Bankacılık sektörü ölüyor mu?

Bir çok teknolojik yenilik, düzenleme ve uzun dönemli trend finans sektörünü yeniden biçimlendirdi ve bazı uzmanlara göre yapılan yenilikler her yönden, herkes için iyi olmadı.

Yeni çerçevede, banka hisselerinde yaşanan sorunların bunun kısa ve çabuk bir özeti olduğunu ifade eden Jeff Reeves, Marketwatch için yazdığı makalesinde yatırımcıların yeni finansallara yöneldiğine dikkat çekerek ''Bankacılık öldü mü?'' sorusunu sordu. Reevers makalesinde şu noktalara dikkat çekti:

MALİYETLİ DÜZENLEMELER

Dodd-Frank reformları, kanunun 2010'da kabul edilmesinden itibaren yavaşça uygulamaya konulmaya başlandı ve geçtiğimiz hafta ''Vocker kuralı'' olarak adlandırılan son teklifle doruk noktasına ulaştı. Vocker kuralı riskli banka işlemlerini limitlendirecek bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor ve bununla birlikte bazılarına göre işlem yaparak kar sağlama yeteneği de sınırlanmış olacak. Düzenlemelerin karmaşık ve belirsiz doğasının, sınırları zorlamayı denemeyen bankalar
için büyük uyum maliyetleri doğurabileceği ihtimali büyük endişe uyandırıyor.

DAHA AZ OYUNCU

Finansal krizlerdeki en büyük ironi, ''batmayacak kadar büyük'' zannedilen bankaların kriz zamanlarında en çok konsolide edilen endüstri olması oluyor. Örnek olarak Wells Fargo'nun finansal kriz öncesinde 609 milyar dolarlık varlığa sahipti, 2008 krizinin ardından Wachovia birleşmesiyle varlık büyüklüğü 1,4 trilyon dolara çıktı.

Bankacılık sektörü ölüyor mu?

Yatırımcılar yeni finansallara yöneliyorlar. Düzenlemeler bankacılık sektörü açısından iyi olmadı.