Köşk'ten cemaate karşı anlamlı tavır

Milliyet'te yer alan habere göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 17 Aralık'taki operasyonunun ardından iktidar ile Gülen cemaati arasındaki gerilim şiddetlenerek devletin önemli kuruluşlarında görevden alma dalgalarına neden olurken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tutumu da öne çıktı. Gül'ün bu tutumunu iyi anlayabilmek için açıklamalarının yanısıra bazı programlarına da bakmak gerekiyor. Gül'ün, Ocak ayında, yani 17 Aralık operasyonunun ardından Gülen cemaatine karşı iktidardan yana tavır koyan Ensar Vakfı'nın Ankara Şube yönetimini, Çankaya Köşkü'nde kabul etmesi dikkat çekmişti. Eğitim alanındaki çalışmaları ile tanınan ve cemaate bu alanda rakip olabilecek özellikler taşıyan vakfın Ankara Şubesi'nin Köşk'teki kabulü, eğitim alanında faaliyetleri olan muhafazakar kesimdeki bazı sivil toplum kuruluşlarının devlet tarafından cemaate karşı dolaylı olarak desteklenmeye başlanacağı yorumlarına neden olmuştu.

Ankara'da perşembe günü yoğun bir görüşme trafiği yaşayan Gül, akşam saatlerinde İstanbul'a Tarabya yerleşkesine geçti. Gül, bugün İstanbul'da cuma namazını kıldıktan sonra İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ömer Cihan Vardan başkanlığındaki heyeti kabul edecek. Bu kabul son dönemdeki gelişmeler açısından siyaset ve iş dünyasındaki güç psikolojisi açısından özel bir öneme sahip. Cemaate yakın olduğu ileri sürülen Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) daha önce Köşk'te dikkate alınan bir işadamları örgütüydü. TUSKON, değerlendirmelere göre son dönemde TÜSİAD'a yaklaşırken, muhafazakar işadamları örgütü MÜSİAD da önemli bir atak sergiledi. İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) kurduğu; İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) başkanlığına MÜSİAD eski başkanı Ömer Cihad Vardan seçilmişti. Bu gelişme de, MÜSİAD'ın İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası etkinliğinin artmasının bir sonucu olarak değerlendirilmişti. Bu gelişmeler dikkate alındığında, Cumhurbaşkanı Gül'ün, bugün Tarabya Köşkü'nde İKV heyetini kabulü, işadamları örgütleri arasında yaşanan güç savaşı çerçevesinde İKV'ye forslu bir destek olarak değerlendirilebilir. Bu, son gelişmelerin ardından cemaate karşı Gül'ün geliştirdiği tavrın önemli bir göstergesi olarak da yorumlanabilir.