17 Aralık’ta başlayan 1 Ocak’ taki Tır haberi ile gelişen ve Kilis İHH’ya yapılan gayrı hukuki baskın ile devam eden süreci kınadıklarını belirten Latif Selvi İHH’yı ziyaretlerinde şu ifadelerde bulundu:
1960’tan bu yana vesayet altında tutulmak istenen Türkiye toplumu birçok askeri ve postmodern darbelerle karşılaştı. 1960 askeri darbesi, 1971 muhtırası, 1980 askeri darbesi, 28 Şubat post modern darbe, 27 Nisan muhtırası, vs. Ama gelinen noktada bu 17 Aralık opresyonlarıyla başlayan süreç biçim ve zamanlama itibari ile son derece manidardır. İHH ile birlikte Anadolu halkının hayırsever tutumunu kamuoyunda karartma ve çamur atma girişimlerinin, hiçbir kural tanımadan gerçekleştirilmeye çalışıldığı görülmüştür. Selvi, bunun affedilmemesi gereken bir suç olduğu, bu Türkiye ve Türkiye toplumunun uluslarası alanda suçlu gibi gösterilmeye yönelik hain bir girişim olduğunu belirtti.
Ayrıca Selvi; İHH ne yapıyor? Suriye’de bombardımanlar altından titreyerek çıkan bir çocuğa annesinin ve babasının hangi klik, cemaat vs görüşlerini sormadan sırtına bir kaban, eline de bir tas sıcak çorba vermek için koşuşturuyor. Bunun neresi suç ? Ne zaman bu erdemli davranışlar suç haline geldi diye konuştu.
Konya İHH Yönetim kurulu üyesi İhsan Erdim’de ‘’IHH üzerine birçok hukuksuzluğun yaşandığı bu günlerde Konya STK’larının bu ziyaretinden dolayı memnuniyetini dile getirerek teşekkürlerini belirtti ve şu açıklamalarda bulundu :
Yönetimi dış iradelerin elinde olan hiçbir yapı bu halkın gönlünde yer edemez. Suriye’ye giden bir tırı İHH’nın tırı imiş gibi gösteren, ardından da bir kişi üzerinden yapılan bir aramayı Kilis-IHH ofisinde bir çok hukusuzluğa imza atarak yapan güç bu milletin değer ve özüne yabancılığını bir kez daha ispat etmiş, adeta iHH’nın Suriye’li mazlumlara yaptığı insani yardım çalışmalarını baltalamak için sansasyanol faaliyetlerde bulunmuştur diye konuştu.
Konuşmasının devamında Erdim : Bu süreci hükümete ve iHH’ya baskıdan öte; Ortadoğu’dan Balkanlara, Uzakdoğu Asya’dan Orta Asya’ya, medeniyetimizin insanları ila tekrar kucaklaşmamızı, tekrar kardeş olmamızı, mazlumlarla beraber zalimlere karşı saf tutmamızı istemeyen özünde siyonist İsrail’in ve Dünya emperyal güç odaklarının olduğu bir süreç olarak görüyoruz.
Ama buradan şunu haykırıyor ve söz veriyoruz. Geri adım atmayacağız. Dünyanın erdemli insanlarının, iyilikseverlerinin ortak yapısı olan IHH’mızı bu kirli oyunlarla yoketmek isteyenlere karşı inadına çalışacağız. Çalışma saatlerimizi 24 saate çıkardık. Bosna’dan Çeçenistan’a, Keşmir’den Moro’ya, Patani’de Mali’ye, Arakan’dan Doğu Türkistan’a, Suriye’den Filistin’e kadar tüm mazlum kardeşlerimizin yanında olacağız. Masum bebekler, yaşlı insanlar, kadınlar ve sahipsiz hastalar ile birlite olmaya devam edeceğiz. Yer altı ve yerüstü değerleri çalınan bu insanları asla yalnız bırakmayacağız diye konuştu.
Ayrıca Erdim, İsrail dışişleri bakanı Liberman’ın hemen bu operasyonların öncesinde ‘ iHH İsrail için büyük bir tehlikedir’ şeklindeki açıklamalarını manidar bulduğunu söyleyerek Mavi Marmara’nın intikamı mı alınıyor diye sordu.
Suriye’ye olan yardımlarının artarak devam ettiğini söyleyen Erdim, içinde bulundukları haftada Suriye’ye 10 tır insani yardım göndereceklerini belirtti. Şu soğuk kış günlerinde Suriye’li mazlumların battaniyeye , gıdaya ve ilaca olan ihtiyaçlarının had safhada olduğunu söyledi.
Görüşmenin sonunda Konya İHH’ya yaptıkları ziyaretlerden dolayı Konya STK icra heyeti başkanı Latif Selvi Bey’e, Konya Eğitim Birsen Memur-Sen, Asder, İlim Yayma Cemiyeti, Mazlumder, Hayra hizmet vakfı, Anadolu gençlik derneği, İnsan medeniyet hareketi, Ridader, Ribat Eğitim Vakfı yöneticilerine teşekkürlerini iletti.
