Övür: İstifalar Ak Parti'yi yıpratma amaçlı
AK Parti milletvekili Hakan Şükür'ün partisinden istifasını yorumlayan Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, çarpıcı iddialarda bulundu.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-17 13:02:29
Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, AK Parti milletvekili Hakan Şükür'ün partisinden istifasını, Mansur Yavaş'ın CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını ve tutuklu BDP'li vekillerin tahliye taleplerine verilen ret kararını A Haber'de Zeynep Bayramoğlu'nun sunduğu Kadraj'da yorumladı.
Övür şu değerlendirmeleri yaptı:
VEKİL İSTİFALARI AK PARTİ'Yİ PSİKOLOJİK YIPRATMA AMAÇLI
Cemaat- AK Parti gerginliğinin de bu sürecin nereye evrileceği belli değildi. İki tarafta sertleşmeyi hissediyoruz, bunun siyasete yansımaması mümkün değildi diye düşünüyorum. istifa bu sürecin devam edeceğini düşündürtüyor. Bürokratlar düzeyinde ne olur kestiremiyorum, o da mümkündür ancak genel siyasi gidişata bakınca, 2014 seçimlerine, Cumhurbaşkanlığı seçimine ve çözüm sürecini bakınca farklı odaklar harekete geçti. Bence Türkiye'deki tarihi kırılma noktasıdır çözüm süreci. Bunu kendi dinamikleriyle çözüyor olması rahatsızlık yarattı. Şu aşamada şu tablodaki istifanın psikolojik yıpratma amaçlı olduğunu düşünüyorum. Kürt sorununu demokratik çerçeve içinde olan bir hükümete destek olunmalı diye düşünüyorum. Dış güçler açısından fırsata dönüştürülebilecek zemin sunan bir problemi çözmeye girişilmişse, Türkiye'nin genel çıkarlarına bakıp, hükümetle Ak Parti ile çelişkilerini biraz ertelemeliler diye düşünüyorum. Demokrasi beklentilerinden vazgeçsinler demiyorum, hükümetin diğer demokrasi problemlerini çözmede önünün açabilecek bir meseleyi ortadan kaldırması söz konusu ise, şu ortamda hükümeti kenara sıkıştırmak fırsatçılık. Türkiye'deki muhalif akslar da bunu yapıyor. Sivil siyasetten kaçılarak, farklı atraksiyonlara girişildiğini düşünüyorum.
CHP KENDİ DOĞAL MECRASINDA AKAN BİR MUHALEFET PARTİSİ OLAMADI
CHP zaten kaynayan bir parti, ulusalcılar, merkez sağcıların içinde yer aldığı bir parti. Bir ilkeler etrafında toplanmışlar partisi görünümü yok. CHP son yıllardır dar alana sıkıştı .Laiklik, Kemalizm üzerinden kendini tarif etti. Buradan aşmaya çalışırken merkez sağın dışarıda kalmış siyasi aktörlerini içeriye alarak merkez sağın oyunu alma çabası. CHP kendisini nasıl tanımlıyor. Sol olduğunu, sosyal demokrat olduğunu, bir kısmı Kemalist bir kısmı Ulusalcı olduğunu söylüyor. Merkez sağın Anavatan DYP'sinden gelenler arasından laikliğe önem verenleri alabilir içine ama işi getirip ülkücülükten, muhafazakar milliyetçi akstan gelen bir kimlikle buluşturduğunuzda soru işaretleri oluşuyor. Bunu şuna yoruyorum, CHP kendi doğal mecrasında akan bir muhalefet partisi aklıyla ortaya çıkmış değil. Ak Parti'yi götürmek için ne yapabiliriz, bu İstanbul sermayesi temelli bir arayış ve buna son dönemde küresel güçlerin de dahil olduğunu görüyoruz. Buna son dönemde cemaat de eklendi. Bu yüzden kafalar karışıyor, bir yanda Muharrem İnce isyan ediyor diğer taraftan Sabahat Tuncel. İstanbul ve Ankara'da Ak Parti'yi nasıl iktidardan indiririz, onu indirecek aktörler kimlerdir üzerinden tanım yapıldığı için kafa karışıklığı oluşturuyor. Dün Kurultayında Deniz Gezmiş posteri asan parti bugün ülkücü tabandan gelen biriyle el sıkışıyorsa bunu nasıl açıklar bilemiyor. Amerika gezisi de bu arayışın bir sonucuydu. CHP Genel Başkanı çevresinde "ABD Erdoğan'ın üzerini çizdi, oradan bir yol bulunur mu" anlayışı var. Bu Amerika ziyaretinin düştüğü zemine bakıyoruz, Cemaat Ak Parti kavgasına hem Sarıgül'ün CHP'ye gelişine denk düşüyor, böyle bakınca tek bir amaç görüyorum, Türkiye'deki çözüm sürecinin önüne geçmek.
BDP'Lİ VEKİLLERİN SALINMAMASINDA GERGİNLİK İSTEYEN AKIL DEVREYE GİRMİŞ OLMALI
Ben başından itibaren Balbay'ın tahliyesi, Haberal'ın tahliyesi dediğim zaman bunda muhalefet aksının katkısı var, bunlar tesadüf değil. Bu şu demek değil, Balbay'ın uzun tutukluluk süresi daha önceden kaldırılmalıydı. Ne yazık ki uzun tutuklu yargılananların önünün açılma zamanlaması bana garip geliyor. Balbay ilk salındığında şunu düşündüm, ya KCK'dan yargılanan vekiller salınmazsa, büyük siyasi gerginlik olur. Şimdi bakıyoruz KCK'dan yargılanan tutuklu vekiller salınmadı. Burada bir gariplik var, yargının bu direnişini anlamıyorum. Türkiye'de bir tıkanıklık yaşanıyor yargının tutumu açısından. Türkiye'nin siyasi gerginliğe sürüklenmesini isteyen bir akıl devreye girmiş olmalı, başka bir mantıklı açıklama bulamıyorum, izah edemiyorum.
SON VİDEO HABER
Haber Ara