Demirtaş: 'Davanın tümü kumpastır' demek saçmalıktır

Hürriyet'ten Okan Konuralp'in habrine göre, BDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Orduya kumpas ve yeniden yargılama” tartışmalarına ilişkin “Hükümet, o davalarda kendisine kumpas kurulduğunu düşündüğü isimler varsa, elindeki bilgi belgeyi dosyaya koysunlar, Yargıtay’a sunsunlar. Kumpas kurulduysa o insanlar cezaevlerinden çıksın. Biz ‘Haksız ve hukuksuz yere hapis yatsınlar’ istemeyiz. Genelkurmay Başkanı ya da bir başkasına mı kuruldu kumpas, ortaya çıksın. Ancak ‘Davanın tamamı kumpastır’ demek saçmalıktan başka bir şey değil” dedi.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, “Ergenekon davalarında yanlış ya da kasten tutuklanmış kişiler olabilir. Baştan beri ben de buna inanıyorum. Kurunun yanında yanmış yaşlar mutlaka vardır. Ancak ‘Ergenekon gibi bir derin yapı yoktu, darbe söylentileri hikayeydi’ demek ilkesizliktir. AKP bu konuda çok ilkesiz davranıyor. AKP şu anda Ergenekon’un ipine sarılmaya, geçmiş arızaları ve küslükleri düzeltmeye çalışıyor. Kumpas tartışmaların ben böyle okuyorum” açıklamasını yaptı. Demirtaş, şunları söyledi:

Tutuklu olan, Ergenekon’dan ceza almış bazı sanıklar köy yakmalarıyla ünlü. Aralarında faili meçhul cinayetlerle ünlenmiş generaller var. Dava süreçlerinde bu gerçeklerle ilgili tek bir soru sormadılar. Bu da mı kumpastı? AKP bunların üzerine hiç gitmedi. Ergenekon davasını da Balyoz’u da laçkalaştırdı. Türkiye’nin bir derin yapıyla yüzleşmesinin de önüne geçmiş oldur. Sadece siyasi bir hesap görme işine dönüştürdüler. Ancak ne siyasi hesabını görebildiler ne de derin devletle hesaplaşabildiler. Dönüp dolaşıp aynı yere geldiler. Neredeyse Ergenekoncular’dan özür dileyecekler.

Biz tek başına ‘KCK operasyonları üzerinden bize kumpas kuruldu’ demiyoruz. Bu AKP’nin resmi politikasıydı, birlikte yaptılar. Başbakan bu operasyonları açıkça destekledi; elindeki tüm imkanlarla bu operasyona destek verdi. Bunu yapan kişiler, polisler, savcılar, cemaate sempati mi duyuyordu, onu biz bilemeyiz. AKP yaptı ama bunu cemaat eliyle mi yaptı, yapmadı, bu bir ayrıntıdır. Geçmişte bunun siyasi sorumlusu AKP idi, şimdi topu cemaate atmanın hiç bir anlamı yok. Bu işin siyasi sorumlusu AKP’dir. Bu söylediklerimiz cemaatin pirüpak olduğu anlamına da gelmiyor. Birlikte herşeyi yaptılar. Cemaat bu işin değirmenine su taşıdı, yeri geldi operasyonlara büyük bir hevesle katıldı cemaate yakın kesimler. El birliğiyle yaptılar. Birisi suçlu diğeri suçsuz, diyemeyiz. Üstelik siyasi muhataplık bakımından muhatap AKP’dir, cemaat değil.

Mevcut heyetin dışında da diğer milletvekillerimizin İmralı’ya gidişine yönelik taleplerimiz vardı. HDP eşbaşkanları için de isteğimiz vardı. Bu taleplerimiz ilk defa Leyla Zana ile karşılanmış oldu. Leyla hanım hayatını bu işe adamış bir siyasetçi. Leyla Zana sembol bir isim. İmralı’ya gidişi olumlu bir gelişme, benzer gidişlerin artık olmasını da bekliyoruz. Ancak hükümette bu konuda bir tutarlılık yok işin doğrusu.”

Agos’a sitem: Haksızlık yapıyorlar

BDP lideri Demirtaş, Tarihçi Taner Akçam’ın KCK Eşbaşkanı Bese Hozat’ın “Milliyetçi Ermeni ve Rum lobileri” değerlendirmesine atıfla yaptığı “Öcalan, AKP’ye ve Türk devletine, 2015 yaklaşırken, ‘Soykırım işleri nedeniyle başını ağrıtmayacağım, hatta senin yanındayım’ mesajı veriyor” değerlendirmesini manşet yapan Agos Gazetesi’ne de “Bence çok tezcanlı davranıyorlar, büyük haksızlık yapıp fırtınalar koparıyorlar” sözleriyle seslendi. Demirtaş, “ PKK nasıl bir zorluk çıkarma gücüne sahip ki bundan vazgeçiyor. Ermeni halkının şuna dikkat etmesi lazım, ‘Bütün dünya Ermenilerin dramını görüyor da Kürtler buna engel mi oluyor? Taner Akçam geçmişten gelen önyargılarıyla yazıp çiziyor. PKK’nın Avrupa Parlamentosu’nda gücü mü var, ABD’de gücü mü var? Dostlarımız olduğu için kıymet veriyoruz yoksa bu sözler kıymet verilecek sözler değil” dedi.