Borsada ‘paralel’ şüphe
17 Aralık operasyonu sonrası ekonomiyi hedef alanların ‘açığa satış’ yaparak, Borsa İstanbul’u düşürmeye çalıştıkları belirtiliyor. Borsacılara göre, BİST ve SPK’dan bu konuda tedbir gelmemesi yargıdaki gibi ‘paralel yapı’ şüphesi doğurdu.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-21 04:17:27
Star'ın haberine göre; 17 Aralık’ta başlayan İstanbul merkezli operasyonda hedef alınan Türkiye ekonomisine yönelik oyunların merkezindeki borsada, ‘açığa satış’ tartışması alevlendi. 17 Aralık sonrası borsayı düşürmek ve doları yükseltmek için bazı fırsatçıların borsada ‘açığa satış’ yapmasına karşın Borsa İstanbul’un (BİST) yönetiminden ve Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) bunu engelleyecek hiçbir adım atılmaması, borsa çevrelerinde yargıdaki gibi bir ‘paralel’ yapı şüphesi doğurdu. Basına yansıyan ‘BDDK’da adamımız var’ şeklindeki telefon konuşmaları sonrası gözler diğer kurullara çevrildi. Bu noktada 2008 krizinde ABD’de, 2011’de borç krizinde Avrupa’da birçok ülke borsasında ‘açığa satış’ların belli bir süre yasaklandığına dikkat çeken borsacılar, Türkiye’de de son olaylarda olağanüstü bir durum yaşanmasına rağmen hiçbir tedbir alınmadığına dikkat çekiyor. 17 Aralık sonrası Borsa İstanbul’un piyasa değerinin 61 milyar lira erimesinde başrolü oynadığı belirtilen ‘açığa satışlar’, düşüşe oynayan yatırımcının elinde olmayan hisseyi yüksek fiyattan satarak, düşük fiyattan yerine koyması olarak özetleniyor.
Borsacılar anlam veremiyor
Normal şartlarda piyasalarda işlem hacmini artırıcı olarak görülen açığa satışların, 17 Aralık sonrası piyasalarda panik havası yaratmak isteyenler tarafından yoğun olarak kullanıldığı belirtiliyor. 17-19 Aralık tarihleri arasında BİST endeksi yüzde 7.67, 25 Aralık’ta da 3 gün yüzde 7.46 ile borsa endeksinde sert düşüşler olduğuna dikkat çeken borsacılar, bu dönemde açığa satışlara yönelik tedbir alınmamasına anlam veremediklerini belirttiler. Borsacılar, 17 Aralık sonrası açığa satışların yasaklanmış olması durumunda piyasada dengelerin bozulmayacağını, aksine küçük yatırımcının bu süreçte korunmuş olacağını söylüyor.
Fırsatçılar bir taşla iki kuş vurdular
Borsada son dönemde yapılan açığa satışların bazı kesimlere yakınlığıyla bilinen spekülatörler tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülürken, bu fırsatçıların tatlı kazanç da sağladıkları belirtiliyor. Borsa çevrelerinde konuşulanlara göre bu spekülatörler, sabah saatlerinde borsada portföylerinde olmayan hisseleri yoğun bir şekilde satıyorlar. Bir taşla iki kuş vurmayı hedefleyen bu kişiler, diğer taraftan da dolar alıyorlar. Bu satışlardan sonra sosyal medya veya internet sitelerinde siyasi tansiyonu yükseltecek açıklama ve haberler çıkmaya başlıyor. Ya da Türkiye’nin bazı illerinden ‘operasyon’ haberleri geliyoryor. Siyasi gerginliğin yarattığı endişeyle borsada sert düşüş yaşanıyor. Sabah ellerinde olmayan hisseyi satanlar, bu haberler sonrası düşük fiyattan hisseleri alıyorlar. Hiç sermaye koymadan borsada kısa günde tatlı kazanç sağlarken, doların yükselmesinden de ayrıca para kazanıyorlar.
BİST Başkanı Turhan: 'Sistematik risk ortaya çıkınca uygulanabilir'
BİST Başkanı İbrahim Turhan, borsa çevrelerinin 17 Aralık sonrası yasaklanmasını istedikleri açığa satışlarla ilgili şunları söyledi: “Olağanüstü durum planlarımız var. Açığa satışın durdurulması gibi önlemler ancak sistematik risklerin ortaya çıkması durumunda yani yatırımcıların rasyonel karar verebilecek imkanı kaybetmesi, likiditenin tamamen kuruması gibi durumlarda uygulanabilir. Yoksa piyasalardaki dalgalanmalarda inişler-çıkışlarla gereksiz yere bu gibi önlemleri kullanmak ülke ekonomisine daha fazla zarar getirir.”
Açığa satış yasaklansa yatırımcı korunacaktı
-Gökhan Uskuay (Global Menkul Degerler Strateji Müdürü): İngiltere’de 2008 Eylül-2009 Ocak tarihleri arasında açığa satışı yasakladı. Almanya Mayıs 2010’da ilk kez açığa satışı yasaklayan 2. Avrupa ülkesi oldu. Ağustos 2011’de Fransa, Belçika, İspanya ve İtalya’da açığa satışlar yasaklanmıştı. Avrupa’da yaşanan kriz nedeniyle G. Kore’de 3 ay boyunca açığa satış yasağı uygulanmıştı. Sonuç olarak biz bu bahsettiğimiz piyasalardan daha likit bir piyasa olmadığımız için açığa satışlar bizim piyasamız üzerinde daha fazla etki yaratmakta. 17 Aralık’ta 2 gün sert düşüş, 25 Aralık’ta 3 gün sert düşüş yaşanmıştı. Yani bir ya da iki haftalık açığın satış yasaklanması, piyasa işleyişini bozmayacak ve yatırımcıyı koruyacaktır.
-Attila Köksal (Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Başkanı): Riskli dönemlerde açığa satışın durdurulması konusunda çok net görüş yok. Bu noktada kimileri piyasa dengesinde devam etsin derken, kimileri yasaklansın diyor. Belirsizlik dönemlerinde ben de açığa satışın doğru olmadığını düşünüyorum.
-Erhan Topaç (Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı): Açığa satışın somut olarak etkisiyle ilgili kanıt yok. Çok fazla sıklıkta düzenleme yapmayı doğru bulmuyorum.
-Berra Doğaner (Turkish Yatırım Genel Müdürü): Yerli yatırımcı yabancının miktar olarak daha yüksek meblağda açığa satış yapabilmesinden olumsuz etkilenebiliyor. Türkiye’deki kurumsal yatırımcı kuvvetlendiğinde bunun panzehiri olacak.
-Kubilay Yıldız (Piramit Men. Değ. Yön. Kur. Üyesi): 17 Aralık sonrası Türkiye’de olağan dışı bir dönem yaşanıyor. ABD’de ve Avrupa’da kriz dönemlerinde borsalarda nasıl açığa satışlar yasaklandıysa, Türkiye’de de olağanüstü bir durum yaşanırken, bu konuda tedbir alınması gerekir. Açığa satıştan en büyük zararı küçük yatırımcılar görüyor. Diğerleri kazançlarına kazanç katıyor.
-Figen Özavcı (Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı) : Hisseler üzerinde belirsizliğin olduğu, dedikodu gazetesinin canlandığı 17 Aralık gibi dönemlerde haber akışında resmi açıklık gelmediğinde tahta kapatılması iyi olabilir.
-Kıvanç Memişoğlu (İntegral Menkul Değerler Genel Müdürü) : Türkiye piyasası gerek BİST gerekse SPK tarafından gözetim altında tutulan ve bu şekliyle de yatırımcılara güven veren bir piyasadır. Böylesine sağlıklı bir denetimin olduğu bir borsada, mevzuatımıza uygun açığa satışların durdurularak müdahalede bulunmanın, borsanın temel mantığı ile uyuşmadığını düşünüyorum.
SON VİDEO HABER
Haber Ara