Bünyamin nasıl kurtarıldı? İşte tüm detaylar!
Milliyet gazetesi yazarı Serpil Çevikcan, Suriye'de 40 gün tutsak kalan Milliyet foto muhabiri Bünyamin Aygün'ü kurtarma operasyonunu adım adım yazdı.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-08 09:02:54
Serpil Çevikcan'ın o yazıısı;
MİT ve sahadaki elemanları, adım adım ve azami dikkatle yürütülen, arada bölgede yaşanan durum değişikliğine rağmen başarıyla sürdürülen bir operasyon sonucu Bünyamin’i sağ salim Türkiye’ye getirdi.
Meslek büyüklerimizden aldığımız derslerden biri, “Haber yap, haber olma” ilkesiydi. Yıllar içinde, haberi yapanın, yaptığı haberin konusunun önüne geçtiği bir mesleki yozlaşma sürecine
girdiğimiz için bu ilkenin yerinde epeydir yeller esiyor.
Normal koşullarda, bir gazetecinin haber peşinde koşarken haber olabildiği durumlar hep trajik durumlardır.
Yaralanır gazeteci, haber uğruna bazen hayatını kaybeder. Bazen de Bünyamin’in başına gelenle karşılaşır. İç savaş ortamında kaçırılır.
Milliyet foto muhabiri Bünyamin Aygün, 26 Kasım’da, haber için gittiği Suriye’de El Kaide’ye bağlı silahlı bir grup tarafından kaçırıldı. 40 gün sonra ülkesine, sevenlerine, Milliyet’te kendisini bekleyenlere kavuştu.
Bu süreçte Başbakanlık, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Dışişleri Bakanlığı devredeydi.
Arkadaşımızın kurtarılış öyküsünün kalbinde tabii ki MİT ve sahadaki elemanları var.
Bünyamin’in kaçırıldığından şüphe duyduğumuz andan itibaren geçen 40 günlük süre içinde, “devlet açısından” kurtarılış operasyonunun aşamalarını yazmak gerekiyor.
Operasyonun aşamalarını ve nasıl gerçekleştiğini adım adım şöyle özetleyebilirim:
Özel nokta takip birimi
- İlk aşamada Bünyamin’in varlığı tespit edildi. Ardından bu haber değişik kanatlardan doğrulandı.
- Bünyamin’in izini kaybetmemek için, “özel nokta takip birimi” oluşturuldu. Bu birimin tek görevi Bünyamin’in nerede olduğunu bulmak ve herhangi bir yer değişimi olup olmadığını saptamaktı.
- Özel nokta takip birimi, 24 saat esasına göre çalıştı.
- Saha ile her an koordinasyon içerisinde takip ve tespit işlemleri devam etti.
- Ankara-Hatay-Saha koordinasyonu eşzamanlı olarak yürütüldü.
- Sahadan gelen bilgiler tek bir kaynaktan değil, farklı ve güvenilir kaynaklardan teyitli olarak operasyon evrelerine yansıtıldı.
- Tüm bu faaliyetler esnasında en öncelikli konu Bünyamin’in can güvenliğiydi. O’nu tehlikeye düşürecek herhangi bir talep ya da faaliyetten kaçınmak için son derece hassas ve düşük profilli bir iletişim ağı kullanıldı.
Sadece grup liderleriyle temas
- Bu durum hem Türkiye hem de Suriye için geçerli oldu. Yurtiçinde; Milliyet’in tepe yönetimi dışında kaçırıldığı bilgisi uzun süre kamuoyundan saklandı. Bu yolla yurtiçinde destek eylemi ya da protesto gösterisi tarzı eylemler yapılmasının önüne geçilerek, Bünyamin’i kaçıran silahlı grubun alarmize edilmesi ve Bünyamin’e zarar vermeleri önlenmeye çalışıldı. Sınırın diğer tarafından ise askeri gruplarla farklı isimlerle değil bizzat grup liderleriyle iletişime geçildi. İletişim özellikle yaygınlaştırılmadı. Bire bir yürütüldü.
- Bünyamin’in hangi grubun elinde olduğu çok kısa zamanda saptandı. Bu grupla başka kanallar ve aracılar üzerinden temasa geçildi.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara