Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Suriye Ulusal Koalisyonu’nun bugün düzenlenen Genel Kurul toplantısında, 22 Ocak 2014 tarihinde başlayacak Cenevre II Konferansına katılınması yönünde aldığı karardan memnuniyet duyulduğu belirtilerek, “Suriye halkının meşru temsilcisi olan Ulusal Koalisyon, aldığı bu karar ile siyasi çözümden yana tutumunu, rejimin üç yıla yakın bir zamandır süregiden mezalimine karşın demokratik ve barışçıl bir Suriye hedef ve iradesini ortaya koymuş bulunmaktadır” ifadesini kullanıldı.
Cenevre II Konferansı, Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulunması yolunda önemli bir fırsat teşkil edildiği belirtilen açıklama şunlar denildi:
“Bu fırsatın doğru bir şekilde değerlendirilmesi, Suriye halkının acılarının bir an önce dindirilmesi ve şiddetle bastırılmaya çalışılan meşru taleplerinin gerçekleşmesi için ilgili tüm taraflara ve uluslararası topluma bu süreçte ciddi görev ve sorumluluklar düşmektedir.”
Bunlardan ilkinin, BM Genel Sekreteri tarafından da açıklandığı üzere, Cenevre II Konferansının nihai amacını oluşturan 30 Haziran 2012 tarihli Cenevre Bildirisinin tam olarak uygulanmasını sağlayacak siyasi değişim sürecinin temellerinin atılması olduğu belirtilerek şöyle devam edildi:
“Suriye Ulusal Koalisyonu’nun bugün aldığı karar sadece muhalefetin demokratik olgunluğunu göstermekte kalmayıp, aynı zamanda Cenevre Bildirisi’ne olan bağlılığını da teyit etmiştir. Buna mukabil, rejimin Cenevre Bildirisi’nin özünü teşkil eden bu hususu reddeden bir yaklaşım içerisinde olduğu müşahede edilmektedir. Rejim, bu suretle siyasi çözüme ne kadar uzak olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. On binlerce Suriyelinin halen varil bombalarına maruz kalmasının ve açlığa mahkum edilmesinin kabulü ve izahı mümkün değildir.”
Açıklamada,Cenevre sürecinin başarısı, tarafların Cenevre Bildirisi temelinde bir geçiş yönetimi oluşturulmasına yönelik olarak yapıcı ve Suriye halkının iradesini dikkate alan bir yaklaşım sergilemelerine bağlı olduğu kaydedildi.“Sürecin istismarına, oyalama taktiklerine ve rejimin uzun zaman önce kaybettiği meşruiyeti yeniden elde etmek için nafile çaba içerisine girmesine müsaade edilmemelidir. Oluşturulacak geçiş yönetimi, ancak güvenlik kurumları üzerinde kontrol dahil tam icrai yetkilerle donatıldığı takdirde demokratik bir Suriye inşasına zemin hazırlanabilecektir” bilgisi verildi. Türkiye’nin, bu anlayış çerçevesinde Cenevre II Konferansına katılacağı ve siyasi çözüm yönündeki faaliyetlere katkıda bulunacağı da kaydedildi.