Dolar

34,8731

Euro

36,7323

Altın

3.037,00

Bist

10.058,47

Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu'nu toplasın

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Devletin kurumlarında aksama, çatışma varsa o çatışmayı gidermek cumhurbaşkanının görevidir' diyerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Bakanlar Kurulu'nu toplaması gerektiğini açıkladı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-04 16:32:32

Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu'nu toplasın

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde düzenlenen CHP İl Başkanları Seçime Hazırlık Toplantısı'nın açılışında, AK Parti iktidarının 11 yıl boyunca baskıcı bir yönetimi egemen kılmak ve devleti bütün kurumlarıyla yönetmek istediğini öne sürdü.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in basın toplantısında, "Anayasa'nın 138. maddesi çökmüştür" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ben sormak istiyorum; Anayasa'nın 138. Maddesi çökerken, yargı bağımsızlığı rafa kaldırılırken TBMM'ye başkalık yapan kim? Yeni mi aklın başına geldi" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM kürsüsünde konuşurken, "parlamentonun doğasında olan laf atmaya" sinirlenerek, Çiçek'e "sen mi susturacaksın bu milletvekilini, yoksa ben mi" ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir yasama organında konuşma yaptığının farkında değil. Orayı Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Kurulu sanıyor. Orayı AKP'nin il başkanları toplantısı sanıyor. Çünkü yasama organının ne anlama geldiğini bilmiyor. Devlet çökerken TBMM Başkanı'nın hiç acaba Cumhurbaşkanı'na çıkıp 'Sayın Cumhurbaşkanı devlet çöküyor sizin haberiniz var mı' dediğini duydunuz mu? Veya Başbakan'dan randevu alıp 'Sayın Başbakan böyle konuşamazsınız. Güçler ayrılığı ilkesini yok ediyoruz eğer bu davranışınız devam ederse' dedi mi, demedi. Yasama organının 8 milletvekili hapisteydi. Kendisine bir ara söyledim; 'Siz TBMM Başkanısınız, tutuklu milletvekillerinden en az birisini, ikisini neden ziyaret etmiyorsunuz?' Şimdi serbest kalıyorlar diye bayram ediyorlar. Siz serbest bırakmadınız, yine yargı serbest bıraktı."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaları da değerlendiren Kılıçdaroğlu, Gül'ün, "Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidilmeli, yolsuzluk olur da gidilmezse toplum çürür" dediğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Son derece doğru. İyi de yürütme organı yolsuzluğun üzerine giden kamu görevlilerini engellerse Sayın Cumhurbaşkanı ne yapacak? 'Ben ne yapabilirim ki' diyor. Sayın Cumhurbaşkanı eğer hiçbir şey yapmayacaksan o koltukta niye oturuyorsunuz siz? Eminin siz Anayasa'yı okumuşsunuzdur. En azından cumhurbaşkanı seçildikten sonra 'acaba benim görevlerim nelerdir' diye bakmışsınızdır.

Devletin kurumlarında aksama, çatışma varsa o çatışmayı gidermek cumhurbaşkanının görevidir. 'Ben ne yapabilirim ki' dediğiniz andan itibaren 'Ben cumhurbaşkanlığı görevimi, Anayasal görevimi yerine getiremiyorum' demektir.

Anayasa size yetki vermiş. Cumhuriyet tarihinin en büyük devlet krizini yaşıyor Türkiye'de. Güçler ayrılığı ilkesinin yok edildiği bir devlet şu anda. Kim söylüyor bunu, TBMM Başkanı, '138. madde çöktü' diyor. 138. madde 'Yargı bağımsız ve tarafsızdır' diyor. 'Hiç makam, mevki, kişi kurum yargıya talimat veremez' diyor. Bu da çöktü mü, çöktü. Neden bahsediyorsunuz siz? Sayın Cumhurbaşkanı'nın yapması gereken ilk iş Bakanlar Kurulunu toplamak ve ona başkanlık yapmaktır. Anayasa bu yetkiyi kendisine veriyor. Yetkiyi kullanmayıp da 'Ben ne yapabilirim' diyemez bir cumhurbaşkanı. Böyle bir hakkı da yoktur. Yetkisi de yoktur."

"Yolsuzları meşrulaştırdığınızda toplum çürür"

AK Parti iktidarının devleti çalışamaz hale getirdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'ta ise "Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonun" yapıldığını öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, "Şimdi bunu kapatmak için olağanüstü çaba harcıyorlar. İktidarın yapması gereken neydi? 1994'te Recep Tayyip Erdoğan söylemişti, 'Yolsuzluğu babam da yapsa sonuna kadar takip edeceğim.' Peki bugün? Bakanlar, onların çocukları ve kendi çocuğu şaibeli durumda. E niye bunları takip etmiyorsun? Savcı, polis, yargıç görevini yapacak, engelliyorsun. Hani herkes kendi işini yapacaktı, sen neden engelliyorsun? Yolsuzlukları meşrulaştırdığınız andan itibaren toplumun temeline dinamit koymuş olursunuz. Toplum çürür" diye konuştu.

"5 bin 363 F-16 uçağı alınabilirdi"

Kılıçdaroğlu, "yolsuzluğun boyutlarının gazetelere yansıdığı kadarıyla 247 milyar lira olduğunu" belirterek, bu parayla neler yapılabileceğini hesapladıklarını aktardı.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Arkadaşlarım bir hesap yaptı, ne olurdu bu 247 milyar lirayla? İşsizlik ülkede en temel sorun. 2 milyon 831 bin kişi şu an işsiz, TÜİK'in verisi. 247 milyar lirayla 2 milyon 831 bin işsize 8 yıl asgari ücretten ücret ödenirdi. 300 bin atama bekleyen öğretmen var. Öğretmenlerin tamamı atanırdı ve bu öğretmenlere 30 yıl maaş ödenirdi. 9 milyon 500 bin emekli var. Her emekliye 25 bin lira ikramiye ödenirdi. Emekli kardeşlerim iyi duysunlar, sizin maaşlarınız neden düşük, bundan düşük işte. Güneydoğu Anadolu'da 6 GAP yapılırdı. 30 tane Marmaray yapılırdı. 5 bin 363 F-16 uçağı alınabilirdi. Recep Tayyip Erdoğan'ın bu olaydan bu kadar ürkmesinin nedeni bu."

"Başka yöne çekmeye çalışıyorlar"

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin kirlilikten arınması için "Siyasi Ahlak Yasası"nın mutlaka çıkması gerektiğini belirterek, halkın temiz siyasete ihtiyaç duyduğunu söyledi.

CHP il başkanlarının bulundukları ilde "örnek" olması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Biz bunları eleştirdikçe 'CHP ile cemaat kol kola girdi' diyorlar. Bana ne cemaatten kardeşim, ben 'yolsuzluk var, hırsızlık var' diyorum. Onlar dikkati başka yöne çekmeye çalışıyorlar. Bu tuzağa da düşmeyeceğiz. Bizim görevimiz, namuslu siyaset anlayışının gereği olarak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumaktır" diye konuştu.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara