görevlilerinin iş yapamaz hale getirilmesini önlemek için, bunların görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında adli makamların soruşturma/kovuşturma yapmasından önce idarenin bir inceleme yapmasını ve bu incelemenin sonucuna göre olayın adli makamlara intikal ettirilmesini öngören izin sistemi Anayasa’nın 129 uncu maddesi gereği olup bu durum hazırlanan bu kanun tasarısı ile Başkanlık personeli hakkında da benimsenmiş, soruşturma yapılması için Telekomünikasyon İletişim Başkanı için ilişkili Bakanın, diğer personel için ise Kurum Başkanının izni aranmıştır.
Kanunların belirlediği çerçevede yerine getirilen görevlerin niteliği ve yapısı değerlendirildiğinde, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun 17/02/2010 tarihli “Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının 2006-2007 ve 2008 yılları faaliyet ve işlemlerinin denetlenmesi” isimli raporunda da tavsiye edildiği şekliyle; RTÜK, BDDK, TMSF, Kamu İhale Kurumu gibi birçok Kurum personeli açısından geçerli olan soruşturma usulü Başkanlık personeli hakkında da görev sebebiyle işlenen suçlar nedeniyle getirilmiştir. "