Dolar

34,8759

Euro

36,7527

Altın

3.039,68

Bist

10.139,61

AK Parti- Cemaat krizi ABD basınında

Türkiye’de yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve buna ilişkin gelişmeler ABD basınında yer aldı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-12-22 12:53:43

AK Parti- Cemaat krizi ABD basınında

Amerika’nın Sesi, Pennsylvania eyaletinde kaldığı evde ziyaretçilerini kabul eden Gülen’in, herkul.org sitesinde yayınlanan vaazında “tepkisinin tonunu arttırdığını ve beddua ettiğine” dikkat çekiyor.

“Üzerinden çok uzun zaman geçmedi, daha 2010’un Eylül ayında yapılan Anayasa Referandumu’nda Fethullah Gülen, ‘imkan olsa mezardakileri de kaldırsak evet oyu kullandırsak” diye seslenmişti kamuoyuna” diyen Amerika’nın Sesi, ancak 7 Şubat 2012’de patlak veren MİT krizi sonrası Gülen hareketiyle mesafe açılmaya başladı. 2002 Genel Seçimleri’yle kurulan ittifak dağılmaya başladığı, dershane kriziyle “ivme kazanan gerilimin operasyon ile zirveye çıktığını” kaydetti.


HÜKÜMET, BAZI DIŞ GÜÇLERLE GÜLEN HAREKETİNİ SORUMLU TUTUYOR

Hükümet cephesinin ise, yolsuzluk operasyonundan bazı dış güçlerle birlikte, özellikle Emniyet ve yargıda çok güçlü olduğu iddia edilen Gülen Hareketi’ni sorumlu tuttuğu belirtilirken “Zaten hükümet ilk hamlesini yaptı, Emniyet Genel Müdürlüğü’yle İstanbul ve Ankara Polisi’nde görevli Gülen Hareketi’yle ilgisi olduğu savunulan çok sayıda emniyet müdürünü görevden aldı. Hükümete yakın gazeteler de Gülenciler’i hedef tahtasına koydu” deniliyor.

Amerika’nin Sesi, Başbakan Erdoğan ve Fethullah Gülen arasında günlerdir isim vermeden devam eden “demeç savaşında yeni bir safhaya girildiğini” belirtirken sonra Gülen ve Erdoğan’ın son konuşmalarına gönderme yaptı.


OPERASYONUN İŞARETİ Mİ?

Milliyet'te yer alan habere göre, Başbakan Erdoğan’ın “Bizim de bildiklerimiz var” gibi sözleri için “operasyonun işareti mi?” diyen Amerika’nın Sesi, bu çerçevede gazeteci Ahmet Şık’ın “Hükümet misilleme yapacak” yönündeki değerlendirmesini de aktardı.


YÖNETMENLİKTE “YILDIRIM HIZIYLA DEĞİŞİKLİK

Amerika’nın Sesi, haberinde dikkat çektiği unsurların arasında Adli Kolluk Yönetmeliği’nde “yıldırım hızıyla” yapılan değişiklik de var. Yapılan değişikliklere ilişkin ayrıntılı bilgi verildiği haberde “Basında son yolsuzluk soruşturması sırasında başsavcının cumhuriyet savcısı tarafından bilgilendirilmediği iddia edilmişti” deniliyor.


RİCCARDONE KONUSU DA GÜNDEMDE

ABD basınında, Türkiye büyükelçisi Riccardone ile yaşanan gerilim de yankı buldu. Gerilim, ABD’de “Ricciardone hedef mi gösteriliyor?” yorumlarına neden olurken ABD Büyükelçiliği kaynaklarına atfen Obama Yönetimi'nin de Türkiye’de dile getirilen iddialardan “ciddi rahatsızlık duyduğu” belirtiliyor.

ABD Kongresince finance edilen Amerika’nın Sesi, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında, hafta boyunca Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti çevrelerince, Amerika kaynaklı 'küresel komplo' kurulduğu iddiasında son halka, Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone oldu” sözleri ile girdiği haberinde şunları yazdı:

“ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, ‘Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu arkasında Amerika ve İsrail'in, İran ile Türkiye arasındaki ticari ilişkileri ve para akışını kontrol etme isteği olduğu ve bu nedenle Halkbank'ın yıpratılmak istendiği’ yönündeki iddialar karşısında hafta boyunca sessiz kaldı.”

Ancak, AKP hükümetine yakın gazetelerde, Ricciardone'nin operasyon yürütüleceğini önceden bildiği, "Halkbank konusunu dile getirmiştik. Sonuç alamadık. Şimdi imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz" iddialarına yer verilmesi üzerine Ricciardone’nin sosyal medya aracılığıyla iddiaları yalanladığı belirtiliyor.


“WASHİNGTON YÖNETİMİ CİDDİ RAHATSIZLIK DUYUYOR”

Amerika’nın Sesi, Ricciardone’nin açıklamasının yanında “ABD'nin Ankara Büyükelçiliği kaynakları, sadece Ricciardone değil Washington yönetimince de Türkiye'deki iddialardan ciddi rahatsızlık duyulduğunu vurguladı” dediği haberinde Başbakan Erdoğan’ın Karadeniz gezisi sırasında büyükelçilere ilişkin sözleri için “Erdoğan, Ricciardone'yi mi kast etti?” sorusunu da sordu. Haberde şöyle devam ediliyor:

“Başbakan Erdoğan'ın sözleriyle birlikte Türkiye'de, ABD Büyükelçisi Ricciardone'nin ‘istenmeyen adam - persona non grata’ ilan edilebileceği yönünde iddialar da ortaya atılmaya başladı. Ricciardone, Ocak 2011'te ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak göreve başladığından bugüne AKP hükümeti ile basın ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere Türkiye'deki insan hakları uygulamalarıyla ilgili açıklamaları nedeniyle zaman zaman ters düşmüştü. Ricciardone'nin yalanlamasına rağmen Başbakan Erdoğan'ın hükümete yakınlığıyla bilinmekte olan gazetelerdeki iddiaları referans göstermesi, ABD Büyükelçisi ile ilgili, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla girişimde bulunabileceği iddiasını gündeme taşıdı.”

Ancak, Ricciardone ile ilgili Türkiye tarafından diplomatik yaptırım uygulanacağı iddiaları üzerine Dışişleri Bakanlığı'ndan “ABD Büyükelçisi'nin açıklamasını yeterli buluyoruz. Bu aşamada bakanlığa çağırılmasına yönelik bir plan söz konusu değil” yönündeki bir “açıklama” geldiğini kaydeden Amerika’nın Sesi, haberinde “Yolsuzluk soruştuması komplo mu, darbe mi?” ara başlığı altında şu ifadeleri de kullanıyor:

“Bu arada AKP Hükümeti, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını ‘uluslararası komplo’, ‘yargı darbesi’ gibi ifadelerle eleştirmeye de devam etti. Soruşturmadaki bulgulara ilişkin açıklama yapılmaksızın doğrudan soruşturmayı tümüyle reddeden hükümet, Türkiye kamuoyuna ekonomik göstergelerle kendileri tarafından kesinlikle yolsuzluk yapılamayacağı mesajlarını verdi.”

Haber Ara