Adalet Bakanı Bozdağ'dan 'derin inceleme' talimatı
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “Cumhuriyet Savcıları’nın başlattıkları soruşturmalar incelenecek. Geçmişi kapsayacak. Eğer siz yüzlerce kişiyle ilgili soruşturma başlatıyorsunuz ve takipsizlikle sonuçlanıyorsa sistemin işleyişinde sorun var demektir” dedi
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-09 03:50:49
Milliyet'te yer alan habere göre; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün benim de aralarında bulunduğum gazetelerin Ankara Temsilcileri’yle öğle yemeğinde sohbet etti. 17 Aralık operasyonun ardından yaşanan depremin artçı sarsıntılarını art arda alınan kararları ve son olarak HSYK ile ilgili Meclis’e sunulan ve çok tartışmalı değişiklikler içeren teklifi göz önüne alırsak, Bozdağ’ın bu kritik konularda yapacağı açıklamalar büyük önem taşıyordu. Bozdağ’ın her biri ayrı gündem olabilecek açıklamalarının özetini şöyle aktarabilirim:
ÖNÜNE GEÇEMEYİZ: Hukukun dışına çıkanları kahraman ilan edersek, hukuku çiğneyen başka insanları başka başka noktalara koyarsak, bu tür olayların önüne geçme imkânı olmaz.
(“Şimdi mi bunları fark ettiniz” yorumları yapılıyor sorusuna) Bizim açıklamalarımız var. Başbakanın açıklamaları var. İlker Başbuğ ile ilgili terör örgütü üyesi olarak suçlanması sonrası açıklamalar. O gürültü patırtı arasında duyulmadı. Belki daha fazla dile getirilebilirdi. Bugün daha yüksek sesle dile getirmemezi engellememeli. Soruşturmanın gizliliği, sabahın köründe ev aramaları yapılması konusunda tavrımız çok açık. Herkesin toplumda bir yeri var. Bir yakalama kararı çıkarmadan bunların yapılması hukukun açık ihlalidir. Yasalarda bu yetki var, ben yaptım diyebilirsiniz ama bu doğru yaklaşım olamaz.
YARGIYA DERİN İNCELEME: (Maç oynanırken kuralın değiştirildiği söyleniyor, 2007’den bu yana yaşananlar var. Gözaltılar, ev baskınları oldu. O döneme baktınız mı, kaç polis, kaç savcı hakkında işlem yapıldı, o zaman kahraman ilan edilen savcı şimdi suçlanıyor, o dönemde ölenler, sonradan suçsuz bulunanlar oldu sorularına) Bunların hepsi yanlış. Cumhuriyet savcılarının başlattıkları soruşturmalarla ilgili inceleme talimatı verdim bakan olduktan sonra. Önümüzdeki günlerde bunu kamuoyuna açıklayacağım. 1 yıl içinde, geçmişi kapsayacak. Bir yıl içinde, o yıl kaç soruşturma başlatıldı, kaçı takipsizlik, kaçı iddianameye dönüşmüş, kaçı beraatle sonuçlanmış. Rakamsal verileri ortaya çıkarmak lazım. Tahmini rakamlar söylediler ama o yetmez. Son 1 yıla, daha uzun bir zamana dönük, ceza davalarıyla ilgili. Bu noktadaki standartımızı gösterecek. Eğer siz yüzlerce kişiyle ilgili soruşturma başlatıyorsunuz, bunun büyük kısmı takipsizlikle sonuçlanıyorsa, beraatlerle sonuçlanıyorsa sistemin işleyişinde sorunlar var demektir. Bu konularla ilgili çalışma yapılması talimatı verdik. Sonuçlara göre neler yapılacak. Soruşturmayı yargılama aşamasından daha fazla önemsiyoruz. Çünkü lekelenmeme hakkının ihlali son derece büyük sorunlara yol açıyor. Yasal altyapı bakımından böylesi olayların, bu rakamların ortaya çıkmaması için neler yapmamız gerekirse çalışma yapıp, adım atmak lazım.
MECLİS’İ KAPATMAK LAZIM: (İzmir operasyonundan sonra polislerin görevden alındığının anımsatılması üzerine) Bu algı insanların bazılarında olabilir. Oluşması için gayret de gösterilebilir. Ama yasalar ve devam eden olaylarla ilgili hiçbir çalışma yapılmaz diye kural koyarsak Meclis’e kapatmamız lazım. Çalışma yapılamaz dediğinizde yasama ve yürütmenin elini bağlarsınız. Bunları, devam eden soruşturma vs. ile ilgili müdahale etmek gibi değerlendirmek yanlış olur.
HÜKÜMETİN TAKDİRİ: (Atamalar hangi kritere göre yapılıyor sorusuna) Hükümetin takdiri. İdari işlemlerde parallellik ilkesi geçerlidir. Birisini atarsınız, birisini de görevden alabilirsiniz. Toplumda doğuracağı algılar olabilir. İdare algılar üzerinden tasarrufta bulunmaz. Doğru mu değil mi diye yaptığı işlere bakar ona göre tasarrufta bulunur. Biz yaptığımız işin doğru olduğunu düşünüyoruz. Beni denetleyen mekanizma var yargı görevini yapanın da denetlenmesi lazım. Kanunun açık hükmüne rağmen kanunu farklı biçimde uyguladığı sabit olursa, buna müdahale etmezseniz, hukukun dışına çıkanlara cesaret verirsiniz.
DEVLET ŞERİK KABUL ETMEZ: Bu atamaları yapan da hükümetimizdir. Yasalara uygun atamaları yapılmıştır. Böyle atandığı gibi yasaya uygun görevden alınabilir. Sizinle çalışıp çalışmayacağına karar verebilir. Yargı denetimine açıktır. Bu devlet hepimizin devleti, 76 milyon insan var. Devletin içinde farklı farklı yapılanmalara devlet izin verirse devletin herkese ait olma özelliği tartışılır. İdeolojileri farklı olabilir, inançları, düşünceleri farklı olabilir. Devlet bunu zenginlik olarak kabul eder. Ama eğer bu mensubiyetler, farklılıklar görevlerin icrasına yansıtılırsa, o zaman devlet ona müdahale eder. Etmesi de lazımdır. Devletin içindeki herkes bu bilinçle hareket etmeli.
Ülkeyi yönetenler bu değerlendirmelerin sıhhatine de bakarlar, Anayasa’ya, hukuka uygunluğuna da bakarlar. Biz Anayasa’ya ve hukuka uygun hareket ediyoruz. Şimdi derler ya Allah şirk kabul etmez, devlet de şerik kabul etmez.
YARGI DENETİMİNE GİRİYOR: (“HSYK’nın yapısı referandumla değiştirildi, şimdi teklifle değiştiriliyor, anayasaya aykırılık yok mu soruları üzerine) HSYK düzenlemesi çok tartışılacaktır. Anayasa’ya aykırı bir düzenleme kesinlikle değildir. Anayasanın 159. maddesini açıkça okursanız çok net. Bu teklif içinde sayma usulüyle verilen görevleri HSYK’dan alıp başka yere veren bir düzenleme yok. İma yoluyla buna mügayir bir hüküm çıkarma imkânı yoktur. Bizim yaptığımız anayasanın kanunla düzenleme yetkisi verdiği alanda düzenleme yapmaktır. HSYK Genel Kurulu kararları yargı denetimi dışındadır. Genel Kurul kararıyla genelge çıkarttığı zaman yargı denetimine tabi değil. Meclis’te bile böyle bir kudret yoktur. Biz ne yapıyoruz, genelgeyi kurul başkanı, dairelerin görüşünü alarak çıkartacak. Kurul Başkanı’nın işlemleri yargı denetimine açık olduğu için, olumsuzlukları önleyecek mekanizmalar koyuyoruz. Yani biz layüsel bir yapıdan hesap sorulabilir bir yapıya doğru değişim yaptık. Denetime kapalı bir yapıyı denetime açtık. Yargının denetimi dışına çekilen bir alanı yargı denetimine açma gibi önemli bir adım attık. Üye seçimine, üye kaynaklarına etmiyoruz. Ama çarşaf liste çıkmasının önüne geçecek bir adım attık. Anayasa Mahkemesi şekil yönünden iptal etmişti, bunu kanuna koyuyoruz. Her kişi bir adaya oy verecek. Gruplaşmaların, çarşaf listelerin, bir ekibin tam kadro kurula gelmesinin önüne geçilmiş olacak. (Bu yapıyla fiilen yürütmenin eline geçmiş olmayacak mı, müfettişleri bile bakan seçiyor, bakanın etkisi azalmıştı, şimdi bakan ve müsteşar ciddi güce sahip hale gelmedi mi, sizin hükümetiniz bunu olumlu gibi anlatmıştı? sorularına) Hayır, öyle bir durum olmayacaktır. Kurulun seçme hakkını elinden almadık. Ben de anayasa değişikliğini çok savundum. Milletin yargısı olsun ve hiçbir ideolojinin arka bahçesi, kimsenin yargısı olmasın. Bizim arzu ettiğimiz; Türkiye’nin ideolojik bagajı olan bir yapıdan çıkarılıp, başka ideolojik bagajlara teslim edilmesi değildir. Dün yanlış olan bugün de yanlış. Başkalarının arka bahçe gördüğü dünkü yapıyı değiştirdik diyorum ama bugün bir başkasının böyle algıladığı ya da kamuoyunun böyle gördüğü bir yapının oluşmasına da seyirci kalamazdık. Yanlışı kim yaparsa yapsın, biz buna sessiz kalamayız. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşürecek bir durumun Türkiye için tehlikeli olduğunu düşündük.
MUHALEFETE HSYK ÇAĞRISI: Bundan sonraki süreçlerde şuna da açığız. Anayasayı değiştirerek, tüm siyasi partilerin üzerinde mutabık kalacağı sağlıklı bir yapı kurulmasına da açığız. Parlamentonun üye seçmesi dahil her konuyu konuşmaya açığız. Dünyaya örnek bir yapıyı kurabiliriz.
SADECE SORUŞTURANLAR İNCELENECEK: HSYK’nın inceleme kararı verdiği isimlerle ilgili konu henüz gelmedi. Geldiği zaman, İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı ile ilgili bir izin vermeyi düşünmüyorum. Başsavcı, Başsavcıvekili Oktay Erdoğan ve İstanbul Emniyet Müdürü ile ilgili izin vermeyi düşünmüyorum. (HSYK’nın inceleme kararı verdiği, yolsuzluk soruşturmasını yürüten Başsavcıvekili Zekeriya Öz, savcılar Muammer Akkaş ve Celal Kara’ya izin vereceğiniz anlamına mı geliyor) Onunla ilgili benim iznime tabi. Diğerleriyle ilgili izin vereceğim.
“KUMPAS” YETMEZ: (Yalçın akdoğan’ın ‘orduya kumpas kuruldu’ ifadesi yeniden yargılama için yeterli mi?) Mevcut hükümler bakımından yetmez, çok açık. Çalışma bitmeden formüller konusunda bir şey söyleyemeyiz.
TMK 10’LA GÖREVLİ MAHKEMELERLE İLGİLİ ÇALIŞMAMIZ VAR: TMK ve özel yetkili mahkemeler esasında hukuk devletlerinde bu mahkemelerin varlığı her zaman tartışılmıştır. Olmaması gereken şeyler. Daha önce de söyledik. Bu noktada Türkiye’de terörle mücadele nedeniyle ihdas edilmiş DGM’ler vardı, sonra özel yetkili mahkemeler oldu, aşama kaydettik şimdi TMK 10’a göre görev yapan mahkemeler var. Türkiye, TMK 10’u da mümkün olduğunda elbette kaldıracaktır. TMK 10 üzerine de bir çalışma var. Ortaya ne çıkacak, arkadaşlar bir hazırlık yapıyorlar.
ZEKERİYA ÖZ’ÜN GÖREVDEN ALINMASI: Nedir konu diye rapor istedim, henüz incelemedim. Muhtevaya izin verirseniz girmeyeyim.
HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
Haber Ara