Zaman Gazetesinin haberine Kadir Mısıroğlu cevap verdi
Zaman Gazetesi'nde yayınlanan Kadir Mısıroğlu il ilgili 2 gündür yayınlanan 'Mısıroğlu'na Hocaefendi'ye 18 bin lira ceza' ve 'Bizzat hanedan üyeleri tarafında yayınlandı'haberleriyle ilgili Mısırlıoğlu'ndan yanıt geld,
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-25 09:55:46
Kadir Mısıroğlu'nun açıklaması şöyle;
I. 22 Ocak 2014 tarihli Zaman Gazetesi’nin 3. sahifesinde “Mısıroğlu’na Hocaefendi’ye Hakaretten 18 Bin Lira Ceza” başlığı altında yayınlanan haber yazı dolayısıyla umûmî efkâra kısa bir açıklama yapmak ihtiyacını hissettim.
Okuyucularımın mâlumu olduğu üzere “Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri” isimli eserimin üçüncü cildinde bugün içinde bulunduğumuz kargaşanın baş âmili F. Gülen hakkında bu kargaşanın başlamasından çok evvel İslâmî değerlendirmelerde bulunmuştum. Bu eser hakkında Cumhuriyet Târihinde bir rekor sayılabilecek derecede F. Gülen, kardeşleri ve amcası tarafından aleyhime beş dava açıldı. Bu davaların üç tanesi Erzurum’da yaşayan iki kardeşi ile bir amcası tarafından açılmış ve “âilelerini ermeni asıllı oldukları” yolunda itham ettiğim tarzında bir şikâyette bulunulmuştu. Halbuki zikri geçen eserimi okuyanların benim böyle bir iddiada bulunmayıp sadece Ankara Emniyeti’nin bir raporunu tekzip etmeyişine hayretimi ifâde ettiğimi görmüşlerdir. O, ismi aslında “Fetullah” iken bunu “Fethullah” tarzında değiştirdiğine dâir bir iddiayı dört kere tekzip ettirmiş olduğu hâlde Ermenilik iddiasını sükûtla geçiştirir ki ben buna karşı hayretimi ifâde etmiştim. Acaba Ankara Emniyeti’nin bu iddiası ismine bir “h” harfi ilâve etmekten daha basit bir iddia mıydı?! Bu durumda merak ve hayret sâhibi olmayacak bir insan herhalde tasavvur olmaz. Kaldı ki, bir kimseye Ermeni, Rum veya Kürt gibi kavmiyyete âid bir sıfat izafe etmenin suç teşkil etmeyeceği de âşikârdır.
Evet, haberde ifâde edildiği gibi Erzurum’da açılan üç davada aleyhime altışar bin liradan on sekiz bin lira cezaya hükmedildiği doğrudur. Fakat bu davanın gerekçeli kararı henüz yazılıp tarafıma tebliğ edilmemiş bulunduğu cihetle bu kararın mesnedleri hakkıda şu anda bir şey söyleme imkânına malik değilim. Elimdeki kararın:
“Davanın kısmen kabulü ile 6.000 TLnin dava târihinden itibâren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalalılardan mütesesilen alınıp davacıya verilmesine” şeklindeki ilk cümlesinden anlaşılacağı üzere hüküm Ermeni asıllı oldukları yolundaki iddiaya istinad ettirilmiştir. Çünkü dava dilekçesinde bu iddia yer almıştır. Ancak şunu ifâde etmeliyim ki; son günlerde gazeteci Nedim Şener ve emniyet mensubu Hanefi Avcı’nın başına gelenler dikkate alındığında F. Gülen’e aleyhtarlık edenler hakkında verilen kararlara karşı itimatsızlık umûmîleşmiş ve aslîleşmiş bir kanaattir. Esasen yaşadığımız kargaşadan doğacak en büyük zarar bundan böyle âdalete güvenmenin eskisi kadar mümkün olmadığı gerçeğidir.
Buna ilâveten şunu da söyleyelim ki; bu karar henüz kesinleşmiş değildir. Daha önümüzde bir temyiz safhası olduğuna göre bunu gazetede haber yapmaya ilâveten televizyonlarında uzun uzun tahlil etmeleri de mâruz kaldıkları umûmî taarruz karşısında teselli aramak ihtiyacından başka bir türlü izah edilemez. Kaldı ki zikri geçen haberde de kasten yanlış bir ifâde kullanılarak “İstanbul’daki dava da para cezasına çevrildi.” denilmektedir. Hâlbuki İstanbul’daki dava daha önce neşrettiğimiz tavzihde görüleceği üzere bir hapis cezası verilerek bu paraya tahvil edilmiş değildir. Hapse müteallik iddia olan İFTİRAdan BERAAT, Hakaretten ise 4.000 TL adlî para cezasına hükmedildiği cihetle sanki hapis cezası almışım da o ceza paraya tahvil edilmiş gibi ifâde edilmesi hilaf-ı hakikattir. Kaldı ki, dava da henüz kesinleşmemiş olup Temyiz safhasındadır.
II. Yukarıda adı geçen eserimden iktibasla Yeni Akit Gazetesi Sultan Abdülhamid Hazretleri’nin torunlarından Kayıhan Osmanoğlu ile alâkalı olarak yıllar önce vâki olmuş bir beyanımın haber yapılması üzerine Zaman gazetesinde zikri geçen şahıs ve kardeşleri ile yapılmış bir röportaja istinaden Yeni Akit ve dolayısıyla haberin kaynağı olan ben yalancılıkla itham edilmiş bulunmaktayım. Hâlbuki bu vakanın cereyan ettiği doksanlı yıllarda ben cemaat ve lideri F. Gülen tarafından makbul bir adamdım. Bu durum o yıllarda Zaman Gazetesi’nde bilâbedel günlerce, önce Lozan Muâhedesi daha sonra da yine günlerce tam sayfa hâlinde Hilâfet ile ilgili yazılarım yayınlanmıştır. Arzu edenler Zaman koleksiyonunda bu yazıları görebilecekleri gibi ben gurbette iken hakkımdaki senâkâr haberleri de görebilirler. Bu durum benim o tarihlerde bu cemaatle bir ihtilâfım olmadığı cihetle vâki olmamış bir vak’ayı olmuş gibi gösterme ihtimalimi bertaraf etmeye kâfidir.
Ben o gün yaşananları anlattım ve kendileri için nasıl mücâdele ettiğimi ne Harun Osmanoğlu’na ne de O’nun oğluna nakletme ihtiyacını hissettim. Benim bu Hanedan ile ilgili faaliyetlerimi burada nakletmek Osmanlı muhibbi vasfıma aykırı düşeceği için sükût ediyorum. Şu kadarını söyleyeyim ki; bahsi geçen ropörtajda ileri geri bir takım söz söyleyenlar bu hadiseden habersiz küçük yaşta insanlardır.
Kayıhan Osmanoğlu’na gelince kitabımı yayınlanmış olduğu sırada gördüğü hâlde bu güne kadar hiçbir şey söylememişken bugün çıkıp da beni mübalâğacı göstermesi O’nun tecrübesizliğine hamlediyor ve taşıdığını bildiğim siyâsî emelleri muvâcehesinde mazur görüyorum. Hanedan’ı nasıl ihtiramkâr bir uslüpla tekabbül ettiğim husûsunda bu âilenin gurbet faciâlarına dâir yazılmış ilk eser olan “Osmanoğullarının Dramı” isimli eserim kâfi bir şahiddir. Halit Esendir vs. nin olup bitenleri inkâr etmelerini ise tâbî karşılıyorum. Çünkü onlar akılarını F. Gülen’e kiraya vermiş adamlar olup bugün bir vefakârlık hissi ile vicdanî bir rahatsızlık arasında sıkışmış durumdadırlar.
Hülâsa olarak şunu söyleyebilirim ki; bugün aleyhlerindeki neşriyat hakkından F. Gülen cephesinden vârid olan tevil ve inkâr furyasına bakılırsa buradaki inkârı da anlayışla karşılamak gerekir. Bu vesile ile Hanedan-ı Âl-i Osman’a onlar ne yanlış yaparlarsa yapsınlar hürmet ve muhabbette devam edeceğimi bildirmekle hatm-i kelâm ederek hâdiseyi benzerleri gibi umum-i efkârın takdirlerine arz etmekle iktifâ ediyorum.
Kadir MISIROĞLU
SON VİDEO HABER
Haber Ara