Göktürk: CHP Ak Parti sayesinde parti oluyor
Bugün Gazetesi yazarı Gülay Göktürk, CHP'nin Ak Parti ile başlayan 'partileşme' sürecini yazdı.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-04 10:55:12
Bugün yazarı Gülay Göktürk, CHP'nin 28 Şubat'taki duruşunu hatırlattığı yazısında, şu an gelinen noktayı "Ak parti ile yaşanan partileşme süreci" olarak değerlendirdi. CHP'nin geçmişte "Askerin kuyruğuna takılmış siyasi bir eklenti"yken, Ak Parti ile Türkiye'de yaşanan değişime ayak uydurarak gerçek bir muhalefet partisi gibi davranmaya başladığını söyledi.
İşte Gülay Göktürk'ün o yazısı;
"NASIL DA ANGLOSAKSON BİR LAİKLİK ANLAYIŞI"
Son dönemde CHP ileri gelenlerinin din ve vicdan özgürlüğü konusunda seçmene teminat verme babında yaptıkları konuşmaları ibretle izliyorum. Nasıl da "Anglosakson" bir laiklik anlayışı sormayın! İnsanların kılık kıyafetine karışmak kimin haddineymiş! İsteyen istediği gibi giyinir, istediği gibi ibadetini edermiş. Zaten bakın, artık başörtülüler hem üniversitelere hem devlet dairesine hem de parlamentoya başörtüleri ile girebiliyormuş, bu gelişmeler de CHP'nin desteği sayesinde gerçekleşmiş. İnsanların şu ya da bu dini kimliğine sahip olması, devlet içinde herhangi bir alanda göreve gelmelerine, yükselmelerine engel olmamalıymış. Aileler çocuklarına istedikleri gibi dini eğitim verebilmelilermiş. Okul müfredatlarına Kur'an-ı Kerim ve Peygamberin Hayatı gibi derslerin konmasına elbette karşı değillermiş, sadece bu derslerin öğrencilere baskıyla aldırılmasına karşı çıkıyorlarmış.
"TAKİYYE DEĞİL DEĞİŞİM''
Birkaç yılda öyle muazzam bir zihniyet yenilenmesi ki sanırsınız beyinlerinde birdenbire bir ampul yandı. Daha üç-beş yıl önce topluca çarşaf yırtma gösterileri düzenleyenler, Merve Kavakçı'nın linç törenine katılanlar, üniversitelerde ikna odası kuranlara destek çıkanlar, 8 yıllık kesintisiz eğitimi cansiperane destekleyerek çocukların 15 yaşından önce Kur'an dersi almasını engellemeyi "reform" diye savunanlar, her Allah'ın günü bir Kur'an kursunu "örgüt evi" yakalamış gibi yakalayıp deşifre edenler onlar değil sanki... Şimdi, hele de seçim yaklaştıkça daha da yükselen bir dozda eski militan laiklik anlayışından uzaklaştıklarını ortaya koymaya çalışıyor; "Korkmayın, biz artık eski biz değiliz. AK Parti gitse ve biz gelsek de o eski yasakçı günlere geri dönmeyeceksiniz" demeye getiriyorlar. Hayır, takiye yaptıklarını söylemiyorum. Doğru söylüyorlar, o eski günlere dönemezler. Çünkü artık yavaş yavaş gerçek anlamda parti oluyorlar. Esniyor, yumuşuyor, kitlelerin nabzını tutmaya çalışıyor, oy istedikleri insanların taleplerine kulak veriyor; toplumun hayat tarzına saygılı olmaya çalışıyorlar. Artık öyle bidon kafalı, karafatma, göbeğini kaşıyan, çizgili pijamalı, makarnacı filan gibi sözler de kalktı tedavülden. (Zaten "makarnaya devam" diye açıklama da yaptılar.) Şimdi, hangi partiye oy verirlerse versinler, bütün vatandaşlara sesleniyor; herkesin hayatına, tercihine saygıdan söz ediyor, yani siyaset yapıyorlar. Ve bu değişimi AK Parti sayesinde yaşıyorlar.
"TSK'NIN KUYRUĞUNA TAKILMIŞ SİYASİ BİR EKLENTİ"
Nasıl oldu bu "aydınlanma?" Eğer AK Parti askeri vesayeti yıkıp darbe olasılığını ortadan kaldırmasaydı belki de hiçbir zaman gerçek anlamda bir parti olmaya ihtiyaç duymayacaklardı. "Daha önce neydiler" derseniz, TSK'nın kuyruğuna takılmış siyasi bir eklenti... Darbe aralarındaki vesayet dönemlerinde TSK'nın siyasi sözcüsü olarak görev yapan, darbe dönemlerinde ise geçiş dönemi hükümetlerinde yer alarak iktidarı paylaşmayı hedefleyen bir siyasi kadro... Ama arkalarını dayadıkları o güç çökünce ve bir daha dirilmesinden de umut kalmayınca iş başa düştü ister istemez. Ya silinip gitmeyi göze alacaklar ya da yüzlerini halka dönüp onunla birleşmeye, onun taleplerini anlamaya ve karşılamaya çalışacak, yani gerçek anlamda bir siyasi parti olacaklardı. Şu anda ikinci şıkkı seçmiş görünüyorlar. Böylelikle, siyasi hayatımızın normalleşmesi yönünde ciddi bir adım daha atılmış oluyor. Türkiye, gücünü sandıktan alan bir iktidarın yanı sıra gücünü sandıkta arayan bir muhalefet partisine de kavuşacak gibi görünüyor. Gerçi parti içinde bu değişimi "sağcılaşma" olarak görüp rahatsız olanlar az değil. Ama şu anki yönetim jakoben laiklik anlayışının ve halkla didişen, halkı hor gören elitist çizginin terk edilmesi gerektiğini anlamış gibi. Eğer bu gidişat sürerse partiler arası yarış da çok daha verimli bir hale gelecek. AK Parti ilk defa ciddi bir muhalefete sahip olacak, demokrasimiz daha kolay rayına oturacak. Bunu da AK Parti'nin Türkiye'ye yaptığı hizmetlerin arasında sayabiliriz pekâlâ...
YAZININ KAYNAĞINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara