Dolar

34,9530

Euro

36,6303

Altın

3.015,58

Bist

10.017,36

Kulaksız doğan bebek

Yapılan muayenelerde, bebeğin duyma kaabiliyetinin tam olduğu, sadece görünüşü bozan bir kulak kepçesi eksikliğinin olduğu anlaşıldı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-12-14 09:48:56

Kulaksız doğan bebek


"Bebeğimi görebilir miyim?" dedi, yeni ve tecrübesiz anne... Kucağına yumuşak, sımsıcak bir bohça verildi. Ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı. Şaşkınlıktan âdeta nutku tutuldu!

Anne ile bebeğini seyreden doktor, bu ilk buluşmaya fazla dayanamadı, sür'atle arkasını döndü ve birşeylerle meşgul oluyormuş gibi camdan bakmaya başladı.

Küçük anne, çaresiz donakalmıştı. Ciğerpâresi bebeğinin kulakları yoktu! Bebek, kulakları olmadan doğmuştu. Yapılan muayenelerde, bebeğin duyma kaabiliyetinin tam olduğu, sadece görünüşü bozan bir kulak kepçesi eksikliğinin olduğu anlaşıldı.

Aradan seneler geçti...

Çocuk büyüdü ve mektebe başladı. Bir gün ders dönüşü eve koşarak geldi, ağlayarak kendisini annesinin kollarına attı. Durmadan hıçkırıyordu. Bu, onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığı idi, ağlıyordu. "Büyük bir çocuk bana 'ucube' dedi."

Küçük çocuk büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da muvaffakiyetlerle dolu bir talebeydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı.

Annesi, her zaman ona "insanların arasına karışmalısın evladım" diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu.

Delikanlının babası, aile doktoruyla oğlunun meselesini görüştü:

"Hiçbir şey yapılamaz mı?" diye sordu. Doktor "eğer bir çift kulak bulunabilirse, nakil yapılabilir" dedi.

Böylece genç bir insan için kulaklarını fedâ edecek birisi aranmaya başlandı. İki sene geçti, bir gün babası "hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk, ancak unutma bu bir sır" dedi.

Kulak nakil ameliyatı fevkalâde başarılı geçti. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen delikanlı, mektepte ve sosyal hayatında büyük muvaffakiyetler elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçti, bir gün babasına sordu:

"Bilmek istiyorum, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım hâlâ..."

"Bir şey yapabileceğini zannetmiyorum" dedi babası ve ilave etti. "Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil..."

Bu derin sır seneler boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi.

Hayatının en zor günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına elini uzattı; kumral saçlarını eliyle geriye doğru itti. Delikanlının annesinin kulakları yoktu.

"Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu" diye fısıldadı babası...

"...ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?"

Haber Ara