Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Gülen röportajına takiyeciler bile güler'

A Haber’de Zeynep Bayramoğlu’nun sunduğu Kadraj programına katılan Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, 17 Aralık sürecinin aslında 1991 yılına kadar dayandığını amacın, batılı kurum ve değerlerle uyumlu bir İslam algısı yaratarak, İslam dünyasının kotrol altına almak olduğunu söyledi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-28 13:08:26

'Gülen röportajına takiyeciler bile güler'

Dilipak, Fethullah Gülen'in BBC Türkçe'ye verdiği röportaj için "Buna takiyeciler bile güler" yorumunu yaptı.

AMAÇ İSLAM DÜNYASINI KONTROL ETMEK

Uluslararası sistemin Türkiye üzerinden İslam algısını değiştirerek İslam dünyasını kontrol altına almak isteniyordu.Bu 1991 yılında son şekli verilen bir proje. Başından beri belli. Amerika'da yayınlanan CIA raporları. O dönemde ben de açıklama yapmışım. Ben de bazı görüşmeler yapmıştım. İstedikleri üç şey vardı, İsrail'in varlığına güvenliğine tehlikenin İslam dünyasından gelecek tehlikelerin kaldırılması ve ikincisi gelecek ütopyasının Batılı değer kavramlarla ifade edilmesi. 80 darbesi sonrası Özal vasıtası ile uluslararası sisteme entegre yapıldı. O günkü darbeyi yapan generallerle de uyum sağlandı. O zaman TSE damgalı devlet kontrolünde bir din algısı yaratılmaya çalışılıyordu sonra Euro standartlarında bir İslam algısı, onun da İsrail'in varlığına güvenliğine yönelik tehdidin kaldırılması, bir uygarlık projesi açısından Batı değerleri ve kavramları içinde çözüm aranması.üçüncüsü Amerika'nın uluslararası düzeni korumasında adına stratejik kaygılarıyla uluslararası güvenlik projelerinde birlikte hareket edilmesi. Bu maksatla birçok alanda önemli projeleri hayata geçirildi. Buna uygun bir iktidar modelinin hayata geçirilmesi gerekiyordu. Tayyip Erdoğan olağanüstü şartlarda iktidara getirilirken başına Baykal'ı getirmek isteniyordu, arka planda da cemaatin kadrolarını tahkim etmek istiyorlardı, Erdoğan'ı zapturapt altına almak için. Laikçi kadrolarla görüşmelerde onlar ılımlı İslamcıların sisteme entegre edilmesine karşıydı.Balyoz ve Ergenekon davası derin devleti tasfiye değil, derin devleti tahkim davasıydı. Bugün paralel devlet dediğimiz yapıyı, ılımlı İslam politikasını derin devlete enjekte edeceklerdi

TAKİYECİLER BİLE BUNA GÜLER

Fethullah Gülen'in BBC Türkçe röportajına bakıldığında paralel devlet diye bir şey yok, takiyeciler bile buna gülüyordu. Ya da bütün toplum şizofren, Başbakan hayal görüyor. Çok ciddiye alınacak tarafı yok. Alttan alıyor gibi ama öfke dozu tüm konuşmaya sinmiş durumda.



SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara