Roboski katliamı soruşturması sonlandı
'Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kusuru yok' diyen askeri savcılık Roboski soruşturmasında takipsizlik kararı verdi
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-07 09:09:29
Genelkurmay Askeri Savcılığı Uludere’de 34 kişinin hayatını kaybettiği hava saldırısıyla ilgili başlattığı soruşturmayı tamamladı. Soruşturmada şüpheli askerler İlhan Bölük, Yıldırım Güvenç, Aygün Eker, Halil Erkek ve Ali Rıza Kuğu hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Kararda şöyle denildi:
“TSK personelinin bahsi geçen TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdiklerini, görevi yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren sebep bulunmadığı anlaşıldığından soruşturma konusu bu olay hakkında 353 Sayılı Kanunu'nun 107. maddesi uyarınca şüphelilere ve müdafiler olaydan zarar görenlere ve vekillerine ve Genelkurmay’a tebliğinden itibaren 15 gün içinde askeri veya sivil askeri makamlara veya bizzat askeri savcılığa sözlü veya yazılı müracaatla itiraz etmeleri halinde itiraz incelemesi en yakın Askeri Mahkeme sıfatıyla Hava Kuvvetleri Askeri mahkemesinde yapılmak üzere kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
FERHAT ENCÜ TWITTER'DAN DUYURDU
Uludere olayında ailesinin pek çok ferdini kaybeden Ferhat Encü'nün Twitter üzerinden duyurduğu haberi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da “Ferhat Encü ile konuştum. Mahkeme takipsizlik vermiş. Yakında açıklarlar” diyerek doğruladı.
Tanrıkulu, Hürriyet’e yaptığı açıklamada bu kararı beklediğini söyledi ve “Birbirlerini aklıyorlar” dedi.
Tanrıkulu şöyle konuştu:
“Bundan 1.5 yıl önce Mayıs 2012’de Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na Genelkurmay’dan Milli Savunma Bakanı’nın imzasıyla 8 sayfalık bir yazı gelmişti. Daha o yazıdan bunun sonucu belliydi. Bundan tam 1.5 yıl önce yaptığım açıklamada 'Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi görevsizlik, Askeri Mahkeme de takipsizlik verecek' demiştim. Bu gerçekleşti. Birbirlerini aklıyorlar.”
'OPERASYON KAZASI DEMİŞTİ'
O yazının Milli Savunma Bakanı imzasıyla gelmesinin, bu operasyonun hükümetin onayıyla yapıldığı anlamına geldiğini söyleyen Tanrıkulu, “Başbakan birinci derecede sorumludur. İkinci derece sorumlu da Genelkurmay Başkanı’dır. Olayın daha birinci günü Başbakan, Genelkurmay Başkanı’na operasyon için teşekkür etmişti. Olayın anlaşılmasından hemen sonra Hüseyin Çelik buna ‘operasyon kazası’ demişti” diye konuştu.
Ardından sözlerine, “İddia ediyorum” diye devam eden Tanrıkulu, 1994’te benzer bir olayda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) verdiği bir kararı hatırlattı ve şöyle konuştu:
“AİHM, 1994’teki benzer kararının gerekçesinde savaş hukuku kurallarına atıf yapmıştı. Böyle bir operasyonun savaş hukuku kurallarına bile aykırı olduğunu söylemişti. İddia ediyorum; Başbakan Erdoğan da bu olay yüzünden er ya da geç uluslararası ceza mahkemesinde insanlığa karşı suç işlemiş bir insan olarak yargılanacak. “ Tanrıkulu, Askeri Mahkemenin kararının tam da hükümetin yargıda örgütlenmeden bahsettiği bu dönemde gelmesinin ise manidar olduğunu söyledi.
Beştaş: Roboski katillerini aklamak için uygun zaman seçildi
BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beştaş, Askeri Savcılığın Roboski kararını "katliam niteliğinde" bularak, "Karar, tekrar katliam işlenmesi anlamına geliyor" dedi.
ANF'ye konuşan, BDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın Roboski soruşturmasında takipsizlik kararı vermesini ve TSK'nın kusuru olmadığını vurgulamasının "yeni bir katliam" anlamına geldiğini belirtti.
"Bu karar hiçbir yönüyle hazmedilmesi, kabul edilmesi mümkün olan bir karar değil. Karar, tekrar katliam işlenmesi anlamına geliyor. Katliamın sorumluların aklanmasıdır; karar bunu ifade ediyor. Roboskililer bir kez daha katledildiler" diyen Beştaş, soruşturmanın iki yıldır gizli yürütüldüğünü hatırlattı: "Gizli, bilgi verilmeden yürütülen bir soruşturmaydı. Biz hiçbir araştrmanın olduğuna, yapıldığına inanmıyoruz. Sadece aklama için uygun zaman ve zemin yoklandı ve Türkiye'de bu zemin şimdi mevcut; özellikle, gündeme bilerek konulan Balyoz, Ergenekon kararı, yargıyla ilgili yaşatılan kaos ve tartışmalar... Bunların hiçbiri karardan bağımsız değil."
Beştaş, kararda açıkça "TSK personeli görevini yaptı" denildiğini ifade ederek, "Bombalama da Bakanlar Kurulu'nun sınırötesi operasyona yetki veren tezkeresine dayandırılıyor. Yani, karara göre, emirler doğrultusunda katliam işlenmiştir, suç yoktur. Satır aralarında, bir adım öteye giderek 'Roboskililer suçludur' da diyorlar" dedi.
"Bu kararla Türkiye tarihinde katliamın cezasız olduğu, suç olmadığı bir kez daha hukuk tarihine geçmiştir" tepkisinde bulunan Beştaş, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne itirazda bulunacaklarını belirterek, "Başvuruyu hukuki prosedürü tamamlamak için yapacağız. Sonra Anayasa Mahkemesi ve ardından AİHM'e başvuru yapacağız" bilgisini verdi.
Haber Ara