Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

BBP lideri Mustafa Destici: Nefret söylemi Başbakan'a yakışmıyor

BBP lideri Mustafa Destici, Başbakan Erdoğan'ın 'İçi boş, kalbi boş, alim müsveddeleri' ifadesinin hiçbir alim hakkında kullanılmasını doğru bulmadığını söyledi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-27 13:31:28

BBP lideri Mustafa Destici: Nefret söylemi Başbakan'a yakışmıyor

Zaman'da yer alan habere göre, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Haliç Kongre Merkezi'nde, aday tanıtım toplantısı öncesi Samanyolu Haber kanalında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

BU SÖYLEM BAŞBAKAN'A YAKIŞMADI

- Başbakan "İçi boş, kalbi boş alim müsveddeleri" şeklindeki nefret söylemi: Bu tür yakıştırmaları doğru bulmuyorum. Sayın Başbakan'a da yakışmadı. Hiçkimseye yakışmıyor. Din konularını bırakın din adamları konuşsun, ilahiyatçılarımız konuşsun, bu bunları onlar değerlendirsin. İlmin kimde olduğunu, gerçek ilim sahibi kimin olduğunu bizim bilgimizin yeteceğini düşünmüyorum. Onu ancak Allah bilir. Fakat böyle yakıştırmaların, Türkiye içinde şu anda kimse için kullanılmasını uygun bulmuyorum. Çünkü bunlar Türkiye'nin zenginliğidir.


CEMAATLER, BİZİM EKSİKLİĞİMİZİ GİDERDİLER

- Maalesef biz Türkiye'de çocuklarımızı dini bir terbiyeyle yetiştiremedik. Milli terbiyede büyük eksiklerimiz oldu. Bu cemaatlerimiz bu eksikliğimizi kapattılar. Başbakan da geçmişte bu cemaatleri, özellikle Hizmet Hareketi'ni, özellikle yurt dışındaki okullarla ilgili övgülerini bizzat biz kendi ağzından duyduk. Diğer partilerden de duyduk, hepimiz söyledik. Bunlar bence büyük bir açığı kapattılar, bizim ideallerimizi gerçekleştirdiler. Onun için ben burada destek olmak gerektiğini düşünüyorum. Bugünler geçer ve yarın biz yine yüz yüze bakacağız, aynı geminin içindeyiz. Yarın bizleri zor durumda bırakacak ifadelerden kaçınmamız gerekitğini düşünüyorum. Milyonları üzecek, incitecek hatta hangi gruba, cemaate karşı olursa olsun bu dili kimse kullanmamalı.


BİN YILLIK KARDEŞLİĞE KİMSE ZARAR VERMESİN

- Devlet adamlarının daha kuşatıcı olma zorunluluğu var. Sorumluluğun yerine getirilmesi lazım. Türkiye, uzun bir zamandan beri ayrıştırıcı ve kamplaştırıcı bir dille muhatap oluyor. Hem Başbakan, hem anamuhaleet lideri Kılıçdaroğlu, hem de Meclis'teki diğer partilerin kullandıkları uslup baktığınız zaman görülüyor. Ben 17 Aralık'taki operasyondan önce de söyledim. Bunların terk edilmesi lazım, hukuka bırakılması lazım. Aslında her iktidar kendi hukuku olsun istemiştir. Ama gelişmiş demokrasilere baktığımız zaman hukuk sistemi bir kere kuruluyor, ve yüzyıllar boyu bu sistem kullanılıyor. Bin yıllık kardeşliğe kimsenin zarar verme hakkı yoktur.


MİLLETİN SAĞDUYUSU BU OYUNLARI GÖRECEKTİR

- Yıllarca bu milleti Kürt-Türk, laik-dindar, Alevi-Sünni diye çatıştırdılar. Hala mücadelesi veriliyor. E şimdi de dindarları çatıştırmaya çalışıyorlar. Ben bunun çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Ancak milletimizin sağduyusunun bu oyunları görecektir diye düşünüyorum.

Haber Ara